18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

'Demokratikleşen' Türkiye'den kadınlar koğuşu manzaraları

Cezaevine girdiğimde koğuştaki kızların durumunun benimkinden farklı olmadığını gördüm, hatta daha fazlasını yaşamışlardı; benden sonra gelenlerin de yaşadıkları farklı olmadı... Bu sözler, 16 yaşındayken gözaltına alınarak, copla tecavüze uğrayan Ceren`e ait. ``Türkiye`de sistematik işkence yoktur`` demeçlerinin verildiği gün yeni TCK ile tahliye olan Ceren, şimdi polislere açtığı işkence davası ile boğuşuyor.

Ardı ardına çıkarılan uyum paketleri ve hızla atılan demokratikleşme adımları, geçmişin izlerini silmeye yetmiyor. Yeni Türk Ceza Yasası`nın yürürlüğe girmesi ile tahliye olan bir çok mahkum, yaşadıkları döneme isyan ederken, açtıkları kötü muamele, işkence ya da haksız tutukluluk davaları ile yeni hukuksal yapıya ayak uydurmaya çalışıyor.

Yeni Türk Ceza Yasası`nın yürürlüğe girmesiyle tahliye olanlardan biri de Nazime Ceren Salmanoğlu. Gözaltına alındığı 1999 yılında yaşadıklarıyla Türkiye`nin gündemine oturan Ceren Salmanoğlu, Türkiye`de sistematik işkence yoktur demeçlerinin verildiği günlerde tahliye oldu. Yaşadıklarını ANKA`ya anlatan Salmanoğlu`nun başından geçenler, Türkiye`nin cezaevi ve işkence gerçeğini de ortaya koydu.

16 YAŞINDA GÖZALTI

Ceren Salmanoğlu, 16 yaşındayken, 6 Mart 1999 tarihinde Deniz Polattaş ile birlikte gözaltına alındı. Otobüs yakmakla suçlanan Salmanoğlu, götürüldüğü Yenişehir Emniyet Müdürlüğü`nde işkence gördüğünü ve copla tecavüze uğradığını iddia etti.

Yargılama sırasında da zorluklarla karşılaştıklarını ifade eden Ceren, ``Hakim gözaltında yaşadıklarımı anlatmama bile izin vermemişti`` diye yaşadıklarını anlattı. ``Örgüt üyeliği ve kamu malına zarar verme`` suçlarından tutuklanan Ceren, ısrarlı girişimler üzerine ancak 9 ay sonra Adli Tıp Kurumu`na sevkedilebildi ve bir haftalık iş göremez raporu aldı. Bu arada Ceren`in yargılaması da sona erdi ve 21 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

KADINLAR KOĞUŞU

Henüz 16 yaşında, işkence ve copla tecavüzün izlerini taşıyarak cezaevi yolunu tutan Nazime Ceren Salmanoğlu, mahkumiyeti süresince oldukça güç günler yaşadığını ifade ediyor. Buna rağmen, Çapa Tıp Fakültesi`nde başlayan psikolojik tedaviyi yarıda bırakan Ceren, işkencenin cezaevi ve gözaltı yaşamına ne kadar tanıdık kavramlar olduğunu şu sözlerle dile getirdi:

``Cezaevine girdiğimde koğuştaki kızların durumunun benimkinden farklı olmadığını gördüm, hatta daha fazlasını yaşamışlardı. Benden sonra gelenlerin de yaşadıkları farklı olmadı. Güçlü olmak zorundaydım. Hepimiz birbirimizle dayanışmak zorundaydık.

UTANMADIM

``Cinsel taciz olayının çok yoğun olduğunu gördüm. Tecavüze uğramış, sakat kalmış kadınlar vardı. Bunun tamamiyle bir sistem sorunu olduğunu anladım. Yaşadıklarıman asla utanmadım. Hiçbiri benim suçum değildi. Bu yüzden dışarıyla paylaştım.``

4,5 YILLIK İŞKENCE DAVASI

Salmanoğlu, 14 Nisan 2000 tarihinde İskenderun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi Başkomiseri Gürkan İlhan, ile polis memurları Murat Çıkar, Halil Özkan ve Aysun Yüksel hakkında ``işkence yaptıkları`` ve ``copla tecavüz ettikleri`` gerekçesiyle dava açtı. Salmanoğlu, bu süreci, ``Yaşadıklarıma rağmen açtığım dava geleceğim için umudum oldu`` sözleriyle anlattı. Ancak, Salmanoğlu, davanın 4,5 yıldır sonuçlandırılmadığını ve zamanaşımına uğramasından kaygı duyduğunu ifade etti.

YENİ TCK ÖZGÜRLÜĞÜ

Salmanoğlu, 6 yıllık mahkumiyetinin ardından yeni TCK`nın Resmi Gazete`de yayınlanmasıyla tahliye edildi. Siyasetçiler tarafından ``Türkiye`de bundan böyle işkencenin yaşanmayacağı`` sözlerinin verildiği bir ortamda Salmanoğlu, ``Tahliye olduktan sonra neler hissettiniz?`` sorusuna ``Tepkili ve yorgunum. Bir an için bunları söyleyenlere inanmak isterim`` yanıtını veriyor.
sansursuz.com
Yayın Tarihi : 4 Kasım 2004 Perşembe 09:18:00
Güncelleme :4 Kasım 2004 Perşembe 13:10:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
okan yılmaz IP: 88.247.176.xxx Tarih : 28.09.2008 18:01:36

ALLAH KURTARSIN ,,, BURSA