17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Cumhuriyet ve Sevr paranoyası...

Cumhuriyet’in 81. yıldönümünde Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulları ve Batı’nın Türkiye Cumhuriyeti’ne bakışını, Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Pulur, kendi üslubuyla yorumlamış. Pulur'un, "Cumhuriyet ve Sevr paranoyası" başlıklı yazısını alıntılayarak aktarıyoruz:

 

BUGÜN Cumhuriyet Bayramı...


Hiçbir Cumhuriyet Bayramı’nda, "Türkiye Cumhuriyeti"ni hedef alan kavramlar bu kadar açıkça ortaya konmadı...


"Türkiyeli" olmaktan "azınlık" tanımından, iki halklı, kurucu devlete kadar...
Aslında perşembenin gelişi, çarşambadan belliydi...
***
BAKIN, 2002 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi’nde "Cumhuriyet ve Atatürk Haftası" etkinliği yapılır, konuşmacılardan biri SBF öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sina Akşin’dir.
Akşin’in konuşmasının sonunda, bir öğrenci soru sorar; pek soru olmasa da, bir durum tespitidir...
***
2001 yılında, Türk limanlarının modernleştirilmesi için bir Fransız heyeti gelir, çalışma başlarken Fransızlardan biri masaya haritayı açar, harita Sevr ile şekillenen Türkiye’dir, Türkler tepki gösterirler, Fransız’ın bahanesi komiktir; Türkiye’ye gelirken bir turizm bürosundan kendisine bu haritayı vermişlerdir.
***
BİLİMSEL bir toplantı için İstanbul’a gelen Avrupalı bilim adamları İstanbul’u dolaşırken, Japon, duygularını "İstanbul ne kadar güzel şehir!" diye belirtir. Avrupa’yı da içini çeker:
"Ah bir de Türklerin olmasa!"
Soru sahibi genç sözlerini şöyle bitirir:
"Batı Lozan’ı hazmedemedi, sindiremedi, sabırla bekliyor!"
Şimdi bazıları yine nefret kusacak, "Sevr paranoyaları!" diye...
Varsın kussunlar, mal meydanda.
***
İŞTE Avrupa Parlamentosu’nun şartları:
"Ermenilerle iyi ilişkiler kurun...
Kıbrıs’tan Türk askerini çekin!
Güneydoğu için özel kalkınma planı uygulayın.
Orduyu Milli Savunma Bakanlığı’na bağlayın.
Kıbrıs’taki Rum yönetimini tanıyın.
Heybeliada Ruhban Okulu’nu açın."
***
BUNLARIN arkası gelir ve gelecektir.
AB İlerleme Raporu’nun açıklandığı günü hatırlayın, bayram yapıyorduk bayram....
Sonra...
"Karaman’ın koyunu, sonra çıkar oyunu misali" Avrupa yollarına düştük, zina için "Biz Türk’üz, burası Türkiye!" diye dikilen Başbakan, şimdi Avrupa yollarında, Avrupa kapılarında....
Hele Avrupa’yla müzakereler bir başlasın, kimlerin "Eeee, artık bu kadarı da fazla!" diye isyan ederek, "Sevr paranoyakları" kesildiğini göreceğiz.
Tabii her kavramın değerini "Kaç dolar? Kaç euro?" diye soranlardan değillerse...
***
NEYSE, siz bütün bunları bırakın, "Cumhuriyet Bayramı"nı içinize sindire sindire kutlayın, kapılarınızı, pencerelerinizi, arabalarınızı bayraklarla donatın.
Bugünün kıymetini bilin!
Bugünün işini yarına bırakmayın!

MİLLİYET
Yayın Tarihi : 29 Ekim 2004 Cuma 10:17:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?