Dink davasında bir ilk

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink suikastı davasının 3'üncü duruşması yapılıyor. Duruşmada ilk kez sivil bir mahkeme tarafından kameralı kayıt sistemi kullanılıyor.

İstanbul Adliyesi, 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma öncesi geniş güvenlik önlemleri alındı. Girişlerde üst araması ve kimlik kontrolleri yapıldı.

Güvenlik kapsamında resmi ve sivil çok sayıda polis görev alıyor. Adliyenin yanında bulunan otoparka da güvenlik gerekçesiyle sivil araçların girişi yasaklandı.

Duruşmaya 8'i tutuklu 19 sanık katılıyor. Tutuklu sanıklar, güvenlik nedeniyle hakim ve savcıların kullandığı kapıdan adliyeye alındı.

Duruşma nedeniyle Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, kızı Delal Dink ve avukatları ile sanıklardan Yasin Hayal'in "Ergenekon soruşturması" olarak bilinen soruşturma kapsamında gözaltına alınarak mahkemece serbest bırakılan avukatı Fuat Turgut da adliyeye geldi.

Duruşmayı Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk de izliyor.

Aralarında milletvekilleri Akın Birdal, Ufuk Uras, Ayşenur Bahçekapılı, Mehmet Domaç, Burhan Kayatürk, Hüsnü Tuna, İbrahim Yiğit, Nursuna Memecan'ın da bulunduğu "Hrant Dink Duyarlılık Grubu" adliye önünde basın açıklaması yaptı.

Grup adına açıklama yapan milletvekili Ayşenur Bahçekapılı, "Bizi bir araya getiren ana dürtü, Hrant Dink'in katledilmesinin vicdanlarımızda açtığı yaradır. Söz konusu davanın tüm arka plan bağlantılarına korkusuzca ulaşılmasının, ilgili tüm kişi, organ ve kurumların bu sonucu sağlamak üzere gereken tasarruflarda bulunmasının vicdani açıdan asgari bir görev olduğunu düşünmekteyiz" dedi.

"Hrant'ın Arkadaşları" eylem yaptı

Duruşma öncesinde, kendilerine "Hrant'ın Arkadaşları" adını veren kalabalık bir grup, Beşiktaş meydanında basın açıklaması yaptı.

Grup, "Hrant için, adalet için" yazılı pankart ile üzerinde aynı içerikli Türkçe ve Ermenice yazı bulunan dövizler taşıdı. "Hepimiz Hrantız, adalet istiyoruz" yazılı pankart da açan gruptakiler, yer yer "Yaşasın halkların kardeşliği" şeklinde slogan attı.

Grup adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan sanatçı Derya Alabora, "Hrant'ın arkadaşları olarak bir kez daha mahkeme kapısında adalet nöbetinde olduklarını" söyledi.

Milletvekilleri Ufuk Uras, Çetin Soysal ve Akın Birdal ile aralarında yazar ve akademisyenlerin de bulunduğu çok sayıda kişinin destek verdiği grup, açıklamanın ardından dağıldı.

Her kelime kameraya kaydedilecek

Duruşmada sivil mahkemeler açısından bir ilk de yaşanıyor. Mahkeme yazılı tutanak yerine, duruşmada yaşananları ve sanıkların söylediği her kelimeyi kameraya kaydettiriyor.

Sistem sivil mahkemede ilk kez kullanılacağı için müdahil avukatlar ve mahkeme heyeti duruşma öncesi prova yaptı.

Kilit isimler konuşacak

Bir önceki duruşmada tetikçilikle suçlanan O.S. dinlenmişti. O.S. kendisini cinayete Yasin Hayal'in azmettirdiğini söylemişti. Bugünkü duruşma, iki kilit ismin konuşacak olması bakımından önem taşıyor.

Polis muhbiri Erhan Tuncel ve O.S.'yi yönlendirmekle suçlanan Yasin Hayal'in vereceği ifade, cinayetin arkasında, tutuklular dışında başka isim ya da isimlerin bulunup bulunmadığı açısından kritik önem taşıyor.

Dink ailesinin avukatları, dosyada çok önemli belge ve bilgi eksikleri olduğunu düşünüyor.

Avukatlar, polis muhbiri Tuncel'in O.S. ve arkadaşları hakkında üstlerine ilettiği istihbarat raporlarının istenmesini talep edecek.

Mahkeme heyeti bu raporlardan, cinayet planının ne kadar önceden bilindiği, nasıl bir ilişki ağı olduğu, polis ve jandarma görevlilerinin olayda ihmali ya da yönlendirmesi olup olmadığını anlamaya çalışacak.

Müdahil avukatlar, 3'üncü duruşmada, sanıklarla Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) gençlik örgütlenmesi Alperen Ocakları arasında bağlantı olup olmadığının araştırılmasını da isteyecek.

Kameralı sistem tanıtıldı

Sabah erken saatlerden itibaren duruşmayı izlemek üzere Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelen basın mensupları, duruşmanın sesli ve görüntülü kayıt altına alınması için kurulan sistemin tanıtılması amacıyla 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi salonuna alındı.

Kısa bir süre görüntü ve fotoğraf almalarına izin verilen basın mensuplarına, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, sistemle ilgili açıklamalarda bulundu.

Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 52, 58, 180, 196'ncı ve 219'uncu maddelerinin sesli ve görüntülü kayıt altına alma ile ilgili olduğunu belirten Çolakkadı, sistemin yasal dayanağını CMK'dan aldığını dile getirdi.

Beşiktaş'taki İstanbul ağır ceza mahkemelerinde 1.5 yıldır bu sistemi kurmaya çalıştıklarını ifade eden Çolakkadı, özellikle çok sanıklı davalarda duruşmaların geç saatlere kadar sürdüğünü, bu durumda alınan ifadelerin yazılması için harcanan vaktin de etkili olduğunu anlattı.

Çolakkadı, "Şimdi bu sistemle bunu engelliyoruz. Artık katipsiz duruşma yapılacak. Her şey görüntü ve ses olarak kayda alınacak. Daha sonra kısa bir süre içinde personel duruşma salonu dışında bir yerde bu kayıtları tutanağa geçirerek hakime imzalatacak. Sistemin özü bu" dedi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Savcıları Selim Berna Altay ile Fikret Seçen tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklardan Erhan Tuncel'in, "Hrant Dink'in öldürülmesine azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, "terör örgütünün yöneticisi olmak", "patlayıcı madde imal etmek", "patlayıcı madde atmak", "mala zarar vermek" ve "6 kişinin yaralanmasına neden olmak" suçlarından da 22.5 ile 48 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Yasin Hayal'in "Hrant Dink'i öldürmeye azmettirmek" suçundan müebbet, "terör örgütünün yöneticisi olmak", "Ferit Orhan Pamuk'u tehdit etmek" ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçlarından 18 ile 30 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülen iddianamede, O.S.'nin de"Hrant Dink'i öldürmek" suçundan 18 yaşından küçük olduğu da dikkate alınarak 18 ile 24 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması, ayrıca "terör örgütüne üye olmak" ve "ruhsatsız silah taşımak" suçlarından 8.5 ile 18 yıl arasında hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Sanıklardan Mustafa Öztürk, Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Ahmet İskender ve Ersin Yolcu'nun da "Hrant Dink'in öldürülmesi eylemine yardım etmek" ile "terör örgütüne üye olmak" suçlarından 22.5 ile 35 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Yaşar Cihan ve Halis Egemen hakkında da "terör örgütüne yardım etmek" suçundan 7.5 ile 15 yıl arasında hapis cezası isteniyor.

İddianamede, Salih Hacısalihoğlu, Alper Esirgemez, İrfan Özkan, Osman Alpay, Erbil Susaman, Numan Şişman, Şenol Akduman ve Veysel Toprak'ın da "terör örgütüne yardım etmek", "ruhsatsız silah taşımak" ve "suçluyu gizlemek" suçlarından 7.5 ile 16 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.

Sanıklardan Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci hakkında düzenlenen iddianamede de bu sanığın "Hrant Dink'in öldürülmesine yardım etmek" ve "terör örgütüne üye olmak" suçlarından 22.5 ile 35 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenmiş, dosya daha sonra ana dava ile birleştirilmişti.