26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Diyarbakır'da ne mesaj verdi?

İki dil, iki bayrak ve özerklik tartışmalarına nokta koyan MGK'nın sert bildirisinin ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Diyarbakır'a geldi.

Gül'ü, Diyarbakır Havaalanı'nda Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Salih Zeki Çolak ve öteki yetkililer karşıladı.

Cumhurbaşkanı Gül ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen de Diyarbakır'a geldi.

SEVGİ GÖSTERİSİ

Havaalanındaki karşılama töreninin ardından apron girişinde bir süre ilköğretim okulu öğrencilerinden oluşan folklor ekibinin gösterisini izleyen Gül, daha sonra çocuklarla hatıra fotoğraf çektirdi. Ardından otomobile binen Cumhurbaşkanı Gül, havaalanı çıkışında kendisini karanfillerle karşılayan bir grup vatandaşın gösterdiği büyük ilgi üzerine araçtan inerek, onlarla sohbet etti.

Tekrar aracına binerek, Diyarbakır Valiliğine doğru hareket eden Gül'e yol boyunca toplanan vatandaşlar büyük sevgi gösterisinde bulundu. Abdullah Gül de vatandaşların sevgi gösterilerine onları selamlayarak karşılık verdi.

BELEDİYEDE KÜRTÇE TÜRKÇE KARŞILAMA

Gazeteciler ve karşılayanların nedeniyle küçük çaplı kargaşa yaşandı. Gül'ün inişi sırasında askeri havaalanından havalanan jetler kalabalıkta heyecan yarattı. Gül ilk ziyaretini Valiliğe yaptı. Valilik ziyaretinin ardından Garnizon'a geçen Gül, Büyükşehir Belediyesi'ni de ziyaret etti. Belediyede Kürtçe ve Türkçe afişlerle karşılanan Gül'e Osman Baydemir tarafından Kürtçe-Türkçe sözlük hediye edildi. Gül, ''Verdiğiniz lügatı memnuniyetle aldım. Bu da tabi buranın bir sosyolojik gerçeğidir'' dedi. Abdullah Gül, burada yaptığı açıklamada, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dili Türkçedir, bu böyle de devam edecektir. Ayrıca devletin ve kamu kurumlarının dili Türkçedir, ortak dilimizdir'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Son günlerde çok tartışılıyor. Bunu doğru mecrasında koymak isterim. Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dili Türkçe'dir, bu böyle de devam edecektir. Ayrıca devletin ve kamu kurumlarının dili Türkçe'dir, ortak dilimizdir ama şu da bir gerçektir ki halkımızın içerisinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında farklı farklı dilleri konuşan vatandaşlarımız vardır, yörelerimiz vardır. Burada nasıl Kürtçe konuşuluyorsa, başka yerlerde Arapça konuşan vatandaşlarımız var. Sayıları azalmış bile olsa gayrimüslim vatandaşlarımızın konuştuğu diller var. Bunların hepsi de bizim dilimizdir, hepsi de bizimdir.

Zaten Anayasamızda kültür mirasını korumak diye bir görevimiz de vardır. Bunların bir kısmı kültür mirası, bir kısmı yaşayan miraslardır. Dolayısıyla bu çerçeve içerisinde, bütün olaylara gayet sağlıklı bir şekilde bakmamız gerekir, bütün bunları hep bir zenginlik olarak görmemiz gerekir ve hep beraber gayet olumlu, yapıcı bir şekilde ülkemizi hep beraber daha güçlü hale getirmek, bütün vatandaşlarımızı her bakımdan daha mutlu hale getirmek için elbirliği içinde çalışmamız gerekir.''

KÜLTÜRLER ZENGİNLİĞİMİZDİR

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin büyük bir ülke ve millet olduğunu belirterek, ''Bu büyük millet içerisinde farklı farklı özelliklerimiz, övündüğümüz zenginliklerimiz vardır. Tüm bu farklılıkları hep zenginlik olarak, tabii ki görmemiz gerekir. O zaman hepimiz çok daha fazla güçlü oluruz'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Garnizon Komutanlığı'nı ziyaretinin ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i makamında ziyaret etti.

Baydemir, ziyarette yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Gül'e, ''Büyük Türkçe-Kürtçe Sözlük'' ile ''Matrakçı Nasuh''un bir çizimini armağan etti. Baydemir, ''Sayın Cumhurbaşkanım, kabul buyurursanız, içtenlikle mutlu olacağım. Güzel Türkçemizin ve güzel Kürtçemizin lügatıdır. Toplam 40 bin kelimelik bir hazineye sahiptir. Takdim etmekten büyük bir şeref duyuyorum'' sözleriyle sözlüğü Gül'e verdi.

Gül, burada yaptığı konuşmada, Diyarbakır'ı Cumhurbaşkanı olduktan sonra ikinci kez ziyaret ettiğini, ilk ziyaretinin çok kısa olduğunu, birkaç ile yaptığı ziyaret çerçevesinde Diyarbakır'a da geldiğini ifade etti.

Diyarbakır'da daha çok vakit geçirip ilin bütün sorunlarını daha yakından dinlemeyi ve ilin zenginliklerini görmeyi arzu ettiğini dile getiren Gül, Diyarbakır'ın Türkiye'nin en önemli şehirlerinden biri olduğunu belirtti.

Diyarbakır'ın sadece Anadolu'nun değil, tarih boyunca Ortadoğu'nun büyük merkezlerinden biri olduğunu vurgulayan Gül, milattan önce 3 bin yıllarına kadar uzanan tarihiyle ilin o günlerden bugünlere kadar sürekli olarak büyük bir yerleşim yeri niteliği taşıdığını kaydetti.

Diyarbakır'ın aslında bir açık hava müzesi gibi olduğunu ifade eden Gül, ''Diyarbakır'da yaşayanlar, hergün bunun önünden geçenler, bunun kıymetini bilmeyebilirler veya fark etmeyebilirler ama, buradaki her eser gerçekten çok değerlidir. Gelinip, görülmesi gereken güzellikte, tarihi değer ifade etmektedir''diye konuştu.

Tarih boyunca Diyarbakır'ın gerek ticaret gerekse medeniyetlerin gelip geçtiği, çok büyük kütüphanelerin kurulduğu, çok büyük ilim adamlarının, din adamlarının yetiştiği merkez olduğunu anımsatan Gül, şöyle konuştu:

''Bugün için de Diyarbakır çok önemlidir. Bugün de yine Türkiye'nin her zaman gündemindedir. İnanıyorum ki çok daha fazla gelişecektir, çok daha fazla kalkınacaktır. Her yöremizin kendisine has özellikleri vardır. Türkiye büyük bir ülkedir. Biz büyük bir milletiz. Bu büyük millet içerisinde farklı farklı özelliklerimiz, övündüğümüz zenginliklerimiz vardır. Tüm bu farklılıkları hep zenginlik olarak, tabii ki görmemiz gerekir. O zaman hepimiz çok daha güçlü oluruz.''

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın önüne, Cumhurbaşkanı Gül'ün gelişi dolayısıyla Türkçe ve Kürtçe olarak ''Sayın Cumhurbaşkanımız Hoşgeldiniz'' yazılı pankart asıldı.

BAYDEMİR'DEN GÜL'E SUNUM

Osman Baydemir'in, Abdullah Gül'e, ziyareti sırasında yaptığı sunumda, ''Türkiye'nin en büyük sorunu Kürt sorunudur. Kürt siyasetçilerinin ana dil ve demokratik özerklik konusundaki talep ve önerilerine tahammül edilmemesi de son derece kaygı vericidir'' ifadesini kullandığı belirtildi.

Başkan Baydemir'in, makamında kendisini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül'e bir sunum yaptığı ifade edildi.

Sunuma ilişkin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Baydemir, Diyarbakır'ın pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığını, geçmişte olduğu gibi bugün de Ortadoğu'nun önemli bir kültür, bilim ve ticaret merkezi olmayı sürdürdüğünü aktardı.

Baydemir'in kentin sorunlarına ilişkin Cumhurbaşkanı Gül'e bilgi verdiği, ayrıca yapılan hizmetleri de aktardığının ifade edildiği açıklamada, Baydemir'in sunumunda, şunları dile getirdiği bildirildi:

''Sayın Cumhurbaşkanım, sizlerin de ifade ettiği gibi, Türkiye'nin en büyük sorunu Kürt sorunudur. Bu sorun mevcut haliyle sadece Kürt vatandaşlarımızı değil, tüm ülke insanını etkilemekte; sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de ipotek altına almaktadır. Artık iyice görülmüştür ki, bu soruna asayiş ve güvenlik perspektifinden yaklaşmak sonuç vermemektedir. Bugüne kadar yaşadıklarımızda sonucu herkes için ağır olan bir 'isyan ve bastırma' döngüsü olarak özetlemek mümkündür. Oysa ki sorunun özü, insan ve halk olmaktan kaynaklı hakların kullanılamama sorunudur. Bu bağlamda, Türkiye'nin Kürt sorunu bir Anayasal ve yönetsel demokrasi sorunudur. Çözüm de demokratikleşme, yeni bir Anayasa ve adem-i merkeziyetçi bir siyasi-idari yönetim anlayışıyla mümkündür.''

Baydemir'in sorunun çözümü için uygun koşulların mevcut olduğu, hükümetin uzun süredir iktidarda bulunduğu ve yasal, anayasal değişiklikler için de yeterli çoğunluğa sahip olduğu görüşünü aktararak, toplumun da çözüm konusunda her zamankinden daha fazla istekli olduğu yönündeki düşüncesini dile getirdiği kaydedildi.

Baydemir'in, sunumunda son günlerdeki ana dil ve demokratik özerklik konusundaki tartışmalara da değinerek, ''Kürt siyasetçilerinin ana dil ve demokratik özerklik konusundaki talep ve önerilerine tahammül edilmemesi de son derece kaygı vericidir. Unutmamalıyız ki ancak müzakere ederek, birbirimizi dinleyip anlayarak ve ön yargılardan arınarak ortak paydalarda buluşup, barışı tesis edebiliriz'' dediği belirtildi.

ZİYARET PROGRAMI

Cumhurbaşkanı, iki günlük ziyaretinde kentin tarihi ve turistik yerlerini de ziyaret edecek. Bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelecek.

Valiliğin hazırladığı resmi programa göre Gül, cuma namazını ise Nebi Camii'nde kılacak.

TRT-Şeş'te konuşacak mı?

Cumhurbaşkanı Gül'ün, yarın sona erecek Diyarbakır gezisi sırasında, Kürtçe kanal TRT-Şeş'in yayınına katılıp katılmama konusunu da değerlendirdiği öğrenildi. Köşk kaynakları, Gül'ün yayına katılması halinde Türkçe konuşacağını belirtti. Ancak Kürtçe alt yazı veya simultane tercüme yapılması da gündemde.

..
Yayın Tarihi : 30 Aralık 2010 Perşembe 14:53:15
Güncelleme :30 Aralık 2010 Perşembe 15:01:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
volkan IP: 83.215.65.xxx Tarih : 30.12.2010 15:50:54

evet hak veriyorum arkadasa bende bir ordulu olarak bende avusturyada yasiyorum gurbette olmak insani daha cok üzüyor .Birde dspli belediye baskani var diye orduya yatirim yapilmiyor akillari sira halki cezalandiriyorlar.olsun biz vatanini milletini seven bir iliz.CUMHURBASKANINI bizde bekleriz orduya. gelmesede cani sagolsun nede olsa bizim cumhurbaskanimiz saygiliyiz.


sazan52 IP: 78.182.246.xxx Tarih : 31.12.2010 15:22:04

Evet Ordu olarak artık hakkımız. Biz canı yürekten sayın Cumhurbaşkanını bekliyoruz.


sazan52 IP: 78.181.57.xxx Tarih : 30.12.2010 12:55:21

sayın cumhurbaşkanım, seçildiğinizden beri 2. defadır diyarbakır a gidiyorsunuz ama Ben şimdiye kadar Ordu da hiç cumhurbaşkanı görmedim. Niye bu kadar şımartıyorsunuz bunları ? yada bizi niye 2 . plana bırakıyorsunuz?  Ordu yada gelin. sizi layıkıyla bizlerde karşılarız. Ordu'yada gelin ki, ayrımcılık yapılıyor zannedilmesin. Ordu'lular vatanını , milletini seven insanlardır. Diyarbakır da bu memleketin toprağı ama bizide unutmayın lütfen. Sesimiz çıkmıyor diye unutulmayalım. atlanmayalım. Diyarbakır a yapılan yatırımın ve gösterilen ilginin otuzda biri Ordu ya da gösterilsin. Geçenlerde İstanbula en büyük göç karadeniz den diye bir haber vardı. bunun sebebinin iyi araştırılması lazım. Ordu'nun sahilden uzak olan Akkuş, Korgan, Gölköy, Aybastı, Gürgentepe, Kumru, Kabataş gibi ilçeleri inanın geri kalmışlıkta Yüksekova ile yarışıyor.


Mustafa IP: 78.169.23.xxx Tarih : 30.12.2010 21:36:59

Sayın Cumhurbaşkanı....Lütfen ERMENEK İLÇEMİZE bir geliniz.200 METREDEN DAHA FAZLA YÜKSEKLİĞE SAHİP OLAN  ERMENEK BARAJINI GÖRÜNÜZ.


Vatan Turan IP: 88.230.66.xxx Tarih : 30.12.2010 18:08:44

Azda Elazığa yatırım yapsanız iyi olacak