Cezaevinde 'poliklinik' dönemi

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, cezaevleri kampüslerinde hastane uygulamalarının Sincan Cezaevi'nde hizmet vermeye başlayan poliklinikle başladığını açıkladı.

Üskül, Silivri, Sincan gibi büyük kampüslerde poliklinikten hastanelere doğru adım atılmasının, cezaevlerinde yaşanan sağlık sorunlarını ortadan kaldıracağını belirtti.

Meclis'te gazetecilerin sorularını cevaplayan İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Zafer Üskül, cezaevlerinde hastane uygulamasının başlamasına ilişkin bilgi verdi.

Komisyon başkanı olduğu andan itibaren cezaevlerinden çok sayıda sağlıkla ilgili şikayetler aldığını anlatan Üskül, bu şikayetlerin giderilebilmesi için cezaevlerinde doktora ihtiyaç olduğunun anlaşıldığını belirtti. Cezaevlerinde doktor çalıştırma konusunda sıkıntılar yaşandığını hatırlatan Üskül, cezaevlerinde çalışan doktorların döner sermaye olanaklarından yararlanamadıklarına işaret etti.

Bu nedenle atama yapılsa dahi kısa süre içinde doktorların görevlerini bırakıp gittiklerini kaydeden Üskül, Adalet Bakanı ve Sağlık Bakanı ile yaptığı görüşmelerde büyük cezaevi kampüslerinde hastaneler kurulmasını ve bunların cezaevi gibi korunmasını önerdiğini ifade etti.

Bunun üzerine geçen yıl Sağlık Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı'nın bir protokol imzaladığını belirten Üskül, bu protokol gereğince 5 binden fazla kişinin bulunduğu kampüslerde poliklinik hizmetinin verilmesi, daha az kapasiteli cezaevlerinde ise sağlık ocağı benzeri kurumların yaratılması kararı verildiğini anlattı. İlk uygulamanın Sincan kampusünde gerçekleştirildiğini ifade eden Üskül şunları kaydetti:

"Şu anda orada, cezaevi kampüsünün içinde bir poliklinik hizmet veriyor. Böylece hasta tutuklu ve hükümlülerin hastanelere nakilleri ihtiyacı ortadan kalktı. Hastanede yatması gerekenlerle ilgili işlemler elbette devam ettiriliyor. Onlar hastaneye götürülüyor ama günlük muayeneler, tedaviler cezaevi kampüsünün içinde yapılabiliyor.

Bunun bir adım daha ileriye götürülmesinde ben yarar görüyorum. Mutlaka Silivri'de, Sincan'da, bunun gibi büyük kampüslerde hapishane hastaneler kurulmalıdır. Ya da hastane
hapishaneler kurulmalıdır.

Belki sadece çok ağır hastalıkların tedavisi için ancak hapishane hastane dışına gitme ihtiyacı kalacaktır. Bunlar hem zamandan tasarruf sağlayacaktır, hem de ekonomik açıdan çok daha ucuza maledilecektir."
Cezaevlerinde çalışan doktor ve diş hekimlerinin sayısının da hızla arttığına işaret eden Üskül, bu protokol imzalanmadan önce cezaevlerinde 66 doktor çalışırken bu sayının şu anda 200'e çıktığını bildirdi.

Üskül, 81 olan diş hekimi sayısının ise 150'ye yükseldiğini ifade etti. Üskül, böylece hapishanelerde karşılaşılan sağlık sorunlarının büyük bir bölümünün ortadan kaldırılabileceğini dile getirdi.

Cezaevlerinde Kuddusi Okkır olayı gibi bazı olaylar yaşandığını ve ölümler meydana geldiğini hatırlatan Üskül, poliklinikten hastaneye doğru da bir adım atılabilmesi halinde bu tür sorunların büyük ölçüde ortadan kalkacağını söyledi.