CHP'de büyük buluşma

18 Aralık'taki kurultay öncesi CHP'nin yeni lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile eski genel başkan Deniz Baykal'ın görüşmesi 40 dakika sürdü.

Baykal, görüşme sonrası yaptığı açıklamada Kılıçdaroğlu'na, ''MYK'yı siz seçeceksiniz, bırakın PM'yi kurultay seçsin'' dediğini söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, TİSK'in 24. Genel Kurulu'na katıldıktan sonra TBMM'ye geçti. Deniz Baykal ise saat 11.30'da Meclis'teki odasına geldi. Baykal, daha sonra CHP Ankara Milletvekilleri Yılmaz Ateş ve Zekeriya Akıncı, İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen'in eşliğinde odasından çıktı. Deniz Baykal ve beraberindekiler otomobille Meclis ana binasının 2 numaralı kapısına gitti ve oradan Kılıçdaroğlu'nun makamına çıktılar.

Kılıçdaroğlu ile Baykal'ın gelecek hafta yapılacak CHP 15. Olağanüstü Kurultayına ilişkin görüşmesi saat 12.00'de başladı ve 40 dakika sürdü.

Deniz Baykal görüşme sonrası açıklama yaptı.

İSİMLERLE İLGİLİ MÜZAKERE YOK

İşte Baykal'ın konuşmasından satırbaşları:

Kılıçdaroğlu ile kurultay öncesinde kısa bir görüşme yaptım.

PM’ye gitmemesi gereken kişilerle ilgili bir konuşma olmamıştır.

Ne ben PM’ye yönelik görüşmelerde bulundum, ne de genel başkanın bu yönde bir düşünce talebi olmadı.Olması gereken de budur.

PM listesinin nasıl oluşturulması gerektiğiyle ilgili partide ve kamuoyunda ciddi bir tartışma yaşanıyor.Ama bu tartışma isim genelinde ortaya çıkmamıştır.

NEZAKET ZİYARETİ

Kamuoyunun beklentisine cevap verecek somut bir gelişmenin ortaya çıktığını ifade etmem mümkün değil.

Bu görüşme nezaket görüşmesidir, bir dostane buluşmadır.

Hiçbir önemli meselede ciddi bir müzakere gerçekleştirilmedi.

Ben bu kurultayımızın önündeki sorunla ilgili anlayışımı genel başkana ifade ettim.

Bu kurultayın temel gündem maddesi PM’nin oluşturulmasıdır.

PM’nin oluşturulmasında izlenecek yöntem ana konudur.

Son yürürlüğe giren yeni tüzüğümüzün ortaya koyduğu bir tablo vardır.

Bu tablo bundan önceki kurultaylardan farklı bir durum ortaya çıkarmıştır.

Yeni tüzüğümüz bu anlamda ilk kez kurultaydan çıkacak PM ile ilk kez uygulanacaktır.

MYK’yı genel başkanın bizzat kendisinin kendi takdiriyle oluşturulmasına imkan vermektedir yeni tüzük.

ÇARŞAF LİSTE OLMALI

Genel başkan görevinin başındadır.

Çalışma arkadaşlarını kendi istediği gibi yapacak ve uygun gördüğü anda gereken her türlü değişikliği yapacaktır.

PM kurultayımızın yetkilerine sahip olan bir organ.PM kurultayın toplanmadığı zamanlarda kurultay adına görev yapar.PM’nin görevi kurultayı temsil etmektir.PM, kurultayın bir anlamda yansımasıdır.

Yürütme Kurulu, genel başkanın bizzat kendisinin uygun gördüğü 15 kadar isimle çalışmasıdır. Artık böyledir. PM’nin kurultayı temsil etmesi, PM’yi bir blok liste ile hazırlamak yeni tüzüğün ruhuna da partinin ihtiyaçlarına uygun düşmeyecektir.

PM çarşaf liste diye nitelenen, herkesin aday olma özgürlüğünü kullanabildiği, her kurultay üyesinin uygun gördüğüne oy verebildiği bir yöntemle PM oluşursa ben o PM’nin kurultayımızı temsil etme şansını elde edeceğine inanıyorum.Bu kurultaya girerken uygulanması gereken yöntemin çarşaf liste olduğuna inanıyorum.

BLOK LİSTENİN ZARARLARI

Siyaseti tabana dayalı olarak götürme gereği vardır.

Yüzlerce adayın içinden bir kişinin bir değerlendirme yaparak PM gibi bir organı belirlemesine olanak vermek çok ciddi sıkıntıları da beraberinde getirir.

Buradan örgütümüzün seçtiği PM ile güçlenmiş olarak çıkmak mümkün olsa en iyi sonucu alırız diye düşünüyorum.

Blok liste bir ayrıştırmayı beraberinde getirir.Blok listeye girmenin hedefi parti içinde çalışmayı ortadan kaldıracaktır.

Kurultay tarafından seçilme şansı olmayan insanların blok listenin etrafında kümelenmesi sağlıklı bir yaklaşımı yansıtmaz.Blok liste kamplaşmayı, kutuplaşmayı, çatışmayı beraberinde getirir.

Blok liste ayrıştırır, çarşaf liste bütünleştirir. Çarşaf listeden sonra hiçbir kesim seçimi kaybetmiş olmaz.Herkes kendi başarısıyla bir yere gelmiş olur.

GENEL BAŞKAN HİMAYESİNDE GİZLİ OYLA BELİRLENSİN

Genel başkanın bir tasfiye tehdidi ile karşılaşmaması büyük önem taşıyor.

Seçime giderken CHP’nin bir tartışma içine çekilmemesi önem taşıyor.

Genel başkanın blok liste olasılığı karşısında tüzüğümüzün bu konuda gösterdiği imkana işaret etmesi önemlidir.

Kurultayın bu kararı alması halinde eğer çarşaf liste tercihi kabul edilirse parti bundan güçlenerek çıkar.

Hangi liste ile PM seçilecek konusunun genel başkan himayesinde gizli bir oylamayla gerçekleşmesi partiyi çok rahatlatır.

Kurultayımızın bu konuda parti yararını gözeterek en doğru kararı alacağına inanıyorum.

Başlangıçta çarşaf liste konusunda tüzüğün işlemesine saygı göstereceğini ifade etmiş olduğunu bana tekrar etti.Sanırım aynı anlayışı koruyordur.Çarşaf listeyi kendisi bir temel tercih olarak ifade etmişti.

ÖNERGE SUNMAYI DÜŞÜNMÜYORUM

Seçilme şansı olmayan insanlar listeyi etkileme konumuna gelirlerse parti içindeki temel ilkeleri ciddi şekilde zaafa uğratır.

Yeni tüzükte genel sekreteri, genel saymanı, MYK’nın tamamını genel başkan kendisi seçecek.Eskiden bunları PM seçerdi.

Bu yeni tablo karşısında PM’yi kurultayın özgürce belirlemesi vardır.Genel başkan “Kurultay çarşaf liste tercihini yaparsa saygıyla karşılarım’’ dedi.

Ben şahsen bir önerge sunmayı düşünmüyorum.Ben partinin yararını düşünen bir partili olarak arkadaşlarıma bu anlamda PM’yi çarşaf listeyle oluşturmanın faydalı olacağını düşündüğümü belirtiyorum.Önce genel başkana düşüncemi söyledim, şimdi de net olarak fikrimi söylüyorum.

GENEL BAŞKAN NE ZAMAN İSTERSE GÖRÜŞÜRÜZ

Benim planlanmış bir görüşme beklentim yok ama genel başkan istediği her zaman benimle görüşür.Tüzükle ilgili değil uygulama ile ilgili sorun var.

Partide bir bölünme beklemiyorum. Bizi üzecek olan iyinin olmamasıdır.Hepimizin tek düşüncesi daha güçlü bir PM ile önümüzdeki seçimlerde başarıya ulaştırmaktır.

Genel başkan ekibiyle çalışmalı.Genel başkan-genel sekreter ikilemini kaldırıyor. Çift otoriteyi ortadan kaldırıyor.

O zaman da önemli sayıyordum, şimdi de önemli sayıyorum.

PM’yi bir kişinin belirlemesi çok anlamlı değil.

GENEL BAŞKAN DAHA SESLİ İFADE ETMELİ

Şimdiye kadarki açıklamalarını değerlendirerek yeni bir tablo görmediğimi söyleyebilirim.

Ben istiyorum ki genel başkanın hatır gönül gözetmeden “Evet bunu yapacağız’’ anlayışı daha net ve sesli söylemesi.