CHP'den 'Airbus rüşvetine' tepki

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen , Fransa-Almanya ortak firması Airbus’tan 36 adet uçak alımıyla Türkiye’nin, sanki hak etmediği bir müzakere tarihini almak için ’’rüşvet’’ veren ülke konumuna düşürüldüğünü söyledi.

Öymen, Berlin’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın da katıldığı üçlü zirveye ilişkin değerlendirmesinde, ’’Türkiye’nin üyeliği konusuyla Airbus uçaklarının satın alınması, leopar tanklarının satın alınmasının üst üste gelmesi, aynı tarihte aynı gün bu konuların görüşülecek olması bir talihsizlik’’ yorumunda bulundu. Bu durumun Türkiye’nin karşısındaki ülkeler için de haksızlık olduğunu vurgulayan Öymen, konuşmasını şöyle sürdürdü:

’’Onlar da sanki rüşvet karşılığında Türkiye’nin üyeliğini destekleyeceklermiş gibi veya müzakelerin başlamasını destekleyeceklermiş gibi bir izlenim yaratıldı basında. Bu çok hatalıdır, çok yanlıştır. Gayet tabii ki, Türkiye AB’ye üye olduktan sonra veya üyelik sürecine girdikten sonra AB’yle ekonomik ilişkilerimiz gelişecek. Ama bunun bir usulü, bir yolu, yordamı vardır. Yani şu yapılan doğru bir iş değildir. Türkiye’yi küçültüyor.’’

Bu arada Hükümet, 17 Aralık’ta Türkiye’ye müzakere tarihi verme konusunda karar alacak AB ülkelerini iknada zorlanıyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül , AB Komisyonu tavsiyesinde yer alan katı müzakere şartlarını yumuşatmak için Dönem Başkanı Hollanda ve Almanya’da yaptığı temaslarda ’’AB raporunun ayrıntılarına takılmayın. Önemli olan müzakerelerin başlamasının öngörülmesi’’ mesajını aldı.

Bu süreçte Ankara, gelecek 50 günde Fransa başta olmak üzere üye ülkeler nezdinde diplomatik girişimlerini yoğunlaştırarak AB Komisyonu’nun tavsiye belgesinde yer alan ve ’’imtiyazlı ortaklığa’’ kapı aralayan ifadelerin düzeltilmesine çalışacak. Dışişleri kaynakları, Türkiye’nin iki temel hedefini ’’net bir tarih’’ ile ’’tam üyelik perspektifinin korunması’’ olarak sıralıyorlar.

Edinilen bilgilere göre, AB Dönem Başkanı ile 25 üye ülke arasında, 17 Aralık’ta Türkiye konusunda alınacak karara ilişkin ön görüşmeler başladı. Zirve gününe kadar sürecek danışmalarda, alınacak kararın genel çerçevesi belirlenmeye çalışılıyor. Dışişleri Bakanı Gül, Fransa’nın ardından Dönem Başkanı Hollanda’ya yaptığı günübirlik ziyarette Türkiye’nin AB Komisyonu’nun tavsiye belgesinde düzeltilmesini beklediği bölümleri aktardı.

Türkiye için öteki aday ülkelerden farklı olarak öngörülen kriter ve uygulamaların düzeltilmesini isteyen Gül, 1999 Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’nin adaylığı kabul edilirken öngörülen ’’tam üyelik perspektifinin’’ korunmasının önemini vurguladı.