Van depremi bir kez daha gösterdi ki; Türkiye Cumhuriyeti, 88 yıllık tarihi boyunca yaşanan acılar karşısında hep tek yürek, tek yumruk olarak ayakta kaldı.
3 Eylül 1924... Pasinler (Hasankale), Hınıs, Narman ve Erzurum’u da içine alan 6.9 şiddetinde depremle sallanıyor. Büyük hasar gören Pasinler ovasındaki köylerde ölü sayısı 310. O sıralarda Karadeniz bölgesinde gezide bulunan Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, depremi duyar duymaz Samsun-Sivas yolu ile Erzurum’a gidiyor.
Kafilede eşi Latife Hanım, Hamdullah Suphi (İstanbul Milletvekili), Kılıç Ali (Gaziantep Milletvekili), Rauf Bey (Rize Milletvekili), Cumhurbaşkanlığı Başkâtibi Tevfik Bey, Başyaver Rusuhi Bey, Muhafız Kıtalar Komutanı İsmail Hakkı Bey (Tekçe), Yaver Muzaffer Bey, Hususi Kalemden Memduh Bey, vali ve diğer görevliler bulunuyor. Cumhurbaşkanı Hasankale’ye geldiğinde kış yakın olduğundan zamanında gerekli yardımların yapılması emrini veriyor. Hasankale yakınındaki harap 6 köyü gezen Mustafa Kemal çok üzülüyor.
O sırada bir köylü, kurtarıcının yanına yaklaşıp şu sözlerle teselli ediyor: “Esef etmeyiniz paşam. Hükümet-i Cumhuriyetimiz var olsun. Hiçbir şey istemeyiz. Onların sayesinde biz bu köyleri altından yaparız.” Yoksul ama gönlü zengin yöre halkı, savaştan çıkmış devletimizin yoksulluğunu bildikleri için Kahraman Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın üzülmesini, kederlenmelerini istemiyorlardı.
Törensiz bayram
Başbakanlık Van depremi nedeniyle, Cumhuriyetin kuruluşunun 88’inci yıldönümü nedeniyle bugün yapılacak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama törenleri çerçevesinde tören geçişi, resepsiyon gibi kutlama faaliyetlerini iptal etti. Bu konudaki genelge dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Tepkiler şöyle:
Öğretmenlerin ruhları incindi
Kemal Kılıçdaroğlu (CHP Genel Başkanı)
Cumhuriyetimizin 88’inci yıldönümünü kutlamaya hazırlanırken şehitler verdik, Van’da, Erciş’te yüzlerce insanımızı kaybettik, binlerce yaralımız var. Elbette acımız büyüktür. Ama bu acıları gerekçe göstererek törenleri iptal etmek doğru değildir. Çünkü Cumhuriyet ‘Tasada ve kıvançta beraber olmak’ ‘Kimsesizlerin kimsesi olmak’ ve Van’a Erciş’e daha fazla sahip çıkmak demektir. Bu kararı alanlar, öğrencilerini 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerine hazırlayan, depremde şehit olmuş 63 öğretmenimizin aziz ruhlarını
incittiklerinin acaba farkındalar mı?
İsa Gök (CHP Mersin Milletvekili)
Bir Cumhuriyet çocuğu olarak, bir Atatürk devrimcisi olarak, AKP’nin planlarının farkında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Yüreğimizdeki Cumhuriyet, Atatürk devrimlerini söküp alamayacaklar.
Turgut Dibek (CHP Kırklareli Milletvekili) Bu zor günlerde kenetlenmeyi sağlayacak milli bayram kutlamalarını iptal etmek halkımızın vicdanında da kabul edilemez.
Oktay Öztürk (MHP Erzurum Milletvekili)
Her fırsatta bir takım şeyleri bahane edip geleneklerimizi aşındırır noktada kararlar alırsak bunun kimseye faydası olmaz.
Hasan Erçelebi (DSP Genel Sekreteri)
Hükümet deprem ve terörü bahane ederek, en büyük bayramımız olan Cumhuriyet Bayramı törenlerini iptal ederek kafasının arkasındaki düşünceleri açığa çıkarmıştır.
Hassasiyetlere uygun davranış
Mustafa Elitaş (AK Parti Grup Başkanvekili)
Van depremi dolayısıyla yüreği yanmış, ciğeri yanmış 74 milyon insan varken, birlik ve beraberliğimize, kardeşliğimize çok büyük katkı sağlayan bu süreç içerisinde Cumhuriyet Bayramı’nda etkinlik düzenlemek, herhalde milletin gönlünde biraz burukluk ortaya çıkarabilirdi. Milletin hassasiyetlerine uygun bir davranış.
Atatürk ışığımız
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla TSK’ya hitaben mesaj yayınladı. Özel, mesajında özetle şöyle dedi: “Ebedi Başkomutan Atatürk’ün miras bıraktığı sürekli gelişimi ve değişimi öngören, çağın değer ve yaklaşımlarıyla uyum içerisinde olan fikirlerinin, bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de TSK’ya yol gösteren ışık olmaya devam edecek. Ülkemiz, Cumhuriyet yönetimi sayesinde Yüce Atatürk’ün gösterdiği hedef doğrultusunda ilerlemesini sürdürmüş, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan yapısıyla örnek alınan bir model, istikrar ve güç unsuru haline gelmiştir.” Orgeneral Özel, mesajında Van depremine de yer vererek, “Milletimizin başı sağ olsun” dedi.
CUMHURİYET KALDIMI Kİ BAYRAMI KUTLANSIN?
Bahane sağlam!Van da büyük bir deprem oldu, Binlerce ev yıkıldı,600 yüze yakın ölü, 2000 bine yakın yaralı var…
Çukurca da , PKK 26 erimizi şehit etti..Tabi ki, bunca acı içinde bayram kutlanmaz!
Şenlik yapılmaz!
Eğlence tertip edilmez!
Acı büyük ve derin…
İnsanlar, karla kışla yaşam savaşı verirken,
Bayram seyran, düğün dernek yapılması insani de değil, İslami de değil!
Bir şartla!
CUMHURİYET BAYRAMINDA GÖBEK Mİ ATILIYORDU?
Cumhuriyetin 88 inci yıl dönümü kutlamaları bu nedenlerle iptal edildi!
Yani önce Çukurca Şehitleri, ardından, Van da meydana gelen deprem sonunda, Cumhuriyet bayramı kutlamalarının iptal edilmesi, bir anlamda “olumlu” karşılayanlar olabilir!
İyi Güzelde!
Cumhuriyet bayramında, millet” Göbek atılıp, Dansöz” mü oynatılıyordu?Ankara’nın misketini, Konya’’nın kaşık havası ile mi eğleniyordu?
Önce, Cumhurbaşkanı tarafından,
Çukurca da ki 26 Mehmetçiğin “şehit edilmesi ile Cumhuriyetin 88 inci kuruluşu dolayısı ile tertiplenen” Resepsiyonlar” iptal edilmişti..Kala kala,29 Ekim günü düzenlenecek “Resmi Geçitleri”kalmıştı…Ve Onlarda dün, başbakanlık genelgesi ile iptal edildi!
DÜĞÜNLER, EĞLENCEDEN SAYILMIYOR MU?
Şimdi gelelim, zurnanın zırt dendiği yere!
Cumhuriyet bayramını iptal ettiren irade’nin başı ,Aynı gün 3 düğüne ve nikâhlarına katıldı.
Birinci düğün;
TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel'in oğlu Ali Kaan Karabel ile Seçil Karabel çiftinin nikâh şahitliğini yaptı
İkinci düğün;
Nazan Aktaş ile Selim Gökşin'in nikâh törenine katılarak, şahitlik yaptı.
Çiftin nikâhını, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek kıyarken,.
Not:Nikâh töreni basına kapalı olarak yapıldı
Üçüncü düğün;
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlunun nikâh törenine katıldı. Gül ve Erdoğan, Sheraton Otelinde, Çağan Çağlayan ve Kübra Ece'nin nikâhında şahitlik yaptı…
Not: Zafer Çağlayan, Hükümette ekonomi bakanı ve milliyetçi olduğu söylenir…
Ve Cumhurbaşkanı GÜL, daha önce, Cumhuriyet bayramında ki “Resepsiyonun” iptal ettirmişti!Sebep, Çukurca daki, 26 Mehmetçiğin edilmesi!
Sorası geliyor insanınDüğünlerde ne yapılır sizce? Biz eğlenir, kurtlarımızı dökeriz..
Yani düğün de yas olmaz, eğlence olur…Adı üstünde düğün...
AYDIN DOĞAN’IN RESEPSİYONU KOŞAR ADIMLA…Cumhuriyet bayramında doğup göbek adı “Cumhur” Abdullah GÜL..
Yani “Dindar” cumhurbaşkanı…Cumhuriyet bayramının Resepsiyonun iptal ediyor ama…Evet ama…Rixos Otel’de Aydın Doğan’ın, Turkish Daily News gazetesinin 50’nci kuruluş yılı kokteyline katılmada ihmal ve sakınca görmedi…
GÜL’E SALONDAN,
BURAYA GELECEĞİNE DEPREM’E GİTSEN…
Sahi Cumhurbaşkanı, Gül hala, Deprem bölgesine gitmedi!
Neden ola ki?Her halde! Müslüman cumhurbaşkanı olduğundan, ağır takılıyor diyelim.
Evet,
Müslüman Cumhurbaşkanı, Aydın Doğan’ın Resepsiyonu için otelden içeri girerken, salondan biri” Buraya geleceğine, deprem bölgesine gitse daha iyi olmaz mı”?
Ne denir bundan sonrasına?Başımıza bir daha dert açmamak adına, bundan sonrası yorumsuz!
DALKAVUKLUĞU MESLEK EDİNENLER!
Sevgili okurlar, her devrim dalkavukları olur Mesele,24 yıl bakanlık yapıp, sonunda meclis başkanlığına kapağı atanlar bile var!.Ama bazı tipler var ki, her devirde, dalkavukluklarını sürdürürler…Aralardan sıyrılıp, kendilerini gösteriler…
Bizim Siyaset arenasında bu gibi tipler çoktur ve ne yazık ki her devirde de itibar görüp parsayı toplarlar…
*
Mesela,
AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resmigeçit törenlerinin iptalini değerlendirirken, ''Ciğeri yanmış 74 milyon insan varken, Cumhuriyet Bayramı'nda etkinlik düzenlemek, herhalde milletin gönlünde biraz burukluk ortaya çıkarabilirdi'' dedi.Peki Cumhurbaşkanı ve Başbakanın, bakanları, düğünlerde endam göstermelerin ne demeli bay Elitaş?Ha Elitaş kim mi?Kenan Evren’in akıl hocası.Hukuk Danışmanı...ANAP’tan kalma milletvekili…
*
Şimdi geliyoruz asıl soruna!
Bakanı,
Başbakanı,
Cumhurbaşkanı olarak,
Düğünlere, Resepsiyonlara katılmalarında bir sakınca görmeyen bu zihniyetin baş aktörleri, Cumhuriyetin 88 inci yılında ki törenlerini,“Şehitleri ve Depremi” bahane ederek geçit törenlerini iptal ettirdiler! Gerçekten yas tutmak, matem yapma niyetleri olsaydı,
Düğünlere, Resepsiyonlara gitmezlerdi!
Demek ki Dertleri, Cumhuriyetle!
İRTİCA’NIN ODAĞI OLANLAR CUMHURİYETİ SEVER Mİ?Haksızlar mı?
Bin bir yalan, dolan ve tezgâhlarla ve de Cumhuriyet sayesinde,”Demokrasi” diye diye ülke yönetimi el geçirdiler.İmparatorluklar kurdular!Zalimleştiler!Diktatör oldular.
Baktılar ki tık yok millette!
Cumhuriyetin bekçileri tırsak ve menfaatçi ve de uyuşuk!
Adeta koyun gibi..
Veee
Anayasa mahkemesinin kararı ile tespit yapıldı…AKP İrtica’nın odağı..Ve
AKP Türkiye’yi, irticaının odağı oturtarak paşa paşa ülkeyi yönetmeye başladılar..
Adete diken gül bahçesindelerVe bu zihniyet artık karar verdi.
Artık zamanı gelmiş olmalı ki, Cumhuriyetten öç alınıyor..
Yakında Cumhuriyet demek suç sayılacak haberiniz ola…
*
Peki, irtica nedir?
“Her türlü gelişim, değişim ve yeniliğe karşı tavırlı olmak İrtica’nın en önemli özelliğidir”.Ve Bakın Atatürk İrtica için ne demiş?,
“irticai tehditle ilgili olarak milletimizi şu sözlerle uyarmıştı.
“Milletimiz çok büyük bir devrim gerçekleştirmiştir. Gerçekten yüzyıllardan beri uymaya alıştığımız bir yönetim şeklinin dışına çıkarak dünyada benzeri bulunmayan bir devlet kurduk. Fakat bu yeniliğin kesinlikle tersine bir hareketi gerektireceğini hatırımızdan çıkarmamak gerekir. Bu harekete irtica derler.”
ŞİMDİİİ
Asıl soru şu;
Cumhuriyet kaldı mı ki bayramı olsun?
Örneğin,
Cumhuriyetin kurumlarının her birinin ayrı ayrı” imam” yok mu?
Merak eden Hanefi Avcı’nın “Haliç’in Simonlarının nasıl devlet olduklarını okusun…
Ve Cumhuriyetin Polisi, Fetullahın polisi olmadı mı İmamı yokmu?
Artık,
Cumhuriyet savcıları var mı?Ya Cumhuriyetin, ordusu kaldı mı?
Cumhuriyetin ordusunda ki “Cumhuriyetçiler, “Silivri ve Hasdal” zindanlarına, sudan sebeplerle üretilen iftiralarla tutsak değiller mi?Cumhuriyetin aydınları yazarları çizerleri, yıllardır, Silivri zindanlarındaki hücrelerde tutulmuyor mu?
Milli eğitim bakanlığında,,
KHK ile “Atatürk ilk eve inkılâplarına ve milliyetçiliğine son verilmedi mi?
Cumhuriyetin değerleri, üç otuz paraya, talan edilip yandaşlara, şer güçlere satılmadı mı?Cumhuriyetin hukuku, hâkimi yandaşlaştırıl mı?Öyle ki,HYSK seçimlerinde, hâkimler,”Eşeği” aday gösterseler oy veririnim denmedi mi?Hâsılı,
Cumhuriyeti bütün kurumları tarumar edilip, cemaat ve tarikatlarca işgal edildi!
Yani Cumhuriyet kaldı mı ki,”Kutlansın”?
bU İŞLEM İLE yanlış yapılmıştır. Ulusal yas dahi ilan edilmedi, bayraklar yarıya çekilmedi ama tüm Yurtta bayram kaldırıldı. Bari Atatürk önüne çelenkde koymasanız daha iyi olurdu . Bu işlem hakkında Cumhuriyet Savcıları görevlerini yapmalıdırlar.
HÜKÜMETİ BU YAPTIĞINDAN DOLAYI ŞİDDETLE KINIYORUM