TV konuşmasındaki olumlu tavrına rağmen, Chirac, Brüksel’de zirveyi kilitleyen ifadeleri metne koydurttu, Erdoğan’a randevu vermedi

Brüksel’de yaşanan Kıbrıs krizinin perde arkasında, "özel statü" ve "imtiyazlı ortaklık" önerilerinin de sahibi Fransa ve Avusturya’nın olduğu kaydedildi. Zirveden bir gece önce yaptığı televizyon konuşmasında Türkiye hakkında olumlu ifadeler kullanan Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın Brüksel’deki tutumu Türk heyetinde şaşkınlık yarattı.
Güney Kıbrıs’ın zirvede protokol şartını kabul ettirmesini değerlendiren diplomatlar, "Tek başlarına bu protokolü geçirmeleri mümkün değildi. Özellikle Fransa’nın gizli desteği arkalarındaydı. Bu nedenle zirveyi bu kadar rahat kilitleyebildiler" dediler. Kulislerde, önceki günkü taslak metne, "müzakerelerin ucunun açık olması ve başarısızlıkla sonuçlanması durumunda, Türkiye’nin AB yapılarına sıkı bağlarla demirlenmesi" ifadesini de koyduran Chirac’ın, Ankara’ya "çifte standart" uygulamasının nedeni hakkında şu değerlendirmeler yapıldı:

İç siyasi sorunlar ve Fransız halkının Türkiye karşıtlığı nedeniyle açık destek veremiyor.
Ermeni lobisini küstürmek istemiyor.
Fransa’da İslam ve türban tartışmalarına paralel olarak, AKP ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a mesafeli davranıyor. THY’ye "Airbus" alımı için Berlin’de düzenlenen imza töreninden bu yana, Erdoğan’la yan yana poz vermekten özenle kaçınıyor. Erdoğan, son Paris ziyaretinde ve Roma’da yapılan Avrupa Anayasası imza töreninde de Chirac’la görüşemedi.
Chirac, zirve sırasında da Erdoğan’a istediği randevuyu vermedi. Liderlerin yemeğinin başladığı son dakikaya kadar randevu bekleyen Erdoğan, sorular üzerine, "Randevu talebim oldu. Geç geleceği için olumlu yanıt gelmedi" dedi. Başbakan’ın "geç geleceği için görüşemedik" ifadelerine rağmen, Chirac AB binasındaki yemeğe zamanında geldi.