CHP yönetimi, kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu`na (YDK) sevkettiği Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül`e karşı medya atağı da başlattı.

CHP, Türkiye`deki tüm köşe yazarlarına Şişli Belediye Başkanı Sarıgül`ü yolsuzlukla suçlayan partili 3 hukukçu milletvekilinin hazırladığı komisyon raporunu iletti.

YAKIN ÇEVRESİNE YAKINDI

Kendisinin Güney Afrika`da olduğu Ramazan Bayramı`nın son gününde Genel Sekreter Önder Sav tarafından kamuoyuna açıklanan rapordaki iddiaların yeterince değerlindirilmemesinden yakın çevresine yakınan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, grup toplantısında da, ``Bizim bu raporu ve rüşvet belgelerini açıklamamızın ardından bir kişi bile `bu raporu verin` dememiştir, bir tek kişi sormamıştır. İşte bu yüzden Türkiye çürüyor. Bu raporu halkın öğrenmesi gerekmiyor mu? Gazeteler için bu raporun hiç mi haber değeri yok`` sözleri üzerine yönetim harekete geçti.

CHP yönetimi, televizyonlardaki muhabir ve editörlerin yanı sıra köşe yazarlarına da tek tek raporu iletti. Üst düzey bazı yöneticiler de gazetelerin köşe yazarlarına açıklamalar göndererek, Sarıgül`le ilgili haberlerde rüşvet ve yolsuzluk iddialarının gözden kaçırılmak istenmesine dikkat çekti.

SARIGÜL`LE İLGİLİ HABERLER GÖRMEZDEN GELİNİYOR

Bu arada, CHP Genel Merkezi Sarıgül`ün miting, ropörtaj gibi basınla olan yakın ilişkilerinin jnünü kesmek için de arayışa girdi. Parti yönetimi, CHP`nin resmi internet sitesinde Sarıgül`le ilgili ``olumlu`` haberleri görmezden gelirken, Sarıgül`ün aleyhine yazılan haber ve yorumları büyütmeye başladı.

Sarıgül’e "CHP`nin Tayyip’i" Nitelemesi

CHP yönetimine baş kaldıran Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, AKP`de, "CHP’nin Tayyip’i" diye nitelendirildi. Sarıgül`ün CHP`deki çıkışı Tayyip Erdoğan`ın ``Belediye başkanlığından Başbakanlığa kadar uzanan mücadelesine`` benzetildi.

Sarıgül`ün kendi partisinin yönetimiyle girdiği kayga, CHP`nin sınırlarını aşarak AKP`de de tartışılmaya başlandı. AKP`de, CHP yönetiminin gündeme getirdiği yolsuzluk suçlamaları yerine, Sarıgül`ün yürüttüğü liderlik mücadelesinin altı çizildi. AKP`de, Sarıgül`ün çıkışı ve parti yönetimiyle girdiği mücadele Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın Erbakan`a baş kaldırmasına benzetildi. AKP`de Sarıgül hareketi için, ``CHP`nin Tayyip`i`` benzetmesi yapıldı. Sarıgül`ün ``başarılı`` bir belediye başkanlığından Başbakanlığa yürüyen mücadele süreci açısından Erdoğan`la benzerlik taşıdığına vurgu yapıldı.

AKP`de, Sarıgül`ün inançlara saygılı mesajlarının da altı çizilirken, Sarıgül`ün son 20 yıldır klasik sol dışındaki seçmene de mesaj veren Bülent Ecevit dışında en önemli lider adaylarından biri olduğu vurgulandı. Sarıgül`ün Şişli`de inanç ve farklılıklara olan saygılı tavrı nedeniyle yüzde 65 oranında oy aldığı vurgulanan AKP`de, ``Sarıgül CHP`de başarılı olur ya da olmaz, o bugünden belli olmaz. Ama CHP içinde ya da dışında Sarıgül hareketi, şimdiden sağ partileri de tehdit eden bir potansiyel taşımaya başladı.`` değerlendirmesi yapıldı.

AKP`de, Sarıgül hareketinin, önünün kesilmemesi halinde, ilerleyen dönemde AKP`ye karşı da ciddi bir alternatif olabileceğinin altı çizildi.