18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

CHP'den kaset açıklaması!

CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, CHP Genel Başkanlığından istifa eden Deniz Baykal'a ait olduğu ileri sürülen görüntülerde iki ayrı kadın figürünün kullanıldığını söyledi.

CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, CHP'nin 23 Mayıs'taki kurultayını meydanlarda yapacağını ve Deniz Baykal'ın göreve davet edileceğini belirterek, "Siyaseti bilen hiçbir insan bu tür bir çağrıya duyarsız kalamaz" dedi. Seyhan, Baykal'a ait görüntülerin montaj olduğu iddiasında da bulundu.

CHP Meclis Grubu, Deniz Baykal'ın istifasının ardından CHP'nin yol haritasını belirlemek üzere toplandı. CHP milletvekilleri, grup toplantısından sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, delegelerin istediği genel başkanı aday olarak önerebileceğini belirterek, "Ben inanıyorum ki Ankara'nın meydanlarında yüz binler toplanır, kurultay spor salonlarına sığmazsa, CHP üzerinde uygulanmaya çalışılan komploya karşı bir direniş gerçekleşirse bu yüz binler beş yüz binlere, milyonlara çıkar. CHP bu kurultayını meydanlarda yapacaktır. Geniş bir kitle desteğiyle Sayın Baykal'ın CHP'nin başına geçmesi istenecektir. Siyaseti bilen hiçbir insanın bu tür bir çağrıya duyarsız kalacağını düşünmüyorum. Baykal da örgütün beklentilerine uygun davranarak üzerine düşen sorumluluğu yapmaktan geri kalmayacaktır" diye konuştu.

Baykal ve Baytok'a yönelik haksız bir saldırı yapıldığını dile getiren Seyhan, görüntüleri defalarca izlediğini, teknik olarak ayrıştırmasını yaptığını bildirdi. Bu görüntülerin farklı ortamlarda, farklı kameralarla çekildiğini belirlediğini kaydeden Seyhan, görüntülerin tamamının belli bir frekanstan yayın yapan mikrokamerayla çekildiğine işaret etti.

Çekimin yapılma biçiminin kurumsal araçlar tarafından yapıldığını düşündürdüğünü kaydeden Seyhan, "Bu sistem sadece oralarda var. Farklı saatlerde, zamana ve günlere yayarak yapılan çekimlerin birleştirilmesidir. Bu bir araç teşkilatıdır. Türkiye'de şahısların elinde bu tür araçlar varsa bu da suçtur. O kadar fazla montaj var ki, elimizde çalıştığımız görüntüler sadece internet üzerinden ayrılmış görüntülerdir. Bu çekimin aslını bulmak gibi iktidarın bir görevi vardır. Aslı bulunursa nerelerden birleştirme yapıldığını tespit edebiliriz. Oradaki şahıslar hiçbir zaman aynı ortamlarda bulunmamışlardır. Faklı zamanlarda çekilmiş" şeklinde konuştu.

Aynı zamanda bilişim uzmanı da olan Seyhan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Seyhan, görüntüleri defalarca incelediğini, teknik olarak ayrıştırmasını yaptığını ifade ederek, şunları söyledi:

“Bu görüntülerin farklı ortamlarda farklı kameralarla çekildiği belli. Bu görüntülerin tamamı belli bir frekanstan yayın yapan mikro kamera ile yapılmıştır. İki ayrı yere yerleştirilen kamera vardır. Bu frekansı alan büyük bir ihtimalle araca yerleştirilmiş bir de alıcının olduğu, bu alıcının da videoya hızlandırarak kaydedildiği görülüyor. Daha sonra bu, yüzde 15 oranında karartılmış, yüzde 21 oranında eskitme uygulanmış. Görüntüyü detaylı olarak incelediğimizde 43 parçadan oluştuğunu görüyoruz. Aynı video çekimi içerisinde kullanılan bayan figürünün iki ayrı figür olduğu görünüyor. Olayın gerçekleşme biçimi, oluşturma biçimi bireysel olarak görünmüyor. Kurumsal bir görüntü. Çekimin biçiminden kurumsal araçlar tarafından yapıldığını düşünüyorum. Bu sistem sadece oralarda var. Bu birinin yerleştirdiği hafızalı kamera değil. Zamana, günlere yayarak yapılan çekimlerin birleştirilmesidir. Bu bir araç teşkilatıdır. Eğer bu tür araçlar kişilerin elinde dolaşıyorsa bu da kurumsal suçtur. Ama (ülkeye bunlar şahısların elinde girmez) diyorsanız, buradaki işlemin kurumsal işlem olduğunu düşünebiliriz.”

“İki kadın mı var” sorusuna Seyhan, “Hayır. İki ayrı kadın figürü kullanılmış. Aynı kamerada boyutlar çok farklı” yanıtını verdi.

“Kişilerin kim olduğunu söyleyebilir misiniz? Yani Deniz bey mi oradaki görüntü” sorusunu ise Seyhan, şöyle yanıtladı:

“Bunu benim söylemem çok doğru olmaz. Çünkü, o kadar çok montaj var ki... Üzerinde çalışıyoruz. Tespit ettiğimizde bunu da paylaşacağız. Çalıştığımız görüntüler internet üzerinden alınmış görüntülerdir. Çekim aslını bulmak gibi iktidarın bir görevi vardır. O asıl bize ulaşırsa nerelerden birleştirme yapıldığını gösterebilme imkanına sahibiz. Büyütme, karartma, eskitme kullanılmış. Farklı zamanlarda çekildiği belli. Uzaktan frekansla alış yapan profesyonel bir cihazla yapıldığı belli, bir VHS kasete kaydedilerek. Oradan hızlandırılarak yeniden çoğaltıldığı belli. Oradaki şahıslar hiçbir zaman aynı ortamda bulunmamışlardır. Aynı sürelerin çekimi değildir bu.”


“Mekan aynı mekan mı” sorusu üzerine ise Seyhan, “Birinde şüphem var. Aslını görmek lazım” dedi.

CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, CHP'nin kurumsal kişiliği en gelişmiş parti olduğunu söyledi. İstifanın tek taraflı bir hukuki muamele olmakla beraber kurultayın Baykal'a tekrar görev verebileceğini kaydeden Baratalı, "Vermelidir de. Kurultayın verdiği görevden kaçmanın mümkün olmadığını düşünüyorum. Kurultay isteğe bakmaz, görev verir. Deniz Baykal, bu kurultayı verdiği görevi almak zorundadır" şeklinde konuştu.

Baratalı, 'Nesrin Baytok istifa etmeli mi?' sorusuna, "En büyük saldırının ona yapıldığını düşünüyorum. İstifa kararı kendi iradesiyle oluşacaktır. Vereceği bütün kararlara saygı duyacağım" karşılığını verdi.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Deniz Baykal'ın kendisine düşen görevi yaptığını kaydederek, aslı astarı olmayan bir iddiadan dolayı kendisinin ve partisinin yıpratılmasına, çakalların cirit atmasına müsaade etmediğini vurguladı. Bunun bir mücadelenin başlangıcı olduğunu dile getiren Sevigen, "Şimdi görev örgütün ve Türk milletinindir. Ben inanıyorum ki Cumhuriyet tarihinde hiçbir lidere nasip olmayacak bir güçle, bütün örgütün tam desteğiyle kurultaya gelmeye zorlanacaktır. Baykal'ın böyle bir talebi, Türkiye'nin bu zor durumunda kırmaya hakkı da yoktur, lüksü de yoktur. Millet Baykal'ı çağırdığı zaman Baykal görevinin başına gelmek zorundadır. Kimse Baykal'ın kapıkulu değil. Baykal bir aşiret lideri değil. Bu millet Baykal'ı göreve çağırıyorsa bunun altında yatan Türkiye'nin içinde bulunduğu zor durumdur. Ana muhalefet genel başkanına böyle bir komplo yapılıyorsa, bu herkese yapılabilir demektir. Şimdi meydan okuma sırası millette. Milletin davetini bekliyoruz" dedi.

CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman ise bu komplonun CHP'ye yapılmış, Cumhuriyet rejimine yönelik bir komplo olduğunu ifade etti. Bu kadar büyük bir komplo ile karşı karşıyayken Baykal'ın bireysel tercih kullanmaması gerektiğini söyleyen Arıtman, "Görevinin başında olması gerekir. Genel Başkanımıza böyle alçak bir komplo düzenlenerek evine yollandı. Çok büyük bir sindirme operasyonudur. Bununla mücadele edebilecek tek güç CHP'dir. CHP bu mücadeleyi, başında sayın Baykal'la vermek istiyor. Örgütten gelen
talep budur. Bu şartlar altında bireysel tercih kullanamayacağını düşünüyorum. Ben de onu göreve davet ediyorum" şeklinde konuştu.

Arıtman, Nesrin Baytok'un da bu olayda mağdur olduğunu dile getirerek, "Yapılan o kadar büyük bir kötülük ki, ben kötülüğün de bir sınırı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu sınırsız bir kötülük. Bu kötülüğü yapanlar Tanrı katında da, kul katında da asla affedilmeyecektir" dedi.

iha
Yayın Tarihi : 11 Mayıs 2010 Salı 15:24:35
Güncelleme :12 Mayıs 2010 Çarşamba 15:29:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
sevda kara IP: 212.156.62.xxx Tarih : 11.05.2010 15:58:26

Her ne kadar oyumu chp ye atmasamda  CHP Lideri Deniz BAYKAL'ın söylediklerine inanıyorum.Çünkü Deniz BAYKAL dürüs bir liderdir.Komplo olduğunu düşünüyorum gerçek ortaya çıkınca iftira atanların yüzünü görmek isterim.


aloş IP: 188.56.220.xxx Tarih : 11.05.2010 16:47:38

İYİ günler;Hani derler ya ateş olmayan yerden duman olmaz. Demek ki bu ikiliyi iyi tanıyan ve izleyenler varmış.Siyasetçinin kardeşim uçkuru olmaz. Orasını her halükarda bağlı tuutmalıydı.Affedilecek bir yanı yoktur.Hatalıdır. Milletin içine çıkmamalıdır artık. Zaten yaşı gelmiş bir lider. Emekliliğinin tadını çıkarsın.Kendi hatası bence . Ne demişler "eline, beline, diline sahip ol"


19 Mayıs'a 7 Gün Kaldı IP: 88.231.70.xxx Tarih : 11.05.2010 18:26:33

Buyurun, sizlere Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünkü hazin gelişmeleri !.. İçinde bulunduğumuz  "Anadolu'nun parçalanma sürecinde çözümler aranacağı" süreç içinde, tüm partilerin birlik içinde olup içinde bulunduğumuz kaostan sıyrılmanın politikasını yapacakları yerde, hiçbirinin layık olmadığı TBMM çatısı altında, "birbirlerinin belden aşağılarıyla uğraşma çabalarında" Yazık oluyor, boşa geçen zamanlara...