19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Dink'i bu zihniyet öldürdü

Çayla doldurulan viski ve bira şişelerinden plastik bardaklarla içki içip sarhoş olan ve adına "Ermeni" denen birtakım adamlar önce camiyi yakıyor, ezan okuyan imamı asıyor.

Ardından da kırık kılıç ve süngülerle kundaktaki bebekleri, hamur açan kadınları katlediyor. Soğuk ve korkudan titreyen öğrenciler ise çığlık çığlığa seyrediyor. Bunun adı da "Aşkale’nin Düşman İşgalinden Kurtuluş Töreni" oluyor.

ERZURUM’un Aşkale İlçesi’nin işgalden kurtuluşunun 90. yıldönümü törenlerinde yine istenmeyen görüntüler ortaya çıktı. Kaymakam Zeyit Şener’in başkanlığındaki komisyonun hazırladığı kurtuluş programını büyük ölçüde belediye organize etti. Ermeni çetecileri belediye işçileri temsil etti. Soğukta bir yandan üşüyen öğrencilerin ve çocukların korkarak izlediği törenlerde sarhoş Ermeniler’in kırık kılıçlar ve süngülerle katliamı sahnelemesi hoş karşılanmadı.

ÇIĞLIKLARLA Tören alanının ortasına koydukları masada, çayla doldurdukları viski, bira şişelerinden plastik bardaklara koyarak içen temsili Ermeniler, komutanlarının çağrısı üzerine Türkler’e yönelik katliam eylemlerine girişti. Temsili olarak camiyi yakan çeteler, ilçede berberlik yapan ve imam rolünü üstlenen başı sarıklı Murat Billur’u ezan okurken yakaladı. İmam, Ermeniler tarafından meydana kurulan darağacında asıldı. Daha sonra bir aileye yönelik saldırı düzenleyen Ermeniler, hamur açan kadını ve kayınpederini süngüleyerek öldürdü. İlköğretim öğrencilerinin yakından ve şaşkınlıkla izlediği bu sahne sırasında kundağa sarılı, beşikte uyuyan oyuncak bebek kılıçlandı. Öğrencilerin çığlık atarak izlediği gösteriler, daha sonra Türk Milis Kuvvetleri’ni canlandıran Aşkale Lisesi öğrencilerinin ilçeye gelerek Ermeni çetecilerini öldürmesiyle son buldu. Kurtuluşun canlandırılmasının ardından İstiklal Marşı eşliğinde göndere bayrak çekildi.

5 BİN ŞEHİT Kurtuluş törenlerinde konuşan Aşkale Belediye Başkanı AKP’li Ahmet Yaptırmış, Ermeniler’in sadece Aşkale İlçesi’nde 5 bin kişiyi şehit ettiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Bu insanlık dışı vahşette yanık kokuları, 20 kilometre ötedeki köylerde hissedilmiştir. Hamile kadınların karnındaki yavrular çıkarılıp annesinin gözü önünde katledilmiştir. Katliamı, temsili olarak yeni nesillerin görmesi için her yıl tekrarlıyoruz. İnsanlık tarihinde en utanılacak vahşetlerin yaşandığı çağımızda kurtuluş günlerinin önemi daha iyi anlaşılmalı ve daha iyi bilinmelidir. Milli ve manevi heyecanlarımızın canlı tutulması o günlerin yeniden hatırlanması bizlere şerefli bir gelecek için ışık tutacaktır. Bugün ASALA’nın devamı olan Ermeni terör örgütü PKK’nın kökünü kazımak için uyguladıkları politikalardan dolayı Başbakana ve göz bebeğimiz olan Türk Silahlı Kuvvetleri’mize şehit torunları adına şükranlarımızı arzediyorum." 

 

İçkiyi içiyor imamı asıyor

Tören alanına içki sofrasını kuran Ermeniler, komutanlarının çağrısı üzerine önce camiyi yakıyor. Ardından da ilçede berberlik yapan ve temsili olarak imam rolünü üstlenen Murat Billur’u döve döve meydanda kurulan darağacına asıyor.

Eğitim ve kültür seviyesiyle ilgili

Prof. Dr. Yavuz Aslan (Atatürk Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi) Böyle kutlamalar daha çok eğitim ve kültür seviyesiyle ilgili. Bayramların, kutlama törenlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Bayramlar, artık halkın bayramı olmalı. Halk o coşkuyu yaşamalı, içinde duymalı. Resmiyet içinde yapılan bayramlardan halk birşey hissetmiyor. Ben bile tarihçi olarak bayramları yaşayamıyorum. Bayramlar, protokolun seyretmesi ve beğenmesi için yapılmaz. Cumhuriyeti oluşturan bayramları halkın benimseyeceği bayramlara dönüştürmek gerekir.

Sakınca görmemiştim izleyince beğenmedim

Zeyit Şener (Aşkale Kaymakamı) Komisyon başkanı bendim ama törenler belediyenin koordinatörlüğünde yapıldı. Göreve 19 Ekim’de başladım. Komisyonda her yıl düzenlenen bir tören akışının bulunduğunu belirttiler. Tekrarında bir sakınca görmedim. Ama törenleri izlediğimde Ermeni çetecilerinin sergilediği oyunu beğenmedim. Birinin elinde süngü diğerinin silah, rastgele ateş edip insanları katlediyorlar. Hoş olmayan durumlar. Önümüzdeki yıl Erzurum’da Ermeni’siz kutlanan törenlerin aynısını yapacağız.

Dink’i bu zihniyet öldürdü

(Psikolog) Çocukların yakılması, insanların gözünün oyulması, kadınların ırzına geçilmesi gibi sahnelerin kesinlikle olmaması lazım. Bu çocuk ve ergen psikolojisini alt üst ediyor. Gençlerle ilgili bir sürü kötü olay yaşadık. Hrant Dink ve Rahip Santoro cinayetlerinde gençlerin çok kötü bir şekilde kullanıldıklarını gördük. Neden öldürdün diye sorduklarında "Türklere düşmanlık yapmış, git öldür dediler gittim öldürdüm" dedi. Bu tip olayların acısını ve Türklerin üzerindeki barbar Türkler ifadesini üzerimizden atmak isterken bu tür olaylara sebebiyet verilmemeli.

 

 

 

 

 

 

 


Ya uygulamaya çalışır ya da depresyona girer

Serdar Alparslan (Çocuk ve Ergen Psikiyatrı) Korku filmlerinde ya da televizyonda buna benzer sahneler izledikleri zaman gece korkuları başlayabilir. Korku nedeniyle yalnız başına dışarı çıkamama, anneye aşırı bağlanma olur. Çocuklar bazen okula da gidemezler güvensizlik hissi oluşur. Cenaze törenlerine de götürmemek lazım. Bu tip şeylerde çocuk algılaması tam olarak gelişmediği için kendisine yapılacak gibi algılar. Arkadaş ilişkileri bozulabilir. Evden çıkmamaya, yalnız kalamamaya yol açar. Depresyon da başlayabilir. Bir kısmı korkuyla geçiştirir ama eğilimli çocuklarda şiddete başvurma nedeni de olabilir. Arkadaşlarına, ailesine bunları uygulamaya çalışabilir.

Yakışmıyor, tarih böyle anlatılmaz

Erzurum’da 12 Mart günü yapılan kurtuluş törenlerinde Ermeni çetelerine 2000 yılından bu yana yer vermediklerini belirten Büyükşehir Belediyesi’nin MHP’li eski Başkanı Mahmut Uykusuz, şunları söyledi: "1999 yılında seçildim. 2000’de Ermeni çetelerinin gösterisini kaldırdık. Şekille bu işler olmaz. Gelecek nesile tarihi bu şekilde anlatamayız. Medeniyeti başlatan, Avrupa’ya, dünyaya taşıyanların evlatlarına böyle törenler düzenlemek yakışmıyor. Şık değil. Kurtuluş törenlerinde bunun yerine folklor gösterisi yapılmalı, şiirler okunmalı. Değişik etkinlikler düzenlenmeli. Birilerinin önünde durup kan akıtmanın, yakıp yıkmanın zamanı artık geçmiştir."

 

Hürriyet
Yayın Tarihi : 4 Mart 2008 Salı 04:35:43
Güncelleme :4 Mart 2008 Salı 16:02:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
TeomanTörün IP: 85.108.161.xxx Tarih : 4.03.2008 11:55:20

Türklerin Ermenilerden daha uygar olduğunu ispatlamaya çalışmayı hiç düşünmüyor musunuz? Vahşetin devamını isteyerek, Diaspora Ermenilerinin emellerine hizmet ettiğinizin farkında değil misiniz; gafiller? Yoksa gerçekden onların gizli ajanları mısınız ki; onların iddiasını güçlendirecek amellerde bulunuyor ya da bu amelleri destekliyorsunuz?


Özcan IP: 213.113.62.xxx Tarih : 4.03.2008 16:18:39

Yaziklar olsun Hani Türkiye de Dil,Din ve irk farki yoktu.Ama burasi Türkiye cünkü bu türlü beyin yikamalar bize gösteriyorki Türkiye de Türk ve Musulman olmayan hic bir Insan in yasamaya hakki yoktur.


hakem IP: 88.224.234.xxx Tarih : 4.03.2008 12:21:33

Sözüm elbette ki tüm Erzurum halkına değil.Ülkesini seven barış kardeşlikten insanlıktan yana olan tüm Erzurmlu kardeşlerim lütfen yanlış anlamayın.Sözüm bu insan hayatına kıyanlara..


barış IP: 78.173.135.xxx Tarih : 4.03.2008 09:20:29

tarih nasılsa öyle anlatılır on numara olmuş


Volkan IP: 88.239.141.xxx Tarih : 4.03.2008 12:55:17

Kardeşim orda tarihte ne yaşanmışsa o anlatılmıştır.benim memleketim karstasa,ardahandada,çıldırdada ermeniler tarafından katledilen binlerce türk olmuş.biz bunları biliyoruz iyikide biliyoruz.tarihini bilmeyen bir milletin geleceği olamaz.tarihten niye kaçıyorsunuz.ermeniler,bacılarımıza,kızlarımıza,analarımıza tecavüz etmemişmi neyi kimden saklıyorsunuz.onbinlerce müslüman-türk katledilmiş bunu saklıyorsunuz bi tane ermeni öldürüldü aylardır bunu tartışıyorsunuz.geçtiğimiz yıllarda ermeniler tarafından katledilen türk diplomatların hesabını verebilecekmisiniz


arat levilioğlu IP: 88.248.253.xxx Tarih : 4.03.2008 13:12:16

Elleri bir ağaca arkadan bağlanan hamile bir kadının başına dikilmiş olan iki Ermeni yazı tura atıyordu. Bu kanlı kumarı yaklaşık 100 yıl önce Anadolu toprağında Kars'ta Ağrı'da Van'da Erzurum'da da ataları oynamıştı.Onlardan duymuşlardı. Karnı burnunda çaresiz bir Azeri kadının doğumu oldukça yakın görünüyordu. Çaresiz kadın bir hazan yaprağı gibi titriyordu. Elbiseleri yırtık, ayakları çıplaktı...Ermenilerin uzun boylu olanı elindeki AK-47 model Rus yapımı otomatik tüfeğinin namlusuna monte edilen seyyar kasaturayı çıkartırken, diğeri elindeki demir parayı havaya attı :-Akçik, manç?.. (Kızmı, oğlan mı?) -Akçik... (Kız) Bu cevap üzerine 'oğlan' diyerek bahse giren Ermeni, elindeki kasatura ile hamile kadının karnını bir hamlede yarıp çocuğu çıkarttı.Kan b! ürülügözleri bebeğin kasıklarına kilitlendi. -Tun şahetsar,ınger... (Sen kazandın, yoldaş) -Yes şahetsapayts ays bubrikı inç bes bidigişdana... (Ben kazandım ama bu bebek nasıl beslenecek?) -Mayrigı bedge gişdatsine. (Annesi besleyecek elbette) Bunun üzerine daha kısa boylu olan Ermeni, bir hamlede kasaturaya geçirdiği bebeği annesinin göğsüne yapıştırdı: -Mayrig yerahayin zizdur. (Çocuğa meme ver) Aynı dakikalarda Hocalı'nın başka bir semtinde tek kale futbol maçı hazırlığı vardı. İki kesik Azeri kadın başını kale direği yapmışlar, top arayışına girmişlerdi.Başı tıraşlı bir çocuk bulup getirdiklerinde ise Ermeni çeteci sevinçle bağırdı: -Asixn ma/,çimi yev bızdıge, aveg gındırnadabidi. Gıdıresek... (Bu hem saçsız hem de küçük, iyi yuvarlanır. Kopartın...) Aynı anda çocuğun gövdesi bir tarafa,başı da orta yere düşmüştü... Ermeniler zafer naraları! atarak, kanlı postalları ile kesik çocuk başına vurarak kanlı bir kaleye gol atmaya çalışıyordu. Bu iki olay Hocalı'da bundan çok değil yalnızca 14 yıl önce yaşandı. Her iki olay da ermeni çetecilerin katliamlarına bizzat şahit olan görgü tanıklarının anlatımlarıdır. Ne yazık ki 26 Şubat 1992 günü binlerce Azeri türlü yöntemlerle vahşice katledilmiştir. Ajanslar,katliam haberini bütün dünyaya hızla geçerken, arşı titreten ağır bir vahşet yaşanan Hocalı halkından geri kalanlar ise çaresizlik içinde kıvranıyordu. Türkiye'de büyük bir dehşet uyandıran katliama ilişkin ilk görüntüler ise TRT aracılığı ile duyurulmuştu. Bütün olanla rı batılı gazeteciler, özellikle de New York Times belgeledi. 26 Şubat'ta güçlü silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri ile Hankendi'nde konuşlanmış bulunan Albay Zarvigarov komutasındaki 366'ncı Rus Motorize Alayı, Hocalı'ya saldırarak tarihin en vahşî katliamlarından birini yaptılar. 26 Şubat! gecesi Rus motorize alayının tanklarından açılan top ve roket saldırıları ile Hocalı Havaalanı kullanılamaz hâle getirilerek kentin dış dünya ile ilişkisi de tamamen kesildi. Savunmasız kalan kente giren Rus destekl i Ermeni askerleri, çocuk, yaşlı, kadın, bebek demeden birçok insanımızı vahşîce katlettiler. ermenilerin işgal ettikleri Hocalı'da dehşet verici olaylar yaşandı. Canlı canlı insanların kafa derilerini yüzdüler, Sağ olarak ele geçirdiklerini ise sistematik bir işkenceye ve tıbbî deneylere tâbi tutarak, insanlık dışı muamelelere maruz bıraktılar. Hızar ve testereler ile diri diri insanların kol ve bacaklarını kestiler. Genç kızların önce saçlarını,sonra da kafa derilerini yüzdüler. Babanın gözü önünde evladını, evladın gözü önünde babayı kurşunlara dizdiler. Kesik kafaları sepetlere doldurdular. Peki neydi bu düşmanlık? Ermenistan'daki okul duvarlarında asılan haritalarda Türkiye'nin 12 ili yer almaktayken, Ermenistan'ın bayrağın da Türkiye hudutları içindeki Ağrı Dağı'nın resmi varken, Ermenistan Millî Marşı'nda 'Topraklarımız işgal altında, bu toprakları azat etmek için ölün,öldürün' denmekteyken, başkaca bir neden aramaya zaten gerek yok sanırım. Dağlık Karabağ Bölgesi'nde bulunan Hocalı'ya, eski Sovyet İttifakı Silahlı kuvvetleri'ne ait 366.Alay'ın desteği ile Ermeni Sılahlı Kuvvetleri tarafından düzenlenen saldırılar sonucu 613 Azerbaycan Türk'ünün hayatını kaybettiği resmî olarak açıklandı. Ancak kayıp sayısının bu rakamların çok çok üstünde olduğu bilinmektedir. 56 hamile kadın karnı yarılmış durumda bulunmuştur. Bu alçak saldırıda 487 kişi ağır yaralanırken, 1275 kişi ise rehin alınmış,geri kalan nüfus da bin bir zorlukla canını kurtarmış ancak bu olayın tahribatından ruhları ve hafızaları asla bir daha kurtulamamıştır. Şahitlerin anlattıklarını dinleyenler önce kulaklarına inanamadı.! Fakat katliam sonrası Hocalı'ya girdiklerinde ise, görgü tanıklarının abartmadığını kısa sürede anladılar. Hocalı'da katliam bölgesini gezen Fransız gazeteci Jean-Yves Junet'nin gördükleri karşısında söyledikleri, katliamın boyutunu da anlatıyordu: 'Pek çok savaş hikâyesi dinledim. Faşistlerin zulmünü işittim,ama Hocalı'daki gibi bir vahşete umarım kimse tanık olmaz' Peki 26 Şubat 1992 günü yaşanan bu katliamın emrini kim vermişti; Ermenistan Devlet Başkanı sıfatını taşıyan Robert Koçaryan denilen kirli katilden başkası değildi. Yaptığı terör faaliyetlerinin oranı nispetinde terfi eden Taşnaksutyun örgütü liderlerinden Robert Koçaryan, 20 Mart 1996'da Ermenistan Başbakanı oldu. Karabağ'da barış istediği için aşırı milliyetçilerin tepkisine daha fazla direnemeyen Levon Ter Petrosyan istifa edince de 30 Mart 1998 yılında ondan boşalan Devlet Başkanlığı koltuğuna,'Hocalı Katlia! mı' baş sorumlusu olan azılı terörist Robert Koçaryan oturdu. Ermeniler Türk hamile kadınlarına tecavüz edip karnını hamile olduğu halde taş ile doldurup öldürmüşler ve küçük Türk kızlarına tecavüz edip öldürmüşlerdi. Ülkemizde sadece 1 ermeni öldürüldü diye yürüyüş yaptılar ve o kadar araştırdılar ama hiç bir insan kalkıp ta bu masum insanlara işkence edilip öldürüldükleri için yürüyüş yapmadı...... Yazıklar olsun ..


Gökhan IP: 88.244.214.xxx Tarih : 4.03.2008 12:01:38

Tarihte nasıl olmuşsa anlatılmıştır.Ne yani inkar mı edilsin yapılanlar?Onlar olmayan katliam için dünyayı ayağa kaldırsınlar,biz katledilen soydaşlarımız,vatandaşlarımızı anmayalım.Bunun adı hainliktir.Gelen her yeni nesil Türk ün Türk ten başka dostu olmadığını öğrenmelidir.Bu düşünce yaşadığımız acı olaylarla sabittir.Biz tarih boyunca kime insanlık etti isek hep maraz bulduk.Yine de düşene yardım ederiz,edeceğiz,lakin bize yapılanları unutmamız beklenmemelidir.Tedbiri elden bırakmamalıyız.


kiraz IP: 163.156.240.xxx Tarih : 4.03.2008 14:12:16

gecmisini bilmeyip ve saygi duymayanin gelecegide olmaz.tarihte nasilsa aci ama gercekleri anlatmak suc ise o zaman ermenilerde soykirim iddiasi ile suc isliyorlar.biz insanimiza gecmislirini dinlerini orf adetlerini unutturdugumuz icin bu hallere gelmedikmi.bir dink icin dunyayi ayaga kaldiranlar nedense binlerce turk icin kilini kibirdatmiyor.insallah tarihle ilgili daha cok konular islenir.temcit pilavi gibi ikide bir isitip isitip dink olayini onumuze koymasaniz artik.


hakem IP: 88.224.234.xxx Tarih : 4.03.2008 12:14:05

Doğrudur.Bu zihniyetler oldukça daha çok dinkler ölecek,Sivaslar,Maraşlar,Çorumlar yanacak daha çok aydınlar katledilecek. ogün ,samast,ağca,gibi katiller tetikçiler dahada çoğalacak.Erzurum tarinden beri zaten hep faşist duygularla bir nesil yetiştirmiştir.Kaç tane aydın düşünce adamı çıkmıştır (Fırat ailesi hariç).


arat levilioğlu IP: 88.248.253.xxx Tarih : 4.03.2008 09:03:03

BU ERMENİ ÇOCUKLARI!YILLAR ÖNCE GERÇEĞİNİ YAPTI BU KADAR TEPKİ ALMADI,ERZURUMLU KARDEŞLERİM MÜSAMERE TADINDA UYGULAMAYA GEÇİNCE KIYAMET KOPTU ÖYLEMİ.YAZIKLLLRRRR OLSUN .