18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Devlet korumaya almadı

İşitme engelli 14 yaşındaki Z.K. beş kişinin istismarına uğradı. Z.K.'nın teşhisine rağmen zanlılar serbest bırakıldı. Küçük kız 'koruma altına' alınmadı. O dönemde tekrar tecavüze uğradı ve hamile kaldı.

Edirne’de, 14 yaşındaki işitme engelli kız çocuğu Z.K, yaşları 76 ile 24 arasında değişen beş kişinin istismarına uğradı. Z.K.’nın teşhisine rağmen mahkeme, şüphelileri 4 Nisan 2012’de serbest bıraktı. Savcılık ve Çocuk Şube Müdürlüğü ise yasalar gerektirdiği halde Z.K.’yı koruma altına aldırmadı. Devlet kılını kıpırdatmazken, Z.K.’yı ve ailesini tanımayan emekli hâkim Nilgün Kurtoğlu, 22 Mayıs’ta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ’e e-mail atarak, kız çocuğunun korunmasını istedi. Fakat bu çığlık da işitilmedi. Ve bir hafta önce, kusma belirtileriyle Hastaneye kaldırılan Z.K.’nın 14 haftalık hamile olduğu, yani ‘korunması’ gereken dönemde bir kez daha tecavüze uğradığı anlaşıldı. Halen tedavi gören Z.K.’nın kürtaj sınırını aştığı ve bu işlem için mahkemeden karar beklendiği öğrenildi.

Edirne’nin Çavuşbey Mahallesi’nde, 17 Ocak 1998’de dünyaya geldi Z.K. Dördü kız, yedi kardeşin beşincisiydi. Kardeşler içerisinde, sağır ve dilsiz olan tek çocuktu. Yıllarca bir fırında çalıştıktan sonra emekliliğe ayrılan 55 yaşındaki baba A., cilt kanserine yakalandığından artık çalışamıyordu. 42 yaşındaki annesi S. ise ev kadınıydı. Eve giren tek emekli maaşının 250 TL’si de iki göz odalı eve gidiyordu. Küçük Z.K., Edirne’de Şehit Öğretmen Adnan Tunca İşitme Engelliler İlkokulu’nda okuyordu. Geçen yıl üçüncü sınıfa geçmişti.

İhbar üzerine operasyon
 Edirne Savcılığı’ndaki soruşturma dosyasına göre geçen 2 Nisan’da Edirne Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bir ihbar ulaştı. “Yıkık Hamam civarında kimi kişiler bir kız çocuğuna musallat oluyor” deniliyordu. Bunun üzerine polis, ilkin 14 yaşındaki Z.K.’yı emniyete götürdü. Ardından da Yıkık Hamam adı verilen tarihi ve metruk bölgede, üç şüpheliyi gözaltına aldı. Z.K., 2 Nisan’da, üç öğretmeni ve bir psikoloğun da hazır bulunduğu bir ortamda alınan ifadesinde, ‘çeşitli kişilerin 10-20 TL vererek, kendisiyle zorla birlikte olduklarını’ iddia etti. Aynı gün teşhis yapıldı. Z.K., üç kişiyi teşhis etti.

Bu kişilerden ilki, 1988 doğumlu İran uyruklu M.A.N. idi. İfadesinde, mağaza sahibi olduğunu, o gün Kapıkule Sınırı Kapısı’ndan geçemeyince geri döndüğünü ve Yıkık Hamam civarında durduğunu ve Z.K. ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını savundu. İkinci kişi, Yıkık Hamam yakınında alkol alan 1973 doğumlu kaynakçı M.S.’ydi. M.S. ise “Yıkık Hamam civarında otururken Z.K.’yi gördüm. Yanında M.N.A. vardı. Kız bana içeriyi işaret etti. Yönelmek üzereyken beni engelledi” dedi. Bir diğer şüpheli de M.S.’nin arkadaşı N.E.’ydi. Ve bir gün sonra, 3 Nisan’da, Z.K.’nın tekrar ifadesi alındı. İfadede, Z.K.’nın başkaca kişiler tarafından da suiistimal edildiği sonucu çıkıyordu. 

Ruh sağlığı bozuldu
Savcılık, eldeki üç şüpheliyi ‘çocuğun cinsel istismarı’ savıyla tutuklanmaları için Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Fakat mahkeme, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Yalnızca M.A.N.’ye yurtdışına çıkış yasağı getirildi. Bu arada polis, iki şüpheliyi daha gözaltına aldı. Böylece şüpheli sayısı beşe çıktı. Bunlar 76 yaşındaki Y.D. ile 56 yaşındaki N.A.’ydı. Kendisi de bir işitme engelli olan N.A., ifadesinde, “Ben Y.D.’nin kızla birlikte olduğunu biliyorum. Fakat ben birlikte olmadım” dedi. Bu şüpheliler serbest bırakılırken, dosyaya ulaşan adli tıp raporunda, “Z.K.’nın bedeninde darp ve cebir izi olmadığı, genital bölgede lezyon bulunmadığı fakat eski yırtıklar görüldüğü” saptandı. Buna göre Z.K., 2 Nisan’dan önce istismar edilmişti. Ayrıca Trakya Üniversitesi’nde yapılan incelemede, ‘ruh sağlığının bozulduğu’ tespit edildi.

Koruma kararı alınmadı
Savcılık bu aşamada, Çocuk Koruma Kanunu uyarınca, Çocuk Mahkemesi’ne başvurarak, Z.K.’yı koruma altına aldırması gerekirken, bu yola başvurmadı. Çocuk Şube Müdürlüğü ve okulu da kılını kıpırdatmayınca Z.K. koruma altına alınmayıp aileye verildi. Bu arada, Edirne’de yaşayan emekli hâkim Nilgün Kurtoğlu, ailesini ve kendisini hiç tanımadığı halde, harekete geçti. Skandalı öğrenir öğrenmez, 22 Mayıs’ta, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ’e bir e-mail gönderdi. Kurtoğlu, e-mail’de, çocuğun korunmasını istiyor, şöyle diyordu: “Bu çocuk sağır ve dilsiz. 50 yaş üstü beş kişi tarafından galiba bir yıl boyunca tecavüze uğramış. İlk duruşmada tüm sanıklar serbest bırakıldı. Çocuğun babası kanser hastasıymış. Kısacası çocuğun korunmaya ihtiyacı var. Sahip çıktığımız ve kurtardığımız her çocuk yarınımızın güvencesidir. Sizin de aynı düşündüğünüzü biliyorum.”

14 haftalık hamile çıktı
Ne var ki Kurtoğlu’nun bu çabası da sonuçsuz kaldı ve Z.K. koruma altına alınmadı. Geçen 3 Eylül’de Z.K., ‘kustuğu ve burnundan kanlar geldiği’ için hastaneye götürüldü. 14 yaşındaki Z.K.’nın, 14 haftalık, yani 3,5 aylık hamile olduğu belirlendi. Yani, ‘suistimal’ iddiiasıyla soruşturmanın başlatıldığı ve Z.K.’nin, yasalar öyle gerektirdiği halde korunma altına alınmadığı ve emekli hâkim Nilgün Kurtoğlu’nun mektup gönderdiği dönemde tekrar tecavüze uğradığı ortaya çıktı.

Kürtaj için karar bekleniyor
Yetkililer, ‘ kürtaj ’ için mahkemeden talimat beklediklerini söylerken, annesi şunları söyledi: “Bakkala gitmişti, yoldan alıp götürmüşler. Ne olduğunu ben de bilmiyordum. Hamileliğinden haberim yoktu. Kusup burnundan kan gelince hastaneye getirdim, böyle olduğunu söylediler. Kızın durumundan faydalandılar. Biz ne yaparsak anlamaz, dediler.” 

...
Yayın Tarihi : 9 Eylül 2012 Pazar 11:57:08
Güncelleme :10 Eylül 2012 Pazartesi 09:34:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Pakize. IP: 95.15.194.xxx Tarih : 10.09.2012 18:45:13

Bu olay devleti değil, devletin tahakkümü altındaki adalet mekanizmasını (!) ilgilendirir.


ahmet IP: 88.241.50.xxx Tarih : 9.09.2012 23:56:39

bu gün yaşanan hadiseler bilinçli yapılmakta suçluya sembolik cezalar verilirken hükümetin icraatlarını yanlışlarını sorguluyanlara muebbet amaç belli amaç bu günkü sistemin cumhuriyetin yanlış olduğunu hatalı olduğunu mükemmmel olmadığını halka inandırmak daha sonra adil bir düzen  yani kafalarındaki şeratı getircekler cumhuriyet döneminde ne kadar madur yaratılırsa insanlar cumhuriyetten o kadar çabuk soğur şimdi yasa çıkarıyorlar cumhuriyet tarihinde yok kürtaj yasası  bu yasa işte böyle insanlara çalışır acizliğinden tecavüze karşı koyamayan devletin sahip çıkmadığı ve tekrar tecavüze uğrayan ve devletin kontrolünde doğurmak zorunda olanlara işler afedersin bu içi zevk için fuhuş için yada bürokratın müdürün vekilin metresi olup hamile kalanda gider yurt dışına kürtajını yapar gelir bence bu kız devleti dava etmeli htta dünyada ne kadar  mahkeme varsa devleti o mahkemeye vermeli   devlet suçluya aciz olup madura aslan kesilmenin cezasını çekmeli. kimse kimsenin p....ni doğurmak zorunda değil memelekette yeterince p... var zaten