19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

CHP sordu paralar kime gitti

Başbakanlık, Özel Kalem Müdürlüğü bütçesi ile ilgili tartışmalar ve CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun, eski Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Hikmet Bulduk’a yönelik iddiaları üzerine daha önce yaptığı yazılı açıklamayı tekrarladı.

Açıklamada, “Özel Kalem Müdürlüğü görevinden kendi kararıyla ayrılan bir başka ismin, hayret uyandıran bir yaklaşımla örtülü ödenekle ilişkilendirilmesi, seviyesiz bir çarpıtma olarak değerlendirilmektedir. Bu tür yalan ve iftiralar üzerinden Sayın Başbakanımızın iddia payesi dahi verilemeyecek ithamların hedefi haline getirilmesi kabul edilemez” denildi.

Başbakanlık, Özel Kalem Müdürlüğü bütçesi ile ilgili tartışmalar ve CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun, eski Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Hikmet Bulduk’a yönelik iddiaları üzerine bir açıklama yaptı. Başbakanlık, 23 Haziran'daki örtülü ödenek açıklamasını bir kaç cümle değiştirerek yeniden yayınladı. Başbakanlık'ın bu açıklamasında da, “Özel Kalem Müdürlüğü görevinden kendi kararıyla ayrılan bir başka ismin, hayret uyandıran bir yaklaşımla örtülü ödenekle ilişkilendirilmesi, seviyesiz bir çarpıtma olarak değerlendirilmektedir. Bu tür yalan ve iftiralar üzerinden Sayın Başbakanımızın iddia payesi dahi verilemeyecek ithamların hedefi haline getirilmesi kabul edilemez” denildi.
Başbakanlık Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada, “Özel Kalem Müdürlüğü bütçesi ile ilgili yalan ve yanlış iddiaların ısrarla gündemde tutulmak istenmesi üzerine daha önce yaptığımız açıklamanın tekrarlanmasında yarar görülmüştür” denildi. Örtülü ödeneğin, bütçe tekniği gereğince “görev gideri” olarak Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü bütçesinde gösterildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Yakışıksız ve ciddiyetsiz iftiralara konu yapıldığı gibi Özel Kalem Müdürlüğü bütçesinde gösterilmesi, örtülü ödenek üzerinde Özel Kalem Müdürü'nün takdir ve tasarruf yetkisinin bulunduğu anlamına gelmemektedir. Bu basit gerçeğin iddia sahiplerince bilinmemesi mümkün olmadığından söz konusu iddialarda bilgisizliği aşan maksatlı bir karalama çabasının var olduğu anlaşılmaktadır.
Her yıl TBMM'de, naklen yayınlanan müzakereler sonucunda ayrı ayrı görüşülerek kabul edilen; bütün rakamları ve kodlarıyla birlikte ayrıntılı olarak yayımlanan bütçe ve kesin hesap kanunundan haberdar olunmaması bir yana, basın meslek ahlak ilkeleri gereği doğruluğunun soruşturulması imkan dahilinde olan bir iddianın muhatap nezdinde soruşturulmadan gazete köşe ve manşetlerine taşınması da ilkeli ve sorumlu yayıncılıkla hiçbir surette bağdaşmamaktadır.”
Bir köşe yazısında, Başmüşavir kadrosundaki bir ismin, hiçbir zaman yapmadığı halde Özel Kalem Müdürü olarak anıldığı, memuriyete mani hiçbir hali bulunmadığı halde varmış gibi gösterildiği, hakkında hiçbir mahkumiyet kararı bulunmadığı halde hapis cezasına çarptırılmış bir suçlu ilan edildiği, şahsi yetkisinde olamayacağı bilindiği halde örtülü ödenekte tasarruf sahibi gibi sunulduğu ifade edilen açıklamada şöyle denildi:
“Yine bazı yayınlarda, Özel Kalem Müdürlüğü görevinden kendi kararıyla ayrılan bir başka ismin, hayret uyandıran bir yaklaşımla örtülü ödenekle ilişkilendirilmesi, seviyesiz bir çarpıtma olarak değerlendirilmektedir. Bu tür yalan ve iftiralar üzerinden Sayın Başbakanımızın iddia payesi dahi verilemeyecek ithamların hedefi haline getirilmesi kabul edilemez.”
Açıklamada, Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü'nün 2007 yılı bütçesinin 290 milyon 785 bin 381 YTL olup, bunun yüzde 90'ı olan 262 milyon 286 bin 521 YTL'sinin örtülü ödenek olduğu belirtildi. Örtülü ödeneğin, 5018 sayılı Kanun'un 24. maddesinde, "Kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, devletin milli güvenliği ve yüksek menfaatleri ile devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetlerle ilgili hükümet icapları için kullanılmak üzere Başbakanlık bütçesine konulan ödenektir" şeklinde tanımlandığı kaydedilen açıklamada, "Bu maddeden de anlaşılacağı üzere örtülü ödenek ile ilgili sorular ve cevaplar, kanun hükmüyle mütenasip ciddiyet ve sorumluluk gerektirir. Hiçbir gerekçe ile bu ilkelerden ödün verilemez" denildi.
Görev giderleri haricinde kalan 28.5 milyon YTL'nin 14.5 milyon YTL'sinin valiliklere afet, yangın, sel gibi acil durumlar için aktarıldığı bildirilen açıklamada, şöyle devam edildi:
"Geri kalan 14 milyon YTL'lik harcama ise Başbakanlık personelinin maaş, sosyal güvenlik, yolluk, tedavi ve cenaze giderleri, temsil ve tanıtma giderleri ile kırtasiye ve makine teçhizat alımı için kullanılmıştır. Sayın Başbakanımızın temel bir hükümet politikası olarak büyük önem verdiği açıklık ve şeffaflık ilkeleri gereğince, bu başlıktaki genel toplamı da içeren 2007 yılı Başbakanlık Faaliyet Raporu, hem resmi internet sitemizde yayımlanmış, hem de TBMM ve ilgili denetim organları ile tek tek milletvekillerine matbu halde sunulmuştur."

ANKA
Yayın Tarihi : 27 Haziran 2008 Cuma 19:28:21
Güncelleme :28 Haziran 2008 Cumartesi 00:14:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Turan Beyaztaş IP: 88.226.182.xxx Tarih : 27.06.2008 22:11:30

Örtülü ödenek adı üzerinde ye iç beleş harca kimse sormasın demektir. Hangi iktidar olursa olsun kendi şahsi menfaatleri ve parti menfaatler doğrultusunda harcarlar. Aksini söyleyen yalancıdır.


Gökhan IP: 85.107.225.xxx Tarih : 28.06.2008 00:48:41

Malesef bu sorunlar ülkemizde hep var olacak.Çünkü anayasamızda başbakan ve bakanlara iktidardan indikten sonra halkın hesap sormasını engelleyen madde var.YAni oligarşik bir yönetim.Yaptığın yanına kâr kalıyor.Zaten çoğunun bir ayağı ya Avrupa ya da ABD de. İşte bu böyle olduğu için bizim iki yakamız bir araya gelmez.İşin ilginç tarafı bunun demokrasi olarak tanıtılması.Bu aslında oligarşi ile melezleştirilip bozulmuş bir sözümona demokrasidir.Gerçek demokrasi de her yönetim millete hesap vermek zorundadır.Bizde ise iktidar değişince yeni iktidar eskisini aklıyor en başta yanlış mı?....


El Salud IP: 78.179.187.xxx Tarih : 27.06.2008 20:34:36

Örtülü ödenek vurgunları denilince adını herhes hatırlayacaktır. SELÇUK PARSADAN. Vefat etmiş olması nedeniyle tekrar sahneye çıkmış olması mümkün değil. Zaten yaşasaydı da şimdi havasını alırdı. Hazinenin 1 trilyonunu buharlaştıran bir hocanın öğrencileri şimdiki nesil. Yani demem o ki; arkadaşlar, bu konuda özel eğitimliler. Kimseyi örtülü ödeneği falan soydurmazlar? Zaten şu sıra 5. defadır yine laiklik için tehlikeli bulunmaktan başları yine dertte. ABD ve AB ülkeleri birlik oldular onları kurtarmak için. Savunmalarına ünlü avukatlarını gönderirlerse şaşırmayın. Geriye bir ihtimal daha kalıyor ki. O da CHP. En çok bastıran onlar olduğuna göre, kesin onlar götürmüştür paraları kesin... İnsanların geçmişlerinde belediye görevlerindeki yolsuzlukları var diye hemen yüklenmeyelim...!!