Danıştay, İçişleri Bakanlığı'nın temyiz istemini reddetti. Danıştay, belde belediyelerine ilişkin karara yönelik İçişleri Bakanlığı'nın temyiz talebini reddetti.
HÜKÜMET-YARGI GERİLİMİ NASIL BAŞLAMIŞTI
Krize neden olan olay, nüfusu 2 binin altına düştüğü için 862 belde belediyesinin kapatılmasına ilişkin 5747 sayılı yasayla başladı.
Hükümet, belde belediyelerinin kapanmasını öngören kanunu Meclis'ten geçirerek Çankaya'ya göndermiş Cumhurbaşkanı'nın onayından sonra 22 Mart’ta Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmişti.
CHP Anayasa Mahkemesi'ne 122 belde belediyesi ise idare mahkemelerinde dava açtı.
Anayasa Mahkemesi CHP'nin başvurusunu reddetti ve belde belediyelerinin kapatılması kesinleşti.
Ancak Danıştay, belde belediyelerinin başvurusu üzerine yaptığı değerlendirme sonucunda yasanın yürürlük tarihinin Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının yayınlandığı 6 Aralık olduğuna hükmetti. Danıştay’ın kararını dikkate alan YSK da idari dava açma tarihinin 6 Şubat 2009’a kadar süreceğine karar vererek, dava açacak belde belediyelerinin yerel seçime gireceğine karar verdi.
Bu kararla, Anayasa Mahkemesi’nin nüfusu 2 binin altındaki belde belediyelerin kapanmasına imkân veren kararı by-pass edildi. CHP’nin dava gerekçelerine uyulmuş olundu.
Bu gelişmenin ardından Başbakan Erdoğan, karara tepki göstererek "Demek ki ülkede iki tane Anayasa Mahkemesi varmış" diyerek gerilimi yükseltmişti.
Aynı akşam Anayasa Mahkemesi, bir açıklama yayınlayarak Danıştay'ın Anayasa hükümlerini hiçe saydığını vurgulamıştı.
Ancak ertesi gün Anayasa Mahkemesi'nin 8 üyesi, açıklamanın üyelerin inisiyatifi dışında Başkan Haşim Kılıç tarafından yayınlandığını duyurdu.
Bu kez Başkan Kılıç, muhalif üyelerin fikrinin alınmadığını doğruladı ve kararı destekleyen 6 üyenin onayıyla yayınlandığını dile getirdi.
Danıştay Genel Kurulu da gerilime taraf oldu ve Başkan Kılıç ile hükümeti eleştiren sert bir açıklama yaptı.
Bu arada hükümet Danıştay'ın kararına itiraz etti. Ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu bu itirazı reddetti ve böylece yasal süre içinde itiraz eden beldelerin seçime girmesi karara baglandı.
hükümet ve yandaşları yeni bir meslek öğrenmiş hepsi vanturolog olmuşlar başkasının yerine ve adına konuşuyorlar
Artuk AKP kanunlarla ve yetkililerle oynaya oynaya yargıyıda elinde oynatıyor. Her yetkili kesimden kendisine kukla bulmuş ve AKP sözcülüğü yapıyorlar. Artık YARGI+AKP birleşimi olmuş.
Sayın Haşim KILIÇ Anayasa mahkemesi başkanı değil sanki hükümet sözcüsü!