TBMM Adalet Komisyonu’nda, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) Tasarısı’nda yapılan değişiklikle ilk kez "devlet sırrı"nın tanımı yapıldı. Buna göre, "Açıklanması, devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek, anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler", devlet sırrı olacak.

TBMM Adalet Komisyonu’nda, dün CMUK Tasarısı üzerindeki görüşmelere devam edildi. Tasarının ’’devlet sırrı niteliğindeki bilgilerle ilgili tanıklık’’ maddesinde değişiklik yapılarak devlet sırrına ilk kez bir tanım getirildi. Tasarıya göre, bir suç olgusuna ilişkin bilgi ve belgeler, ’’devlet sırrı’’ olarak mahkemeye karşı gizli tutulamayacak.

Açıklanması, devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek, anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler devlet sırrı sayılacak.

Tanıklık konusu bilgilerin devlet sırrı niteliğini taşıması halinde, tanık sadece mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından zabıt kâtibi olmaksızın dinlenecek. Devlet sırrı olan belgeler de yalnızca mahkeme hâkimi ya da heyeti tarafından incelenebilecek.

Tasarının ’’arama’’ başlıklı maddesi görüşülürken Jandarma Genel Komutanlığı temsilcisi Mehmet Şimşek , gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk kuvvetine de arama yetkisinin verilmesini istedi. AKP’li Kutlu, ’’Kolluk istediği zaman istediği yeri ararsa bu onun için kolaylık sağlar. Benim evim aranmak istendiğinde hâkim kararını soruyorsam, köylü Mehmet efendi de bu haktan yararlanmalı. Getirilecek böyle bir istisna asıl hale gelir’’ dedi.

Belge ve kâğıtların incelenmesiyle ilgili maddede tartışmalar yaşandı. Jandarma Genel Komutanlığı temsilcisi, kolluk kuvvetlerine de inceleme yetkisi verilmesini istedi. Ancak bu öneriye bazı milletvekilleri karşı çıktı. Bunun üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü temsilcisi Selim Aksin, ’’Eğer bu yasa böyle çıkarsa Hizbullah gibi örgütleri engellemek mümkün olmayacak. Hizbullah operasyonunda ele geçirilen belgeler o gece değerlendirildi, bilgisayara yüklendi ve Türkiye’ye açıldı. Bu sayede Hizbullah’ın beli kırıldı’’ demesi üzerine, Toptan , ’’Sizin, mevcut yasada da böyle bir yetkiniz yok, o belgeleri nasıl incelediniz’’ diye sordu. Aksin’in duraksayarak ’’Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile hâkim kararı alındı’’ demesi ise milletvekilleri arasında gülüşmelere yol açtı. Bu tartışmalar üzerine Adalet Bakanı Çiçek, ’’Özgürlükler türküsü hoş bir türküdür. Ben de seviyorum. Ama bazen bu türkünün kafiyesi Türkiye’ye uymuyor. Türkiye’nin realitesi de unutulmamalı. Bazı durumlarda savcı isterse bu yetkisini yine kolluğa verebilmeli’’ dedi. Tartışmaların ardından hakkında arama işlemi uygulanan kimsenin belge veya kâğıtlarını hâkimin yanı sıra savcının da incelemesine olanak tanındı.

Telefonlarımız dinleniyor

Tasarının telefon dinlemeyle ilgili maddesi görüşülürken, AKP’li Hüsrev Kutlu, "Bizim telefonlarımızın dinlendiği konusunda bir şüphemiz yok. Bazı konuşmalarımız sırasında arkadan müzik sesi geliyor. Lütfen bizi dinlerken kendi müziklerini koymasınlar. Birkaç kişiyi birden dinleyince de ses kalitesi düşüyor, tek tek dinlesinler" diye konuştu.