CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek, son zamanlarda AK Parti kanadından yapılan açıklamaların AK Parti'nin Refah Partisi ve Fazilet Partisi çizgisinin gidişinden, Türkiye'nin temel kurumları ile o çizginin çatışmasından ders almadığını gösterdiğini ileri sürdü.
Özyürek, partisinin MYK toplantısı sonrasında makamında bir basın toplantısı düzenledi. CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek, toplantıda Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın 'Türkiye'de Müslümanlar baskı altında', AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın da 'Atatürk devrimleri toplumda travma yaratmıştır' yönündeki sözlerini yeniden değerlendirdiklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de bir makalesinde 'İslam'ı camiye hapsedemezsiniz' dediğini belirten Özyürek, "Eğitimin, yönetimin,
siyasetin, adaletin dinin etkisi altında kalmasının amaçlandığını bu durum gösteriyor" dedi. Bir genç kızın 'Atatürk'ü sevmiyorum, Humeyni'yi seviyorum' sözlerinin de bir örnek olduğunu söyleyen Özyürek, "Bunun biz AK Parti'ye oy veren insanların büyük çoğunluğu tarafından kabul edilmediğini, radikal İslami düşüncenin kabul edilmediğini, AK Parti'ye oy verenlerin radikal İslami düzen için oy vermediklerini, ekonomik sorunların çözüldüğü bir ülke için oy verdiklerini düşünüyorum" diye konuştu.
Tüm bu değerlendirmelerin AK Parti içinde bir çekirdek kadronun değerlendirmeleri olduğunu savunan Özyürek, şunları söyledi:
"AK Parti'de pek çok insan, milletvekili de Dengir Mir Mehmet Fırat'ın 'Atatürk devrimleri travma yaratmıştır' düşüncesini paylaşmadıklarını bugün gördük. Bu milli görüş geleneğinden gelen iç çekirdeğin görüşüdür. AK Parti'ye oy veren muhafazakar, dini inançlarını gereğini yerine getiren ama Atatürk ilkelerinin de Türkiye'yi daha çağdaş bir doğrultuya götürdüğünü düşünen insanlar tarafından kabul edilmediğini görüyoruz. Bu gelişmeler ortaya koymuştur ki AK Parti devletimizin kuruluş felsefesine karşıdır.
Yani laiklik ilkesine, Anayasa'nın ilk üç maddesinde ifade edilen ülkenin bölünmez bütünlüğü, laik demokratik cumhuriyet, başkentinin Ankara olması, resmi dilinin Türkçe olması gibi bu cumhuriyetin kuruluş felsefesine karşı olduğu anlaşılıyor. Bu tavırlar gösteriyor ki AK Parti, Refah-Fazilet çizgisinin gidişinden Türkiye'nin temel kurumları ile o çizginin çatışmasından ders almamıştır. Bir çekirdek kadro, o çizgiyi zorlamakta, AK Parti'yi tekrar o çizgiye doğru çekmektedir. Oysa Refah ve Fazilet
Partisi'nin Türkiye'yi büyük bir açmaza, çıkmaza sürüklediği ortaya çıkmıştı ve Başbakan Erdoğan da 'Biz 28 Şubat'ın ürünüyüz' diyerek o çizgiyi benimsemediklerini ifade etmişti. Ama son zamanlardaki tutumu, konuşmaları giderek Refah-Fazilet çizgisine doğru gittikleri anlaşılıyor."
AK Parti'nin kapatma davası ile ilgili olarak da herkesin yargı kararlarına saygı duyması gerektiğini ifade eden Özyürek, "AK Parti işine gelen kararlara sahip çıkıyor, işine gelmeyen karalara şiddetle karşı çıkıyor" dedi. Özyürek, AK Parti'nin cumhurbaşkanını halkın seçmesi ile ilgili kararı memnuniyetle karşıladığını ama türbanla ilgili karara karşı çıktığını belirterek, "Türkiye'de sükunet muhafaza edilmelidir. Yargıya müdahale edecek söylemlerden herkes kaçınmalıdır" diye konuştu.
Özyürek, yeni bir anayasa yapılması ile ilgili olarak da, anayasaların maddelerinin değiştirilebileceğini ancak toptan bir değişimin doğru olmayacağını söyledi. Dünyanın hiçbir ülkesinde de bunun olmadığını dile getiren Özyürek, CHP olarak dokunulmazlıklar konusunda bir anayasa değişikliğine destek vereceklerini söyledi.
Özyürek, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Sosyalist Enternasyonal Toplantısı'na katılıp katılmayacağının sorulması üzerine ise, katılımın Cumartesi günü kesinleşeceğini kaydetti. CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek, 2 Temmuz'da Sivas olaylarını anma etkinliklerine ise hem Baykal'ın katılacağını hem de MYK üyeleri ve milletvekillerinden oluşan geniş bir heyetle katılacaklarını bildirdi.
Bey efendi merak ediyorum refah partisi kapandı size ne kaldıkı ak parti kapansın.Ve siz kapatırsınız bizde acarız sizler sadecebu ülke nın kalkınmasını engellemek için yaptığınız ayak oyunlarıdır.Ülkeyı karıştırmayı bırakın da şu sözde terörü bitirin.
Ülkemizin vatansever insanları Atatürk önderliğinde Kurtuluş Savaşında özgürlük için savaşırken, padişah, halife, tarikat şeyhleri , müridleri ve yandaş basınları; İngiliz ve Fransız işgalcilerin kucağında vatana ihanet içersindeydi. Savaş boyunca Atatürk için idam fermanı hazırladılar, halkın moralini bozacak yazılarla "savaşı kazanmamızın imkansız olduğunu." yazdılar ve ülke çapında "şeriat istemleriyle" isyanlar çıkarttılar. Türk'ün azmi ve cesareti hepsinin üstesinden geldi. Yoktan onurlu bir devlet yaratıldı. AKP döneminde ise Türk devletinin zor günlerinde kurduğu fabrikalar, tesisler, limanlar, bankalar, sigorta şirketleri, ormanları ve maden yatakları özelleştirme adı altında üç paraya yabancılara satıldı. Halkın yarısı açlık sınırının altında yaşamaya ve %20'si işsiz kalmaya mahkum edildi. Çiftçi borçlarını ödemek için tarlasını ve traktörünü satmak zorunda kaldı. Çalışanların sosyal güvenlikleri, mezarda emeklilik olarak nitelenecek kadar kötüleştirildi. Terör, önceki hükümetlerin dönemiyle mukayese edilemeyecek ölçüde artarken, kantinde askerliğini yapanlar "askerlik yan gelip yatma yeri değildir." diye şehit ailelerine ahkam kesmeye kalktı. ABD ve AB ülkelerinin istekleri doğrultusunda yasalar değiştirildi, Anayasa değişiklikleri yapıldı, ekonomi, istihdam, sosyal güvenlik ve tarım politikaları belirlendi. Ülkenin dış borçları katlanarak arttı.Siyasal islamın partisi olan AKP ile 5. defadır yüksek yargı ile "laik cumhuriyete karşı tehlike odağı olmak" nedeniyle karşı karşıya gelen ve İslamı Türk toplumunun tüm yaşamına egemen kılmak isteyenler, ülkelerinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü, Cumhuriyet devrimleri ve ülkemizin askeri ve yargı kurumları ile üniversitelerini ABD ve AB ülkelerine kendi milli değerlerimizi çarpıtarak şikayet ederek sindirmek gayretine düştüler. Türk milleti bu filmin siyah beyaz olanını 1919'da izlemişti. Şu anda renkli olanı titizlikle hazırlanmakta. Yakında sinemalarda... Gala gecesinde, milletin 1 trilyon lirasını çukkalayıp, kesinleşmiş cezasını evinde oturarak çekme kolaylığı sağladıkları ağababalarına da bir plaket sunarlar.
siz halktan ders almadınızmı? ARANIZDA SANDIK SEVMEYEN VARMIIII? VAH VAH VAH NE KÖTÜ?