8
Aralık
2024
Pazar
ANASAYFA

CHP'li Anadol: Türkiye'de rejim sorunu var

 Anadol, TBMM Başkanı'nı da AKP'nin sözcüsü olmakla suçladı.
"Vatandaşın işkencesi sürmektedir" diyen Anadol, "Bu sadece yerel yönetimlerin değil, elektrik gibi, karayolu gibi önemli devlet sorumluluğundaki hizmetlerin de sıfır noktasına gelmesine yol açmıştır. İstanbul Türkiye'nin en büyük kentidir ama bu olaylardan sonra en büyük köyü olduğu kanıtlanmış oluyor. Diğer taraftan, köylerin yaşamla ilişkileri kesildi. Bir yıldır bağırıp çağırıyoruz. Feryat ediyoruz. 'Hükümet bütçeden Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne ve Karayolları Genel Müdürlüğü'ne gerekli payı ayırmıyor vermiyor' diye. Ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.
Anadol, kamu yönetimi reformuna yönelik eleştirilerini de sürdürdü ve "Şu anda devam eden bir mücadele var. Kamu yönetimi reformu diye. Ülkemize ve Parlamentomuz'a zorla dayatılan bu yasaya karşı muhalefetimizin en önemli odak noktalarının biri de temel kamu hizmetlerinin devletin elinden merkez idarenin elinden alırak ne olacağı belirsiz biçimde özel idarelere, özel sektöre devredilmesi her ne pahasına olursa olsun devredilmesi anlayışına karşı çıkıyorduk. Köy hizmetleri kalmayacak. Daha tasarı Meclis'e gelmeden önce son olarak bu uyarımızı da tekrar etmek istiyorum. Gerek yerel yönetimler açasından gerekse merkezi temel hizmetler açısından. İktidarın şu soğuktan bu kardan koskoca bir sıfır karnesiyle çıktığını vurgulamak istiyorum" dedi.

ARINÇ'A ELEŞTİRİ
Anadol, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın geçen hafta bir konuşmasında, AKP'nin sözcüsü gibi konuştuğunu ve kendilerini derinden yaraladığını belirtti. Arınç'ın 'Kamu yönetimi reformu yasa tasarısıyla tarafsızlığını bozduğunu ve AKP'nin sözcüsü gibi davrandığını' ifade eden Anadol, "Bizi kıyasıya suçladı, CHP'yi. 'Rejim sorunu varmış gibi davranıyorlar bu yasayı bir rejim sorunu yasası gibi göstermek istiyorlar' diyor Sayın Arınç. 'Rejim sorunu var mı yok mu?' bizim iddiamıza göre var, CHP'nin ididasına göre bunun takdiri kamuoyuna aittir ve Parlamento grubunda tartışılır. Bizim ididamız bu, 'Rejim sorunu yok' denecekse bunu deme hakkına sahip olan AK Parti grubunun sözcüleridir, Başbakandır Bakanlar Kurulu sözcüsüdür. Sayın Arınç değildir. Biz Meclis'te madde madde müzakere sırasında söyleyeceklerimizden önce şunu ifade ediyoruz. Bu tasarıyı hazırlayan Başbakanlık Müsteşarı'nın kimliğini, kişiliğini, düşüncelerini vurgulayarak yazdığı makaleyi deşifre ederek bu tasarıya esas olan anlayışın ruhun, maddelere yansıyan anlayışın rejimi tehlikeye soktuğunu söylüyoruz. Onlar bir türlü anlamıyorlar. Türkiye'de şu ikilemi gidermek lazımdır diyor makalede. Biri müslümanlık, biri şeriat. Bu ne demek yani müslüman olacaksınız mutlaka şeariatçı olacaksınız. Şeriatçı olmayan müslüman olmaz. Bu anlayışla bu tasarıda imzası olan kişinin rejimi tehlikeye soktuğunu söylüyoruz. Bu CHP'nin haklı iddiasıdır. Buna cevap vermek TBMM Başkanı'na düşmez ve yakışmaz. Bu yanlıştan dönülmesini istiyoruz. 'Başbakanı yalan makinasına mı bağlayalım?' diyor Sayın Arınç. Ben nereye bağlanacağını bilmem. Ama tasarının gerçekten rejimi tehlikeye sokacağını kanıtlamak için Başbakan'ın yalan makinasına bağlamak hiç gerekmez. Müsteşarına sahip çıkan Başbakan, ona kefil olan Başbakan zaten yalan makinasına bağlanmaya ihtiyaç göstermeyecek kadar onun görüşlerini benimsiyor fikirlerini benimsiyor biz de bundan çıkan sonuçla rejimin tehlikede olduğunu söylüyoruz" ifadelerine yer verdi.
ANKARA - İHA
Yayın Tarihi : 26 Ocak 2004 Pazartesi 15:45:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?