Maçın başlamasına kırk dakika kala henüz ışıklar yanmamıştı. Saracoğlu sakinleri, ellerinde yanmaya hazır maytaplar, karanlığın içinde rakiplerine ilk büyük şoku, cehennemi atmosferi yaşatmayı bekliyordu. Beklediklerdi olmadı. Fatih Terim, oyuncularını ısınmak için sahaya çıkarmadı. Işıklar keyifli bir selamlamaya yandı. Fenerbahçeli oyuncular, Samanyolu'yla karşılandı. Galatasaray koridordaydı. Saat 19.00'u gösterdiğinde Türkiye'de az rastlanılır bir şey oldu. İki takım, hakem Arzuman'ın ardında birlikte sahaya çıktı. Fenerbahçe marşıyla, sakince... Terim böylece sinir savaşında öne geçti. Öyle ki Fenerbahçe, maç boyunca taraftar baskısını arkasına alamadı.
    Terim'in oyunla ilgili tedbirlerini de hemen gördük. Petre'yi savunmanın göbeğine almış, bu hattı beşlemişti. Bu tedbiriyle maç boyunca hava toplarına hakim oldu. Prates ve Ergün hücuma çıkıldığında taç çizgilerine kadar açılıyordu. Fenerbahçe geri dörtlüsü onları açılarak karşılayamadı. Zira Volkan ve Necati, Ümit Karan'ın arkasında tehlike kolluyordu. Çare, Tuncay ve Mehmet Yozgatlı'nın savunma hattına gelişleri oldu. Rakip hücumdayken altı kişilik bir geri hat meydana geldi ve Fenerbahçe, ünlü hızlı çıkışlarında etkisizleşti. Terim'in bir diğer tedbiri, rakip duran top kullanırken, bütün takımı ceza sahasına yollayışıydı. Karambol yaratıp rakibin en etkili yönünü bozmaya çalıştılar. Ve son olarak da Ömer ve Petre ile Hooijdonk'un oyun kuruculuğuna mani oldular. Buna karşılık Daum, rakibin defansif kalabalığını dağıtmak için erken presten kaçındı, rakibi üzerine çekti. Maçın ilk bölümünde Fenerbahçe topa sahip olan, ama pozisyon bulamayan taraftı. 17'de Tuncay'in üst direkte patlayan şutu ilk denemeleriydi. Aynı dakikada Terim'in planını alt üst eden bildik birşey oldu. Korner atışı sonrası ofsaytı bozdular. Nobre 1 - 0'ı kolay buldu. Sonrasında Galatasaray'ın taktik hamleleri onları üstün kıldı. 28'de Ömer'le beraberlik golünü buluşları öncesi Prates'in bir serbest vuruşunu 20'de Volkan doksandan çıkardı. Daha fazla şans bulamamalarının nedeni ise son hamlelerde yaptıkları pas hatalarıydı. Fenerbahçe beraberlik sonrası seyircisiyle birlikte iyice duruldu. 37'de Van Hooijdonk kalabalığın arasından kafayı vurdu, ama Mondragon soğukkanlıydı.
    Daum'un ikinci yarı hamlesi erken presti. Topu sürekli çizgiye kadar indirip orta yapmayı denediler. Ancak Galatasaray'ın güveni iyice artmıştı. Onlar da hızlı çıkmaya çalışıyorlardı. Ancak son hamledeki pas hatalarından sıyrılamadılar. Tam bir kilit... Üretemeyen iki orta sahanın ve defansif tedbirlerin sonucu. 70'lerin başında bu kilidi Daum, Rebrov'u, Terim, Sabri'yi oyuna alarak açmak istedi. Fenerbahçe bu kez biraz göbeği de zorlamaya başlamıştı. Ve hamlesi tutan Daum oldu. 85'te İsmet Arzuman'ın, Tuncay'ın Prates'in ayağına basışı sonrası devam kararı vermesi, Fenerbahçe'nin ilk kez göbekten savunmayı delişine yol açtı. Rebrov'un şık derin pasına Yozgatlı'nın yetişmesi ve güzel vuruşu Fenerbahçe'yi öne geçirdi. Ve berabere bitmesi beklenen kısır derbiyi kazanan Fenerbahçe oldu.
   
    'Teşekkürler Boliç'    Samandıra'da dün İstanbulspor bayramı yaşandı. Sarı-Siyahlılar'ın, lider Beşiktaş'ı devirmesi Fenerbahçeli futbolcuları sevince boğdu. İki gol atan Elvir Boliç'e tebrik telefonları açıldı
    Maçı izlediler
    FENERBAHÇELİ futbolcular, Galatasaray derbisine Beşiktaş - İstanbulspor maçını izleyerek hazırlandı. Daum'un son dakikada izin vermesiyle birlikte televizyon başına geçen Sarı - Lacivertliler, liderin İstanbulspor'a 2 - 1 yenilmesiyle birlikte büyük bir coşku yaşadı. Futbolcuların, Boliç'in iki golünden sonra tesislerin içinde şampiyonluk şarkıları söylediği öğrenildi.
   
    Boliç'e kutlama
    SARI - Lacivertli oyuncuların, 90 dakikanın bitiminde eski takım arkadaşları Boliç'i arayıp, galibiyet nedeniyle teşekkür ettiği bildirildi. Şükrü Saracoğlu Stadı'nı dolduran Fenerbahçeli taraftarlar da maçtan önce tribünlerde uzun süre İstanbulspor lehine tezahüratlar yaptı. Tribünler, "Boliç gol, gol" diye tempo tuttu.
   
    Daum'un sevinci yarıda kaldı    Bağırsaklarından rahatsızlanan ve ateşi çıkan Alman hoca maç sonrası evinde dinlenmeye çekildi
    FENERBAHÇE Teknik Direktörü Christoph Daum, liderliğin sevincini fazla yaşayamadı. Bağırsaklarından rahatsızlanan Alman hoca, maç sonrası Samandıra yerine evine gitti ve dinlenmeye çekildi. Daum'un ateşinin de yükseldiği ve birkaç gün tedavi göreceği ifade edildi. Bu arada Fenerbahçeli futbolcular galibiyeti gece gittikleri barda kutladılar.
    GALATASARAY Başkanı Özhan Canaydın da Şükrü Saracaoğlu Stadı'ndaki dev randevuya gelemedi. Canaydın'ın şiddetli gribe yakalandığı ve olağan mali kongrede de bir hayli yorgun düştüğü belirtildi. Sarı - Kırmızılı kulübün başkanı, doktorların tavsiyesi üzerine maçı televizyondan izlerken, İkinci Başkan Ali Dürüst, Aziz Yıldırım ile birlikte derbiyi seyretti.
   
    Koridorda ısındılar    GALATASARAYLI futbolcular, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda geçen yıl maç öncesinde yaşanan tatsızlıklar nedeniyle bu yıl tedbirli davrandı. Sarı - Kırmızılılar, karşılaşmadan önce ısınmak için sahaya çıkmak yerine, soyunma odasının koridorlarında çalışmayı tercih etti. Fatih Terim, "Nasılsa tepki alacaktık. Isınmak için güzel bir yer vardı. Niye önceden tepki alalım diye düşündük" dedi.
   
    Maçın hakemi
    Tek hata yaptı
    HAKEM İsmet Arzuman 90 dakikanın geneline bakıldığında normal bir maç yönetti. Ancak tek tartışılan kararı Fenerbahçe'nin ikinci golünden önce Tuncay ile Prates'in mücadelesinde çalmadığı düdüktü. Gerçi yardımcı hakemi de devam ettirdi ama, Tuncay'ın hareketi kesinlikle fauldu. Arzuman'ın Volkan'a gösterdiği kırmızı kart ise doğruydu.
   
    Göze çarpanlar
    MEHMET YOZGATLI: Genç oyuncu, iyi bir görüntü çizmemesine rağmen, maçın kader adamı oldu. Attığı gol ustalık kokuyordu.
    REBROV: Fenerbahçe'nin gedikli yedeği, oyunda kaldığı süre içinde olumlu hareketler yaptı, nefis bir asistle maçı tamamladı.
    TOMAS: Savunmanın en başarılı ismiydi. Etkili bir futbol ortaya koydu, rakip ataklara geçit vermedi, göz doldurdu.
    TUNCAY: Rakibin kalabalık savunmasını aşmakta güçlük yaşadı. Sadece ilk yarıda direkten dönen müthiş şutu ile akıllarda kaldı.
    NOBRE: Sambacı, yerinde hiç durmadı, sürekli Cim - Bom defansını yıprattı. Fırsatçılığını bir kez daha kanıtlayıp, golünü attı.
    LUCIANO: Gereksiz paniği ve pas hataları ile tehlike yarattı. Arkadaşları 90 dakika boyunca onun açıklarını kapatmaya çalıştı.