18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Çiçek'ten DEP'lilere: Demokratik sabrımızı zorlamayın

Eski DEP milletvekilleri Leyla Zana, Orhan Doğan, Hatip Dicle ve Selim Sadak`ın tahliye edilmelerinin ardından gerçekleştirdikleri Doğu gezisi konuşmaları Adalet Bakanı Cemil Çiçek`in tepkisine neden oldu. Eski DEP milletvekillerine ``Tahliye kararının kıymetini bilin`` diye seslenen Bakan Çiçek, ``Sizi kabul etmeyen büyük kitlenin demokratik sabrını zorlamayın; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gücünü de sınamaya kalkışmayın`` diye konuştu. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, CNN Türk`te yayınlanan ``Cafe Siyaset`` programında eski DEP milletvekillerinin tahliyesi ve tahliyenin ardından yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

TAHLİYE KARARI HUKUKİ AMA SİYASİ BEKLENTİLERİ KARŞILADI

Eski DEP milletvekillerinin serbest bırakılmasının siyasi değil hukuki olduğuna işaret eden Çiçek, tahliye kararını şöyle değerlendirdi: ``Türkiye`de işleyen bir mekanizma var. Bir başka mekanizma onu kendi içinde değerlendirebilir, karar verir. Yargılama sürecinde de savcı soruşturma yaptı, mahkeme süreci yaşandı, sonra temyiz aşaması ve AİHM aşaması vardı, bunların hepsi yaşandı. Türk yargısı her zaman olduğu gibi bu konuda da kendi sorumluluğu içinde tarihe karşı sorumluluk içinde bir karar verdi. Yargı kararı, siyasi değil. Ancak dava siyasi olduğu için ister istemez siyasi sonuçları oldu. Yargıtay dosyadaki durum ve çıkarılan yasalara göre karar verdi. Uluslararası hukuk normları ile iç hukuku değerlendirdi. Ama özü itibariyle siyasi bir olay olduğu için böyle bir kararın siyasi yansımasının olmadığı düşünülemez. Yargı bir beklentiye göre karar vermedi. Ama karar beklentileri karşıladı.

`` DEP`LİLERE 3 ``NASİHAT``

Çiçek, eski DEP milletvekillerinin tahliyelerinin ardından yaşanan süreci de değerlendirdi. Eski Milletvekillerinin Doğu gezisindeki konuşmalarını eleştiren Çiçek, DEP`lilere 3 ``nasihat``ta bulundu:

TAHLİYE KARARININ KIYMETİNİ BİLİN

``Bu bir siyasi karar değil, devletin hukuki kararıdır. Bağımsız yargı böyle bir karar vermiştir. Ancak tahliyeden sonra bunun iyi anlaşılması iyi özümsenmesi gerekirdi. Bu noktada evvela tahliyeden istifade edenler de dahil, bu konuda zaman zaman `bunu da haketmediler` dedirtecek bir tavrın, bir davranışın, bir beyanın içerisinde olmamaları gerekir. Onun için bu tahliyenin kıymetini herkes iyi bilmelidir, iyi anlamalıdır.

TOPLUMUN DEMOKRATİK SABRINI ZORLAMAYIN

Tabiatıyla, toplumda sadece bu tahliye edenler veya onların fikrini ideolojisini kabul edenler yaşamıyor. Onları kabul etmeyen büyük bir kitle var, bu kitlenin demokratik sabrını da zorlamamak lazım.

TÜRKİYE`NİN GÜCÜNÜ SINAMAYIN

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gücünü de sınamaya kalkışmamaları lazım. Bunun altını kalınca çiziyorum. Bir kısım demokratik açılımların, adımların hedefi Türkiye`de huzuru sağlamak, barışı sağlamak, Türkiye`deki 70 milyon insanın beraber yaşamasını sağlamak adınadır. Yoksa onun dışında kimse bunu devlet için demokrasi için bir zaaf kabul edip, Türkiye Cumhuriyeti devletinin gücünü sınamasın. Bu defa, dış dünyadan gördükleri desteği de göremezler. Kati suretle Türkiye Cumhuriyeit Devletinin bir defa daha gücünü sınama çabası içine girmemeleri lazım. Eğer bu süreci iyi anlayamazlarsa, hem dış dünyada hem içeride, bunların gerçek niyetleri, çok açık çok aleni, gerçek yüzlerini de ortaya koymuş olurlar.``

ARABULUCULUK TEPKİSİ

Bakan Çiçek, eski DEP milletvekillerinin Kongra-Gel ile Hükümet arasındaki arabuluculuk söylemlerine de şöyle tepki gösterdi: ``Öyle terör örgütünü hala terazinin öbür tarafına koyarak, Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle veya organlarıyla mukayeseye kalkarak, akılları sıra öyle arabulucuk tarzındaki luzumsüz birtakım beyanların içinde olmamaları gerekir. Bu bir terör örgütüdür kimsenin ağzında lafı gevelemesinin bir anlamı yok. Siz şimdi bir taraftan Türkiye`den demokrasi isteyeceksiniz, demokratik adımların atılmasını isteyeceksiniz, demokrasinin ve insan haklarının en büyük düşmanı olan terörü ve terör örgütünü kınamakta eveleyip, geveleyeceksiniz. Ondan sonra `onunla hükümet arasında, devlet arasında biz arabulcuyuz` diyeceksiniz. Size bu rolü kim veriyor? Siz kimsiniz, neyin nesisiniz? Arabuluculuk yapmak yerine, Türkiye`deki demokratik açılımların maksatını iyi kavrayarak, onlara çağrıda bulunup, eğer bir gücün varsa, onların sözcüsü gibi değil, `Artık silahını bırak, herkes gelsin bu ülkenin huzuruna katkı sağlasın` diye konuş. Adına geçmişte Pişmanlık Yasası dendi, Eve Dönüş Yasası dendi, bir çok yasa çıktı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti her defasında adım atmıştır.`
Terör örgütlerinin başka devletlerin oyuncağı olduğunu söyleyen Bakan Çiçek, DEP`lilere ``Onların da kendilerine biçilen bu oyuncak rolünden sıyrılmaları lazım`` diye seslendi. Çiçek, ``Herkesin aklını başına alması lazım. Bu devlet herkese kucağını açmış, tarihi kaynaştırmış bir ülkedir. Başkasının oyuncağı olarak, terör örgütünün ağzıyla, terör örgütünün sözcülüğünü yaparak, bu ülkede barış sağlayaacağız diyorlarsa evvela bu uslübü terketmeleri lazım. Geriye dönük olup bitenlerden yaşananlardan ders çıkarmaları lazım`` dedi.

DEMOKRATİK TÖVBE

DEP milletvekillerine ``Demokratik Tövbe`` çağrısında bulunan Çiçek, şöyle dedi: ``Bu yargı kararı, aslında yanlış düşünenlere de bir demokratik tövbe imkanı da getirmiştir. Bu tövbeyi samimi yapmaları lazım. Gelip Türkiye`nin barışı ve huzuru için kullanmaları gerekir. Böyle kullanılırsa, bu ülkede herkese yetecek imkan da var, fırsatta var. Gelin el birliğiyle işin bu kısmını gerçekleştirmeye çalışalım.``


AB`NİN YENİ SINAVI

PKK-Kongra/Gel`in AB tarafından terör örgütleri listesine konduğunu anımsatan Çiçek, bu örgütlerin artık toplumlar tarafından da kabul edilmediğini vurguladı. Türkiye`yi demokratik açılımları yapmamakla eleştiren devletlerin yeni bir sınavla daha karşılaştığını belirten Çiçek, ``Türkiye bu demokratik açılımları yapıyor ama siz de demokrasiye karşı en büyük tehlike olan terör örgütüne karşı koruma yapmayın. O zaman başka türlü değerlendirmeler de yanında gelir. Bu örgütün terör örgütü olarak kabul edildiği noktasında samimi olduğunuzu gösterin. Bir demokratik tövbe yaparak, gelişmeye katkı sağlamak gerekir`` dedi. Terörün hedefinin direk insan hayatının sona erdirilmesi, demokrasinin ise insan yaşamının devamı olduğunu söyleyen Çiçek, yaşamayan insanların demokrasinin getirdiği özgürlüklerden istifade edemeyeceğini belirtti. Dolayısıyla bu çirkinliğin anlayış görmemesi gerektiğini kaydeden Çiçek, şöyle dedi:

SOPAYI YEMEK İSTEMEYEN, DEMOKRASİDEN YARARLANSIN

``Bu karar hukuki bir karar. Siyasi beklentileri de karşılıyor. Tövbe etmek isteyen insanlara da böyle bir imkanı beraberinde getirmiştir. Temenni ederiz ki bu mesele herkes arafından iyi anlaşılmıştır. Bu neviden işleri her zaman gündemde tutmaya gerek yok. Basının, bunlar şuraya gitti, yemek yedi gibi işin magazin boyutunu da devamlı gündemde tutmasına gerek yok. Demokrasi işliyor, devlet uyumlu olarak gidiyor. Türkiye`nin terörle mücadele konusundaki kararlılığı da kesindir. Bu devletin elinde sopası da var, demokrasisi de. Sopayı yemek istemeyenler, demokratik imkanlardan yararlanmsın.``

HÜKÜMETİN GÜNDEMİNDE AF YASASI YOK

Cemil Çiçek, Hükümetin gündeminde, Af Yasası, yeni bir Eve Dönüş Yasası gibi projeler bulunmadığını bildirdi. Çiçek, ``Evvela tahliye edilenler başka olmak üzere bunun kıymetini iyi bilmelidir. Aksi halde bu beklenen faydayı getirmez. Biz Eve Dönüş Yasası getirdik, herkes devletinin sözünü dinleyeceğini, başka ağaların sözünü dinledi. Başkalarının maşası olmaya devam etti`` dedi.
sansursuz.com
Yayın Tarihi : 20 Haziran 2004 Pazar 14:25:06
Güncelleme :20 Haziran 2004 Pazar 14:30:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?