CHP: DEP’liler Lozan’ı inkar ediyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, eski DEP milletvekili Leyla Zana ve arkadaşları tarafından Avrupa’daki bazı gazetelere verilen ilanı "Lozan’ın inkarı" olarak değerlendirdi.

Öymen yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa’daki bazı gazetelere verilen ilanda yer alan konuların Lozan’da görüşüldüğünü anımsattı.

Lozan’da sadece bazı gayrimüslim gruplara azınlık hakkının tanındığını ve hiçbir Müslüman gruba azınlık statüsü verilmediğini vurgulayan Öymen, "Böyle bir taleple çıkmak bugün Lozan’ın da inkarı anlamına geliyor" dedi.

Lozan’ın Türk devletinin "omurgasını", temel yapısını oluşturduğuna işaret eden Öymen, "O bakımdan, hiçkimse Türkiye’den Lozan’a aykırı, Lozan sistemini değiştirici bir öneriye destek, bu konuda bir çalışma veya benzeri bir girişim beklemesin" dedi.

DYP: AMAÇLARI AB PERDESİ ALTINDA ORTAYA KOYDULAR

DYP’den Türkiye’de Kürtler’e Bask, Katalan ve Valonlar için tanınan hakların sağlanması isteğiyle Herald Tribune Gazetesi’ne ilan veren Zana ve arkadaşlarına sert tepki geldi.

DYP Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kandemir, AB’den tarih alma aşamasında herkesin "AB perdesi altında" bugüne kadar ifade edemediklerini ortaya koyarak, kendilerine göre kazanımlar elde etmek için çalıştığını söyledi.

Kıbrıs, Türk-Yunan, Kürt ve Ermeni sorunu gibi konuların Türkiye’nin önüne giderek daha sıkça getirileceğini vurgulayan Kandemir, söz konusu ilanı şöyle eleştirdi:

"Bunlar daha şimdiden başlamıştır. Gerçekleşmesi mümkün olmayan bir takım taleplerin bu şekilde gazete ilanları yoluyla Türkiye’nin karşısına çıkarılması ne Türkiye’ye ne de onu yapanlar açısından olumlu sonuç verecek bir hareket olmadığını değerlendiriyorum. Özellikle AB ile son aşamada tabi ki bütün bunlar Türkiye’nin aleyhine kullanılacak bir ortamı beraberinde getirir. Yapanların Türkiye’ye faydadan çok zarar verdiklerinin bilincinde olmalarında yarar var."

Denktaş: Kürtlerin kendini azınlık sayması yanlış

KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, kapatılan DEP’in eski milletvekili Leyla Zana’nın Herald Tribune gazetesine verdiği ilana tepki olarak, “Biz Rum cumhuriyetinde azınlık değiliz ve azınlık olarak hak istemiyoruz. Kürtler kendilerini azınlık addediyorlarsa yanlış addediyorlar. Çünkü büyük bir milletin ayrılmaz ve kopmaz bir parçasıdırlar” dedi.

Denktaş, bir heyeti kabulü sırasında, “Leyla Zana bir şeyi bilmiyor; Türkiye üniter bir devlettir. Bir milletin varlığına dayanan bir devlettir ve o milletin bir parçası olarak Kürt-Türk ayrımı yapmaksızın kendileri de bugüne kadar yaşamışlardır, en yüksek makamlara çıkabilmişlerdir” diye konuştu.

Denktaş, Kıbrıs Türklerine yeni bir hak verilmediğini ve yeni bir hak istemediklerini belirtti.

"AYRIMCILIKTAN VAZGEÇSİNLER"

“Ayrılmak istemenin dıştan pompalanan fikir olduğunu” ifade eden Denktaş, “Kendi kendilerine yazık ediyorlar. Büyük Türkiye’nin içerisinde Türk milletinin bir parçası olarak ayrım görmeksizin yaşamak kendileri için bir şereftir, bu ayrımcılıktan vazgeçsinler. Üniter bir devleti bölmeye çalışmak suçtur” dedi.

Kıbrıs’ı ikiye bölmek için ayrılmadıklarını, devletsiz bırakıldıklarını ve 20 yıl bekledikten sonra devlet kurduklarını anlatan Denktaş, şunları kaydetti:

“Ben Sayın Zana’yı biraz akıllı bir hanım zannediyordum, meğer böyle yanlış örnekler koyarak, işi bulandırmaya çalışmaktan öteye bir gayreti yoktur, çok ayıp ediyor. Bunları ileri sürmek suretiyle burada kendi hak ve hürriyetleri için çalışan insanların davasını baltalamaktadır. Buna da hakkı yoktur.”

Şahin: İlan kendileri için talihsizlik 

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Zana ve arkadaşlarının verdiği ilanı, "önceki sözlerini ve beyanlarını tamamen değiştiren bir yaklaşım, kendileri açısından büyük bir talihsizlik olmuştur" diye değerlendirdi.


İstanbul Sepetçiler Kasrı’ndaki "Yeni Personel Devlet Kanunu Taslağı" toplantısına katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, gazetecilerin “Leyla Zana ’Ankara, Kıbrıs için ne istiyorsa bize de onu versin’ diyor. Ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine şöyle konuştu:

“Yabancı basında böyle bir ilan çıktığına dair haberleri ben de okudum. Eğer gerçekten böyle bir talepleri varsa, şu anda vatandaşı bulundukları ülkenin Anayasası’nı, Anayasa’daki üniter yapıyı tamamen bozucu bir düşünceyi taşıyorlar demektir. Bu ilan; önceki sözlerini ve beyanlarını tamamen değiştiren bir yaklaşım, kendileri açısından büyük bir talihsizlik olmuştur. Acaba ilanı kendileri mi verdi? Şu anda açıklamayı biz değil, onlar yapmalı.”