Claudia Roth, Ankara`da insan haklarını soracak

Alman Hükümetinin İnsan Hakları Sorumlusu Claudia Roth`un başkanlığındaki Alman Parlamentosu Türk-Alman Grubuna üye parlamenterlerden oluşan heyet, yarın Türkiye gezisinin ilk durağı olan Ankara`da görüşmeler yapacak.

İnsan haklarına ağırlık verilecek Ankara`daki görüşmelerin ardından Güneydoğu`ya geçeçek olan heyette Türkiye`nin AB üyeliğine karşın çıkan Hıristiyan Demokrat Partisi/CDU da temsil ediliyor.

Claudia Roth başkanlığındaki heyet, yarın Ankara`da TBMM Başkanı Bülent Arınç, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllah Gül ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu tarafından kabul edilecek. Salı gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile biraraya gelecek olan Alman heyeti, aynı gün TBMM Türk-Alman Dostluk Grubu üyeleri ile de buluşacak.

İnsan hakları temsilcileriyle görüşmeler yapacak olan heyet, Ankara`nın ardından Güneydoğu`ya geçecek. Diyarbakır, Mardin ve Midyat`ta temas ve incelemelerde bulunacak olan heyet, belediye başkanları, vali, insan hakları temsilcileri ve Süryanilerle de görüşecek.

Bunun ardından gezinin son durağı İstanbul`a geçeçek olan heyet, burada TÜSİAD ve dini azınlıkların temsilcileriyle biraraya gelecek. Heyet, 16 Mayıs`tan Türkiye`den ayrılacak. Öte yandan, Alman heyetinde, çeşitli Alman partiler temsil ediliyor. Heyet, Yesiller Partili Roth`un yanısıra, Sosyal Demokrat/SPD partisinden Johannes Kahrs, Verena Wohlleben ve Iris Hoffmann ile Türkiye`nin AB üyeliğine karşı çıkan Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi/CDU`den Willi Zylajew`den oluşuyor.

 Alman heyetinin, yeni anayasa reform paketinin onaylanmasının hemen ardından gerçekleşecek ziyareti sırasında edineceği izlenemlerin, Aralık ayında AB`den müzakere tarihinin alınması için Alman Parlamentosundan destek sağlaması açısından önem taşıdığı ifade ediliyor. Claudia Roth, Türkiye`deki insan hakları sorunlarını çok yakında izlemekle birlikte Türkiye`nin AB üyeliğinin önde gelen savuncuları arasında da yer alıyor.

 Nitekim, geçtiğimiz günlerde Berlin Eyalet Meclisi`nde yaptığı konuşmada Roth, Türkiye`nin Kopenhag kriterlerini yerine getirebilecek durumda olduğunu kaydederek şöyle demişti: ``İdam cezasının kaldırılmasını bile mümkün görmüyordum, ancak bu başarıldı. Bazı eksikliklere rağmen, ülkede büyük bir reform dinamizmi var. Artık bu süreçten dönülmemeli. İslam dünyasında örnek teşkil edebilecek, İslamiyet ile demokrasiyi bağdaştırabilecek bir Türkiye`yi üye olarak almazsa AB büyük bir hata yapar.``