18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

CHP: AKP şeirat anlaşmasını kaçırıyor

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, hükümetin TBMM gündemine getirdiği ``İslam Özel Sektörünün Geliştirilmesi Kurumunun`` kuruluşuna ilişkin anlaşmanın aslında ``şeriat hükümlerine dayanan bir örgütlenmeyi`` içerdiğini söyledi. Anadol, bu teşebbüs gerçekleştiğinde Türkiye`de rejim değişikliğine yol açabilecek gelişmeler olabileceğini belirterek, ``Şeriat anlaşması laik Cumhuriyetten kaçırılıyor`` dedi.

CHP Grup Başkanvekili Anadol, parlamentoda bir basın toplantısı yaparak, dün Sanayi ve Ticaret Komisyonu`nda görüşülen ``İslam Özel Sektörünün Geliştirilmesi Kurumunu Kuran Anlaşmanın Onaylanmasına İlişkin`` tasarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Anadol, dün komisyonda CHP`li üyelerin ısrarları üzerine bu kurumun oluşumu ve faaliyetleriyle ilgili belgenin verildiğini, yaptıkları araştırma sonucunda BBC`nin internet sayfasından, anlaşmada geçen ``Shari`ah`` kelimesinin ``şeriat`` anlamına geldiğini öğrendiklerini söyledi.

Anadol, anlaşmanın çevirisinde ``şeriat`` anlamına gelen ``Shari`ah` kelimesinin ``İslam`` olarak yazıldığını da belirterek, bu anlaşmada, kurumun amacının ``İslam kurallarına`` uygun olarak İslam Kalkınma Bankasının faaliyetlerine ilave biçimde mal ve hizmet üreten özel teşebbüslerin kurulmasını, büyümesini ve modernizasyonunu teşvik ederek üye ülkelerin ekonomilerinin kalkınmasını sağlamak olarak düzenlendiğine dikkat çekti. Anadol, anlaşmada, kurumun, ``İslam Hukuku Komitesi``nin, ``İslam`a göre uygun bulmadığı yatırım kategorisine giren, kurumun bu anlaşma veya anlaşmaya göre çıkarılacak düzenlemelerle çelişik olan faaliyetleri gerçekleştirmeyeceğinin ayrıca, şeriat anlayışına uygun personel çalıştırmayacağının da yer aldığına dikkat çekti. Anadol, yine bu anlaşmayla kurulması öngörülen ``İslam Hukuku Komitesi``nin, belli bir yatırım komitesinin İslam`a uygun olup olmadığına karar vereceğini, tahkim konusunda ``İslami Adalet Mahkemesi``nin devreye gireceğinin de anlaşıldığını kaydetti.

Anadol, bu anlaşmayla, uluslararası İslami sermayenin Türkiye`deki kolunun oluşturulmaya çalışıldığını, bu sermayenin diğer sermaye kesimleri üzerinde egemenliğinin amaçlandığını bildirdi. Anadol, bu kadar güçlendikten sonra bu uluslararası sermayenin Türkiye`de şeriat ideolojisi için kullanılabileceğini ve Türkiye`deki laik düzenin aşama aşama değiştirilebileceğini kaydetti.

Anadol, bu girişim bazı ipuçlarını da ortaya koyduğunu belirterek, şunları söyledi:

``Nasıl `milli görüş gömleğini sırtımızdan çıkardık` derken, nasıl zina tartışmasında gömleğin sırtlarından çıkarmadığını göstermişlerse, bu da milli görüş gömleğini çıkarmadıklarını gösteriyor. Erdoğan, Gül, hükümetteki bakanlar ve yöneticiler ve milletvekillerinin önemli bir kısmı milli görüş kadrolarının gençlik kesimini temsil ediyorlardı. O zaman Akıncı teşkilatında olanlar şimdi AKP`nin lider kadrosunu oluşturuyorlar. O zamanlar AB`nin adı AET idi. Ona karşı milli görüşçülerin sloganı şuydu; `Biz İslam Ortak Pazarı istiyoruz`. Bu metin İslam Ortak Pazarı`nın kuruluş belgesidir. Malesef Atatürk`ün Meclisi`ne yasa olarak gelmiştir.``

Bu anlaşmanın AB ölçülerinde serbest piyasa ekonomisiyle taban tabana zıt olduğunu da vurgulayan Anadol, ``İdeolojik bir sermaye grubunun devlet desteğiyle diğer sermaye grubuna hakimiyetini amaçlamaktadır. Bu anlaşma Anayasamızın 2`nci maddesinde yer alan Cumhuriyetin temel nitelikleri ve 24`üncü maddesinde yer alan kimsenin, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandıramayacağı hükmüne taban tabana zıttır`` diye konuştu.

``Bu anlaşma şeriat hükümlerine dayanan bir örgütlenmedir`` diyen Anadol, hükümetin bu anlaşmayı çekincelerde bulunarak imzaladığını ancak Anayasa`nın 90`ıncı maddesinde uluslararası anlaşmalarla ilgili yaptıkları değişikliğe göre, bu anlaşma TBMM`de onaylandıktan sonra ne anamuhalefet olarak bu anlaşmayı Anayasa Mahkemesi`ne götürme, ne de Cumhurbaşkanı`nın veto etme hakkı bulunduğunu bildirdi.

Anadol, hükümetin ``şeriat anlaşmasını`` laik cumhuriyetten kaçırmaya çalıştığını da ifade ederek, şöyle devam etti:

``Bu teşebbüs gerçekleştiğinde Türkiye`de rejim değişikliğine neden olabilecek gelişmeler olacaktır. Başbakanı uyarıyorum. Lütfen bu tasarıyı geri çeksinler. Bu tasarı Anayasa`ya aykırıdır. Bu tasarı geri çekilmezse, Anayasa`yı ihlal kastını açıkça ikrar etmektir. Bu Türkiye`nin rotasının Brüksel`e değil, Cidde`ye, Tahran`a döndürmek demektir.``
ANKARA
Yayın Tarihi : 4 Kasım 2004 Perşembe 16:29:55
Güncelleme :4 Kasım 2004 Perşembe 16:33:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?