17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Chirac ve Schröder'den Türkiye'ye destek

Gerek Chirac gerekse Schröder, zirve sonrası düzenledikleri ortak basın toplantısında Ankara’nın Kopenhag kriterlerine uyum konusundaki çabalarından övgüyle söz ettiler. Her iki lider Türkiye’nin ileri tarihteki üyeliğinin Avrupa’nın çıkarına olacağına ısrarla vurgu yaptılar. Ülkesindeki merkez sağ ve muhafazakarların Türkiye karşıtı söylemleri nedeniyle zor durumda olan Jacques Chirac, barış ve demokrasi için Ankara’nın üyeliğinin tüm Avrupa’nın çıkarına olduğunu söyledi.

Chirac : ’Müzakere sonrası referandum’

"Türkiye’yi yanımızda tutmanın herkesin çıkarına olduğu aşikar" ifadelerini kullanan Chirac, Fransa’da kendisini destekleyen merkez sağ partilerin baskısına dayanamayıp Ankara’nın olası üyeliği konusunda –zamanı geldiğinde- Fransız halkının referandum yoluyla fikrinin sorulmasına taraf olduğunu da duyurdu. Chirac’ın referandumu destekleme kararının ardında esas olarak, gelecek yıl Fransa’da Avrupa Anayasası üzerine düzenlenecek referandumun "Türkiye oylamasına" dönüşmesini engelleme endişesi yatıyor.

Chirac referandum konusunda Fransız hükümetinden Türkiye ve bundan sonra üye olacak müzakerelere başlamamış ülkelerin üyelikleri hakkında Fransa’da referandum yapılması konusunda bir araştırma yapmasını istediğini de bildirdi.

Üyelik 10, 15 yıl alacak

Chirac ayrıca, Türkiye’nin üyeliği konusunun 10-15 yıl alacağını, olası bir referandumun ancak üyelik müzakereleri tamamlandıktan sonra gündeme geleceğini de söylüyor. Chirac’ın referandum çıkışı Türkiye açısından olumsuz gibi görünse de aslında üyelik müzakerelerine başlanacağının sinyali olarak yorumlanıyor. Bu sabahki zirveye katılan pek çok diplomat, "Müzakerelere başlanacak olmasa, Chirac üyelik müzakereleri sonrasında referandum fikrine sıcak bakıyorum der miydi?" yorumunda birleşiyor.

Schröder’den net mesajlar

Gerhard Schröder ise Strasbourg zirvesinde Türkiye’nin üyelik perspektifi konusunda çok daha net mesajlar verdi. Paris ile Berlin’in Türkiye konusunda aynı analizleri yaptıklarını ve Türkiye’nin üyeliğinin Avrupa’nın çıkarına olduğu görüşünde birleştiklerini söyledi. Schröder, bir adım daha ileri gitti ve "Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin uzun süreceği açık, ama bu genişleme sürecinin bir parçasıdır" sözleriyle Ankara ile müzakerelere başlanacağını sinyalini de verdi.

Schröder’in Türkiye’nin üyeliği konusunda "Radikal olmayan İslam ile Aydınlıklar Avrupası’nın birleşmesi" benzetmesi de basın toplantısının not edilmeye değer anlarından biri oldu.

Ekonomik kriterler

Her iki liderin not edilmeye değer ortak bir yanı da Türkiye konusunda sadece politik kriterleri değil, aynı zamanda ekonomik kriterleri de gündeme getirmiş olmalarıydı. Tüm gözlemciler bu ayrıntıyı da Türkiye ile Aralık ayında müzakerelre başlanma kararı alınacağını işareti olarak yorumluyor.

İki lider altı hafta sonra yeniden bir araya gelerek Türkiye konusunu yeniden ele alacaklar. Ancak tüm göstergeler daha şimdiden bu iki önemli Avrupa Birliği ülkesinin liderlerinin Ankara’nın üyelik perspektifinden koparılmaması konusunda anlaştıklarını ve büyük olasılıkla Aralık ayında Ankara’ya bir üyelik müzakere takvimi sunacakları yönünü gösteriyor.
kenthaber-ankara
Yayın Tarihi : 2 Ekim 2004 Cumartesi 10:20:42
Güncelleme :2 Ekim 2004 Cumartesi 14:54:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?