18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Dizi oyuncusu hayata döndü ama...

Ömre Bedel” dizisinin setinde kalbi duran ve aylarca komada kalan Elif Develi, hayata döndü. Ancak 50 İlk Öpücük filmindeki gibi zaman zaman 1 gün öncesini bile hatırlamayan genç oyuncu ilk kez kameralara konuştu: “Çocuklarımı tanıyamıyorum. Her sabah kalktığımda yanımda yatan eşime ‘Sen kimsin’ diyorum...”

Geçen yıl ‘Ömre Bedel’ dizisinin setinde kalbi duran ve aylarca komada kalan oyuncu Elif Develi, kendine geldikten sonra ilk kez Kanaltürk’teki ‘2. Sayfa’ programında konuştu. “50 İlk Öpücük” filmindeki kadın karakter gibi hafızasını yitiren ve 1 gün öncesini bile hatırlamayan Develi, “Beni hastaneye getirdiklerinde kalbim durmuş. Beynime 7 dakika oksijen gitmemiş. Doktor, eşim Mustafa’ya öldüğümü söylemiş. Mustafa hastane bahçesinde yere yığılmış. ‘Allahım ne olur karıma bir şans daha ver’ diye haykırıyormuş. Bütün bunların hiçbirini hatırlamıyorum. Geçmişim silindi gitti. En acısı da 2 çocuğumu, anneliğimi hatırlayamamaktı. Çocuklarımı ilk gördüğümde hatırlamadım. Bunlar benim çocuklarım mı? Adları ne? Kaça gidiyorlar’ diye sordum. Bir de ilk başlarda her sabah uyandığımda yanımda yatan eşim Mustafa’ya ‘Sen kimsin? Niye yanımda yatıyorsun?’ diye tepki gösteriyordum. Eşimi ve çocuklarımı yeni yeni tanıyorum” dedi.

Elif Develi “Komadan ilk çıktığınızda neler hissettiniz?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Karşımda hiç tanımadığım, ama tanıdık gelen bir adam vardı. Bana ‘Seni seviyorum. Ben senin kocanım’ dedi. Sonra Yunus Emre ve Beyza’yı getirdi. Meğer onlar da çocuklarımmış. Çocukları uzun süre kabullenemedim. Onları istemedim. İkisi de bu yüzden çok acı çekti. Mustafa işten çıkıp hafızama yeniden kavuşabilmem için bana yardım etti. Her gün aile albümlerini alıp yanıma geliyor. Aşkımızı, düğünümüzü, kızımın ve oğlumun doğumunu, kaybettiğim hayatımı bana yeniden anlatıyordu. Dinliyor, ama ertesi gün yine unutuyordum. Mustafa hiç bıkmadan, üşenmeden her gün saatlerce beni çalıştırdı.”

‘Allah bana bağışladı’

Mustafa Develi ise hayatlarını alt üst eden o günü şöyle anlattı: “Bir pazar günüydü. Elif ile neşe içinde uyandık. Kahvaltımızı yapıp 06.00’da yola çıktık. Çünkü 07.00’de sette olma zorunluluğu vardı. Elif sette 12 saat bekledi. Çekim 19.00’da başladı. O gün eşimi bırakıp eve dönmek istemedim. Beklemeye başladım. Kısa bir süre sonra set görevlisi yanıma koşup ‘Abi, eşine bir şey oldu. Koş’ dedi. Yanına bir gittim ki Elif yerde. Kalbi durmuş. Dili içeri kaçmış. Bembeyaz yatıyor. Set ekibi başında. Kimse ambulans çağırmıyor. Öylece bakıyorlar. Uyanır diye yüzüne bir bardak soğuk su döktüler. Elif’i o halde tam 7-8 dakika yerde bekletmişler. ‘Ambulans’ diye bağırdığımı hatırlıyorum. Hastaneye geldiğimizde karım ölmüştü. Çok ağladım, Allah’a onu bana yeniden bağışlaması için gözyaşları içinde yalvardım. Kalbi yeniden attı. Sonra defalarca durdu. Doktor ümidimi kesmemi söyledi, ama hiç kesmedim.”

Bir hayvan kadar değerim yok muydu

Mustafa Develi, eşinin rahatsızlandığı geçen yıl Ağustos ayından bugüne kadar, yapımcı firmadan bir kez bile aranmadıklarını belirterek şunları söyledi: “Eşimi hastaneye yatırdıktan sonra belki yardımcı olur diye yapımcı Faruk Turgut’u bir kez aradım. Sekreteri ‘Faruk Bey olayı basına yansıtmanızdan rahatsız oldu. Görüşmeyecek. Avukatımızla muhatap olun’ deyince şaşkına döndüm, bir daha da aramadım. O günden sonra büyük acılar çektim. İşimden oldum. Bazen eve ekmek götüremiyordum. Biz acılar çekerken Faruk bey bir çiçek gönderse dahi affedebilirdim. Ama artık geç. Gerekirse AİHM’e gideceğim. Zaten sigortasız çalıştırdığı için Faruk Turgut hakkında kamu davası açıldı.”
Elif Develi ise canlı yayında Gold Film’in sahibi Faruk Turgut’a, şöyle seslendi: “Benim bir hayvan kadar değerim yok muydu Faruk Bey!”

.
Yayın Tarihi : 6 Ağustos 2010 Cuma 11:39:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?