Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, İsviçre'de Türk ve Rum tarafının planı zorla kabul ettirmek için baskı altında tutulduğunu, bunun dünyada görülmüş bir şey olmadığını söyledi.
Rauf Denktaş, Avrupa Birliği (AB) genişlemeden sorumlu komiseri Günter Verheugen'in görüşmelerdeki tavrı üzerine bir konuşma yapma ihtiyacı duyduğunu belirterek, İsviçre'deki çıkmazın Rumlar'ın meselenin çözümünde gösterdiği zorlamalar olduğuna dikkat çekti. Müzakerelerin, "Rumlar'a yama olmak veya olmamak" mücadelesi şeklinde geçtiğini belirten Denktaş, "Beni konuşturan, Verheugen'in Rumlar'ın tarafını tutup, bir diplomata yakışmayan bir tavır sergilemiş olmasıdır. Davalı iki tarafı, kavgayı ortadan kaldırmadan biraraya getirmek, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir. Burada, kavgayı halletmek yerine kavgayı daha artıracak meseleler gündeme taşınmaktadır" dedi. Verheugen'in görüşmelere katılma yetkisinin olmadığına dikkat çeken Denktaş, "Verheugen bir Nazi subayı gibi hareket etmiştir. Verheugen'in söylediği kandırmacadır, uydurmadır. Verheugen tutamayacağı sözler vermektedir. Kendisi birkaç ay sonra görevini bırakacak. Daha sonra da bize arkadan gülecektir" diye konuştu.

"NETİCEYİ ALALIM, KONUŞACAĞIZ"
Görüşmelerin akşama kadar süreceğini ve sonucun bu akşam veya yarın sabah görüleceğini belirten Rauf Denktaş, "Şu ana kadar ne alınan, ne verilen vardır. Türkiye'deki mutlu hava da, aldatıcı bir havadır. Halkımız arasında birçok dedikodu yayılmaktadır. 'Evet' demezsek, maaşımız kesilecekmiş, 'Evet' dersek, Avrupa Birliği standardında maaş alacakmışız. Halkımız çocuk değil. Buna inananlar varsa, bunlar hayal görüyor. Verilen mücadele, devletimizin elimizde tutulması mücadelesidir. Düşünülecek mesele, 60 binden fazla insanımızın göçmen olması, bir o kadar Rum'un içimize yayılması ve ortaya çıkacak sorunlardır. Neticeyi alalım, ondan sonra konuşacağız" şeklinde konuştu.
Basında garantiler konusunda Türkiye ile Yunanistan'ın anlaştığına dair haberlerin çıktığını, bu haberlerin gerçek dışı olduğunu belirten Denktaş, "Anlaşma yoktur. Bu konuda görüşmeler bile kesildi. Birincil hukuk konusunda Verheugen vaadler vermiş. Şimdiye kadar vaadler tutulmadı. Bizim hukukçularımız iyice belirlemişlerdir. Biz onları İsviçre'ye gönderdik. Bu temin edilmedikçe, alınan kararların hiçbir hükmü olmayacaktır. Hatta Türkiye'nin AB'ye girmesi durumunda da Türk askerinin Ada'da kalacağı yönündeki kararlara Rumlar itiraz etmektedirler" ifadelerini kullandı.

"GAYE, ADA'YI AB İLE YUNANİSTAN'A BAĞLAMAK"
İsviçre'de son pazarlıkların yapıldığına işaret eden Denktaş, "Maalesef son söz bu konuda çok fazla bilgisi olmayan, bir oraya bir buraya götürülüp kendisinden çözüm istenen Annan'a bırakılmış. Baskılar altında, son sözü maalesef Annan'a bıraktık. Annan'ın nasıl karar vereceğini hep birlikte göreceğiz. Şu anda masada olan Türk Anayasası'dır. Umuyorum ki Türk temsilcilerin gayretlerini boşa çıkaracak bir karar alınmaz" dedi.
Konuşmasının sonunda soruları da cevaplayan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, imza konusunun önemsenmemesi gerektiğini söyledi. Denktaş, "Kimsenin imza yetkisi yoktur. İstenilen imza, (Ortaya çıkacak belgeyi referanduma sunacağım) demek manasına gelmektedir. Ama Kıbrıs'ta büyük bir oyun oynanmaktadır. Beni bozgunculukla suçlayacaklar var ama oyunun bütün metodolojisi insanları kandırmak üzerine kurulmuştur. Baskı ile kendi istediklerini kabul ettirmek için gayret sarf etmektedirler. Alınan kararlar da tamamen Rumlar'ın menfaatine göredir. Son anda dahi Rumlar'dan yana tavır koydukları ortadadır" diye konuştu.
Denktaş, bir başka soru üzerine de Kıbrıs sorununun gerçek sebebinin Kıbrıslı Rumlar'ın iki kesimli Cumhuriyet'e karşı çıkması ve adayı Yunanistan'a bağlamaya çalışması olduğunu belirterek, "Şimdi de aynı maksatlarını AB'yi kullanarak yapmaya çalışıyorlar. Maalesef plan, Rumlar'ın bu hedefini yerine getirmeye çalışıyor. Ama gerekli yanıtları halkımız verecektir. Anlaşma söz konusu değildir" açıklamasında bulundu.