Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunca hazırlanan raporda, İslami holdinglerle ilgili ayrıntılara yer verildi. Başbakanlıka gönderilen raporda, 67 şirketin denetlendiği, 11 şirketteki denetimin sürdüğü belirtilerek yeşil sermayenin işleyişi anlatıldı. Raporda, yükümlülüklerine uymaksızın halktan para toplayan şirketlerin yakından izlenmesi ve işlemleriyle ilgili gerekli önlemlerin zamanında alınması sonucuna varıldığı kaydedildi.
Ayrıntalır Cumhuriyet gazetesinin manşetten duyurduğu AYKUT KÜÇÜKKAYA imzalı haberi alıntılayarak aktarıyoruz...
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunun (DDK) hazırladığı son rapor Başbakanlıka gönderilirken; raporda Endüstri Holdinge düzenlenen operasyonla yeniden gündeme gelen İslami holdingler de mercek altına alınıyor. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlıktan; Sermaye Piyasası Kuruluna (SPK) kayıt yükümlülüğüne uymaksızın halktan para toplayan şirketlerin yakından izlenmesini ve gerekli önlemlerin zamanında alınmasını istiyor. DDK raporunda, hükümetten vekâletle yönetim uygulamasına son verilmesi de isteniyor.
ÖNEMLİ AYRINTILAR
Cumhurbaşkanlığı DDKnin, SPKnin son üç yılını masaya yatırdığı son denetleme raporunda yüz binlerce gurbetçinin paralarını buharlaştıran İslami holdinglerle ilgili önemli ayrıntılar yer alıyor.
Raporda, Denetimler sırasında, bazı şirketlerin kurula kayıt yükümlülüğüne uymaksızın, çoğunluğu yurtdışında yerleşik vatandaşlardan; hisse senedi, ortaklık belgesi, kâra iştirak makbuzu gibi belgeler karşılığında para topladıkları saptanmıştır denilerek, bu kapsamda 67 şirketin denetlendiği, 11 şirketin de denetiminin sürdüğü bilgisine yer veriliyor. Kamuoyunun gündemine Kombassan, Yimpaş ve son olarak Endüstri Holdinge düzenlenen operasyonla gelen yeşil sermayenin Türkiye ve Avrupadaki işleyişi Cumhurbaşkanlığı DDK raporuna özetle şöyle yansıdı:
GöNÜLLÜLÜK ESASINA DAYALI
Çok ortaklı bazı şirketler; Kurul kaydına alınmaksızın, karşılıklı güven ve gönüllülük esasına dayalı biçimde tasarruf sahiplerinden para toplamaktadırlar.
ORTAK SAYILARI BİLiNMİYOR
Bunlara ilişkin bilgiler, paraların toplanması işini düzenleyen şirket yetkililerince tutulup saklanmakta, sermaye piyasalarında veya finans sisteminde geçerli bir kayıt düzenleri olmadığından; ortak sayıları kesin olarak bilinmemekte, malvarlıklarının envanteri çıkarılamamaktadır. Yatırımcıların hisseleri, karşılıklı güven temelinde, herhangi bir yazılı sözleşmeye dayalı olmaksızın şirketlerin üst düzey yetkilileri üzerinde bırakıldığından, bunların genel kurulları, yönetim veya denetim kurulları aracılığıyla etkili biçimde denetlenmeleri olanağı da bulunmamaktadır.
İKİNCİL PİYASAYI KENDİLERİ OLUŞTURUYOR
Şirketlerin hisse senetlerinin ikincil piyasası yine kendileri tarafından oluşturulmakta; bu hisse senetlerini alan yatırımcılara daha önce şirket tarafından bildirilen fiyattan alış güvencesi verilmektedir.
KENDİ SİSTEMLERİNİ YARATMIŞLAR
Bu tür şirketler, yürürlükteki yasal düzenlemelerin dışında kendi geliştirdikleri ve kurallarını kendilerinin koydukları bir sistem yaratmışlardır.
ASIL YATIRIMCI YERİNE TEMSİLCİ KİŞİLER
Ortaklık kayıtlarında genellikle hisse sahibi olarak asıl yatırımcı yerine, kurucu ortaklar veya temsilci durumundaki bazı kişiler görünmektedir. Toplanan paralar, sermaye taahhüt borcu olarak ortaklar tarafından şirkete getirilmiş gibi kayıtlara geçirilmektedir.
PARALAR KURYELERLE TÜRKİYEYE GETİRİLİYOR
Şirketlerin yaşayabilmesi için gereken para, şirketlerin temsilcileri olan ve çoğunlukla yurtdışında yerleşik kişiler tarafından, yüksek kâr payı güvencesi verilerek toplanmaktadır. Toplanan para kuryeler aracılığıyla Türkiyeye getirilmektedir.
YÖNETİMLERİNE EKONOMİ DIŞI ETKENLER EGEMEN
Kuruluş ve yönetimlerine ekonomi dışı etkenlerin egemen olması nedeniyle başarı şansları bulunmayan bu tür ortaklıkların yasalara uygun duruma getirilmeleri için zamanında etkin önlemler alınmamış; başarısızlıklarının yol açtığı güven kaybı sonucu yeni kaynak bulamamaları, batışlarını hızlandırmış; yüksek kazanç payı ve iş beklentisiyle yatırımda bulunan pek çok kişi bu olaylardan zarar görmüştür.
HÜKÜMETE ÖNERİ
Raporun sonuç bölümünde, Kurulun, 2499 sayılı Yasanın 22/g maddesindeki izleme, yasaklama ve bildirim görevlerini, zamanında ve eksiksiz biçimde yerine getirmesi ne atıfta bulunuldu. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlıka, Kurula kayıt yükümlülüğüne uymaksızın halktan para toplayan şirketlerin yakından izlenerek gerekli önlemlerin zamanında alınması sonucuna varıldığını bildirdi.
İttifak Holdingden itiraf
Konya merkezli İslami holdingler, Endüstri Holdinge yönelik operasyonla birlikte bir kez daha gündeme gelirken İttifak Holdingin yönetim kurulu başkanı Mehmet Buğa, sistemlerinin her zaman kazandıracak bir sistem olmadığı itirafında bulundu. Paralarını isteyen ortaklarını suçlayan Buğa, "İçinde bulunduğumuz durumu istismar edenler var" dedi. Buğanın diğer holding mağdurları için de "Tamahkârlarla sahte kârlar çabuk buluşur" demesi dikkat çekti.
KONYA (Cumhuriyet) - Konyadaki en büyük holdinglerden biri olan İttifak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Buğa , sistemlerinin her zaman kazanılacak bir sistem olmadığı itirafında bulundu. Paralarını geri isteyen ortaklarını suçlayan Buğa, İçinde bulunduğumuz durumu istismar edenler var. Ortaklıklarını banka mudiliği sananlar var dedi. Buğa, Türkiye genelindeki holding mağdurları için de Tamahkârlarla sahtekârlar çabuk buluşur yorumunda bulundu.
Konyada 24 bin ortaklı İttifak Holdingin Yönetim Kurulu Başkanı Buğa da konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Buğanın açıklamaları, ana hatlarıyla şöyle:
**Yastık altında duran parayı sermaye yaptık: İttifak Holdingi medyada diğer holdinglerle bir tuttular. Yastık altında duran servetler, sayemizde sermayeye dönüştü. Her güzel şey gibi güzelliklerin de zorlukları vardır. Böyle bir çalışmanın zorluklarıyla, istismarcılar karşımıza çıkana kadar karşılaşmadık. Ancak bu güzel çalışmanın gizli bir bankerliğe dönüştürülmesiyle kâr-zarar sistemi olmaktan çıktı.
**Tamahkârlarla sahtekârlar çabuk buluşur: Holding mağduru birçok kişinin bulunduğunun anımsatılması üzerine: Bir tarafta yüksek kazanç vaat eden, diğer tarafta da bunun zarara dönüşebileceğini düşünmeyen bir kesim var. Tamahkârlarla sahtekârlar çabuk buluşur.
**Durumu istismar ediyorlar suçlaması: Birçok kişinin kendilerine verdikleri parayı geri alamadıklarından şikâyet ettiğinin anımsatılması üzerine: Yönetenin de yönetilenin de hukuka uyduğu sistem en güzeli.İçinde bulunduğumuz durumu istismar eden ortaklara, ortaklıklarını alacak senedi veya banka mudiliği sanan ortaklara ve Bunlara ödedikleri para verilsin diyenleri haklı görmek doğru değil.
**Muhasebe ne çıkıyorsa o: Geçen yıl ortaklarına kâr payı dağıtmadıklarının anımsatılması üzerine: Muhasebe değerleri ne çıkıyorsa onu yapacağız. Kârı ben dağıtmayacağım ki, muhasebe neyi gerektiriyorsa onu yapacağım.
**Hukuk bilmiyorlar: Ortaklık hukuku bilmeyen ortaklarımızın sıkıntısını çekiyoruz. Bu her dönemde kazandıracak bir sistem değil. Zarar ettiğin döneme katlanırsan, kâr ettiğin döneme de hazırlanırsın.
**Güven çöktü: İstanbul Borsası nasıl çöktüyse, (bize olan) güven borsası da öyle çöktü.