Cübbeli Ahmet Hoca Teke Tek'te Fatih Altaylı ve Murat Bardakçı'nın konuğu oldu
Bursa'da bir damacana su dağıtıcısının asansörde boş damacanayla seks yaptığı haberi, HABERTÜRK'te canlı olarak yayınlanan TEKE TEK Programı'nda gündeme geldi.
Fatih Altaylı'nın "Bursa'da bir adam su damacasına tecavüz etti" sözleri üzerine Cüppeli Ahmet Hoca, "Bu bir zina gibi, livata gibi büyük bir günah değildir. Damacanayla seks küçük bir günahtır" dedi.
"Barbie bebekler erkekleri tahrik eder" açıklamasıyla gündem yaratan, kamuoyunda Cüppeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Fatih Altaylı ile Murat Bardakçı'nın hazırladığı Teke Tek Özel'e konuk oldu.
Ahmet Mahmut Ünlü, Fatih Altaylı'nın, "Siz bu açıklamada bulundunuz ama, adamın biri Bursa'da su damacasına tecavüz etti" sözleri üzerine "İslam'da şehvetle bakmak haramdır" dedi. Böylesi bir bakışla insanın duvara da baksa kadına da baksa harama bakmış olacağını söyleyen Cüppeli Ahmet Hoca, Murat Bardakçı'nın "Hocam damacanaya bakmanın hükmü nedir?" sorusu üzerine ise, "İnsanların nikah yollu evlilikleri helaldir. Fakat bunun dışında tatmin yolu arayanlar günah işlemiş olacaktır. Ama bu bir zina gibi, livata gibi büyük bir günah değildir. Damacanaya seks küçük bir günahtır" ifadelerini kullandı.
Hz. Mehdi’nin çıkış alametlerinin hepsi oluştu, Cüppeli hocamız neden bunlardan bahsetmiyor? Örneğin Peygamber Efendimiz (sav) Hz. Mehdi’nin çıkış alametlerinden biri olarak “o günün alameti, semadan uzatılmış ve insanların kendisine bakıp durduğu bir eldir” (Suyuti’nin Tasnifinden Hadisler, Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, S. 69) diye buyurmuştur. Bu alamet tecelli etti. NASA tarafından el şeklinde bir nötron yıldızları kümesi net olarak görüntülendi ve bu küme NASA tarafından “Tanrı’nın Eli” olarak isimlendirildi. Görmemis olanlar http://news.xinhuanet.com/english/2009-04/15/content_11189724.htm adresine bakabilirler. Bu çok büyük bir olaydır.
Cübbeli Ahmet son zamanlarda dindar kanallara ve dindar gazetelere yönelik bir takım suçlamalarda bulunuyor. Hiçbir kanalın ya da gazetenin kendisini davet etmemesini bir suç gibi dile getiriyor. Fatih Altaylı’nın ise kendisini ekranlara çıkarmasını överek anlatıyor. İnsanlara da bu kanalı tavsiye ediyor. Cübbeli hocanın, kendi cemaatindeki insanlara televizyonu evlerinde dahi bulundurmalarını yasaklamışken, kendisinin bu kanalı öve öve bitirememiş olması ve sabahlara kadar vaktini Murat Bardakçı ve Fatih Altaylı’nın programını seyrederek geçirdiğini söylemesi dikkat çekicidir. www.harunyahya.TV adresinden de dinleyin.
Müslüman, Peygamberimiz (s.a.v.)’den, diğer tüm peygamberlerden cennetten, cehennemden meleklerden ve diğer tüm kutsal değerlerden bahsederken Allah’tan korkan bir müslümanın müthiş sakınması, Allah’tan korkarak, O’na olan saygısından titreyerek kelimelerini özenle seçmesi, en sevdiği varlığa tam yaraşacak şekilde müthiş titizlenmesi gerekir. Ancak biz cübbeli Ahmet Hoca’nın konuşmalarında pek bu itinaya ve özene rastlamıyoruz, tedirgin bir şekilde izliyoruz.
Mustafa dağdelen kardeşim sizin yorumunuza katılmiyorum. Cübbelinin Allahtan ve dinden bahsederken saygili bir üslup kullanması gerekir. Bu yönde konuşulmasına hem izin verdi hem de neredeyse teşvik etti. Yani bu durumdan rahatsız olan bir üslubuna ben rastlamadım. biz bu konuda ciddi bir hassasiyet bekliyoruz. saygilarımı sunarim.
uslubunda, misallerinde kullakları tırmalayan, vicdanları rahtsız eden çok şeyler vardı. ayrıca aklıma takıldı, iki zıt insanı bu kankalığa bu samimiyete ve iten ne? yoksa sadece zahirde mi farklılar? iç dünyaları aynı mı? bilinmez tabii.
Cübbeli Hoca İslam'a karşı çok uygunsuz bir üsluba izin verdi. Tv'den güzel örnek olacak şekilde konuşma yapması gerekirdi, çok şaşırdım. Hocamız programı tekrar seyrettiğinde alenen alaycılığın olduğu o ortamdan nasıl razı olacak vicdanen?karşısındaki kişilere de ortam hazırlamaması gerekirdi, rahat davrandı. Oysa Allah'ın adı en güzel sözlerle anılır. Mübarek meleklerden en güzel üslupla bahsedilir. dini değerlerimiz asla espri konusu olmaz. olmadı böyle ama Cübbeli Hoca...
BENDE HELAL OLSUN DİYORUM AHMET HOCAYA VE ONU DİNLEMEK ÇOK GÜZELDİ TARİKATÇI DEĞİLİM AMA HELAL KENDİSİNE İYİ YETİŞTİRMİŞ ALLAK RAZI OLSUN TEBRİKLER ADAMCAGIZI REZİL ETMEK İÇİN ÇAGIRDILAR AMA ADAM KANMADI ALLAH YARDIMCISI OLSUN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM KEŞKE TEKRARA ÇAGIRSALAR
programı baştan sona bende izledim bu adamı nerde görsem dinliyorum çünkü beni acayip güldürüo :D stand-upcı olacak adammış :D
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde ahirzamanda Allah'ın Celle Celalehu göndereceği Hz. Mehdi ile ilgili şöyle buyuruyorlar:
“Kıyametin kopmasına bir gün bile kalsa, Allah-u Teâlâ o günü uzatarak benim soyumdan bir kişi gönderecektir. Adı adımın, babasının adı babamın adının aynısı olacak, zulüm ve zorbalık altında inleyen yeryüzünü huzur ve adaletle dolduracaktır.” (Ebu Dâvud, Tirmizî)
Ebru Şimşek’in Aydın Doğan Medyası tarafından Adnan Oktar’a karşı kullanıldığını Cübbeli de fark etti. Yıllardır televizyona çıkıp ünlü olmak, dikkat çekmek ihtirası içinde olan bu hoca durumu fırsat bilip Adnan Hoca’ya karşı tavır aldı ve gerçekten de bir anda aynı planladığı gibi Doğan Medyasının baş tacı haline geldi. Normalde Cübbeli, Fatih Altaylı’nın hiç haz etmediği, düşmanlık içinde olduğu bir insan olmasına rağmen sırf konu Adnan Oktar olduğu için aralarında bir anda güçlü bir ittifak oluştu. Öyle ki Fatih Altaylı haşa Allah’a, Peygamberimiz (s.a.v.)’e, mukaddes değerlere karşı son derece saygıya uygun olmayan konuşmalar yaparken konu Cübbeli olduğunda ona karşı müthiş bir saygı ve sempati duyduğunu her fırsatta gösteriyor. Onunla son derece saygılı ve itinalı konuşuyor.
Arkadaşın söylediklerin bende katılıyorum. Ahmet Hoca ile yapılan söyleşi esnasında en çok dikkat çeken alay edercesine sorulan sorulardı, ama Ahmet Hoca sürekli her soruya gerek Kur-an'dan gerek hadislerden bir örnek verdi ve bir an olsun beyefendiliğini bozmadı. Bende programı sonuna kadar izledim, tarikatına üye olmama rağmen bende minnetar oldum. Ağzınıza sağlık Ahmet Hocam.
Ahmet Hocayı tanımadan önce fikir ve düşüncelerim çok farklıydı. Onu bir öcü gibi görüyordum. Ama Şu an onun vaazlarını dinliyorum..İçim titriyor..Bir insan bu kadarmı bilgili ve zeki olur? Allah bu insana nasıl bir hitabet gücü vermiş böyle? İnsanları sıkmadan, onları germeden hem mutlu edip hemde dini imanı anlatıyor. Allah bu insanı başımızdan eksit etmesin.Damacana olayına gelirsek: Böyle basit bir konuyu, anlık bir nefsi durumu büyük bir sapıklık gibi lanse eden, ilgili kişiyi sapık ilan edip çarşaf-çarşaf haber yapıp bütün dünyaya rezil edenler kendi sapıklıklarını görmüyorlar..Acaba kendi rezillikleri ortaya çıksa ne yaparlar?Tamam adamın yaptığı bir yanlıştır kabul ediyoruz ama bu ülkede elle tatmin olmayan insanmı var? kişi sadece uygun olmayan yerde yapmış bunu. Belki anlık böyle bir heyecana kapıldı ne var bunda. Asansör fantazisi yapmak için hususi olarak asansöre giren binlerce çift var..Gidip onları neden görüntülemiyorsunuz?Sonuç itibari ile..Bazı gazetecilerin haber yapayım olay olsun diye yaptığı haberler kişinin ömrünü hayatını bitirip onu basit bir yanlışı yüzünden intihara sürüklüyor.. Düşünün bu kişinin ailesi eşi dostu çevresi ne düşünür nasıl bakar insanların yüzüne..Hataları ve yanlışları gizleyenlerin yanlışlarınıda Allah gizler..Hataları ve günahları açık edinin açıklarını da Allah açığa çıkarır.Elinizi vicdanınıza koyup söyleyin..Bu adam bu yanlışı yaptı diye sapıkmı oldu?Küçük çocuklara tecavüz edip onları vahşice öldürenlerle bu adam birmi tutulur?İnsaf...İnsaf..İnsaf...
Cübbeli haşa Peygamberimiz (s.a.v.)’in fakir olduğunu, kimi zaman kıyafatlerini ihtiyacı olanlara verdiği için hiç kıyafeti kalmadığından dışarı çıkamadığını, hatta namazını bile çarşafa sarınarak kılmak zorunda kaldığını anlattı. Peygamberimiz (s.a.v.) asla cübbeli Hocanın anlattığı gibi yaşamadı. Birçok peygamber gibi Peygamberimiz (s.a.v.)’in hayatında da zorluklar, açlık, kıtlık, mallardan canlardan eksiltme gibi imtihanlar oldu, Ancak Allah ayetinde Peygamberimiz (s.a.v.)’i zengin ettiğini bildiriyor. “... Bir yoksul iken seni bulup zengin etmedi mi?” (Duha Suresi, 8) Demek ki Peygamberimiz (s.a.v.) zengin. Peygamberimiz (s.a.v.)’i ve müslümanları böyle Kuran’a mualif izahlarla haşa güçsüzmüş, zayıf, ihtiyaç içindeymiş gibi göstermek büyük bir hata. Bu ancak Allah’ı ve Kuran’ı gereği gibi kavrayayamayan, İslam’a ve müslümanlara sinsice zarar veremeye, onları güçsüz göstermeye çalışanlara ait hasta bir yaklaşım.
ahmet hoca efendiyi iyi dinlemek lazım hoca hadislere göre ayetlere göre konuşuyor teke tek proğramında aslında kamu oyu önünde rezil edeceklerdi fakat olmadı hoca efendiye teşekkür ederim. ben tarikata falanda bağlı değilim ama saat 2 -30 kadar seğrettim çok istifade ettim ALLAH herkese hidayet versin amin
Cüppelinin dediğinin aksine Mahmut Hocamız gibi Efendi Baba da Hz. Mehdi bu yüzyılda gelecektir demiştir:
"Efendi Baba'nın (Ali Haydar Efendi Hz.lerinin) Mehdi as.'a selamını ve biatının iletilmesini istediğine dair muhtelif rivayetler vakidir. Dervişanından duyduk. Yine Efendi Baba k.s.'dan okuyan büyük alimlerden merhum Hasan Burkay Hocaefendi'nin bir vekili Efendi Baba'nın Mehdi'nin zuhur tarihi olarak 80'li yılların başlarını işaret ettiğini nakletti."
Yazik bu ve bunun gibilerini tv ortamlarina cikariyorlar, önce adam gibi tras olsun ne bunun hali insana benzer yani yok...))))
Haberturk, Cuppeliyi ve Fatih Altaylı'yı öven yorumlar dışında hiçbir yorumu yayınlamıyor. Sadece hadis veya ayet yazsanız bile yayınlamıyor. Sonra da kendi kendilerine, herkes programdan çok memnun kalmış, hep övücü mesajlar geliyor diyorlar. İnanılır gibi değil.
Cem Yılmaz bile 'dini konularda espiri yapmam' diyor. Altaylı ve Bardakçı o gece gülmeden bir dakika geçirdiler mi bilmiyorum. Dinin alaya alınmasını doğru bulmuyorum.
Soru kalitesi de insan kalitesini biraz belirler...
Peygamberimiz (sav)'in izinden giden Müslümanların tüm insanlığa güzel ahlakları ve iyi huyları ile örnek olmaları gerekmektedir. Bir hadis-i şerifte; “Güzel olmayan laflar edenlerden yüz çevirirdi. Hoşlanmadığı, çirkin saydığı bir sözü konuşmak zorunda kaldığında onu kinaye yoluyla ifade buyururdu.” Denmiştir.
Buhari, Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 800
Ey insanlar, muhakkak Allahü Teala size ZALİMLERİ, MÜNAFIKLARI ve ONLARA UYANLARI menetmiş ve size ümmeti Muhammedin en hayırlısı olan... Hz. Mehdi (a.s.)'yi reis kılmıştır, ona katılınız.
(El Kavlu-l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, Ahmed İbn-i Hacer-i Mekki, s. 31)
Aydın Doğan ve Fatih Altaylı normal şartlarda Cübbeli Ahmet’in ne zihniyetinden, ne de kişiliğinden hiç hoşlanmazlar. Ama sadece Adnan Oktar’a karşı olduğu için onu destekliyorlar. Bir önceki programda da Cübbeli, Adnan Oktar'ın insanları kıyamet ile korkuttuğunu dile getirmişti. Zaten bu, her Müslümanda olması gereken bir “mümin alameti”dir. Zaten asıl Allah insanları Kuran'da kıyametin yakınlğıyla uyarıp korkutmaktadır. Cübbeli hocanın da, Sayın Adnan Oktar gibi, insanları bu yönde uyarıp, kıyametin yakınlığını hatırlatan bir üslup içerisinde olması gerekir. Buna rağmen “Kıyametin kopmasına daha çok var, kıyamet size çok uzak, siz hayatınızı yaşayın” mantığıyla konuşması dikkat çekicidir.
Resulullah (sav) Hz. Mehdi’nin çıkış alameti olarak şöyle buyurmuştur: “…Bu belalar Şam’ın etrafında dolanacak, Irak’ın üzerine çökecek. Arabistan yarımadasının elini ve ayağını bağlayacaktır… Onlar belayı bir tarafta defetmeye çalışırlarken, diğer taraftan o yine ortaya çıkacaktır.” Hadiste bildirilen olaylar, aynısıyla Irak işgali sırasında yaşanmıştır. Bir başka hadiste ise ““Ahir zamanda Bağdat alevlerle yok edilir…” diye bildirilmiştir.