16
Haziran
2025
Pazertesi
ANASAYFA

Donan genç mesajında ne yazdı?

Uludağ’da kaybolduktan sonra donarak hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Ümit Özgen’in, olay sırasında bir arkadaşının cep telefonuna gönderdiği mesajlar, soğukla mücadele eden gencin içinde bulunduğu sıkıntılı durumu en iyi şekilde gösteriyor.

Ölümüyle hem ailesini hem de arkadaşlarını yasa boğan Ümit Özgen’in,
tatil amacıyla Uludağ’a birlikte geldiği yakın arkadaşı Sinan Uçkan’a, kaybolduktan sonra gönderdiği mesajlar, gencin son ana kadar kurtulma umuduyla helikopter beklediğini ortaya koyuyor.

Snowboard yaparken 19 Ocak Pazartesi günü saat 12.00 sıralarında kaybolan Ümit Özgen, arkadaşı Sinan Uçkan’ın cep telefonuna ilk mesajı saat 15.47’de gönderdi. Bu mesajında, oteller bölgesini bulabilmek amacıyla bir fişek atılmasını istediğini,"Ya fişek yok mu" cümlesiyle aktaran Özgen, saat 17.03’te, "Acil helikopter, hava kararmadan 1 saate donarım" yazılı mesajı yolladı.

"ÖLÜYORUM SİNAN"

Sisin etkisiyle kaybolduğu bildirilen Özgen’in, soğuğa daha fazla dayanamadığı, saat 17.50’de gönderdiği mesajında açık şekilde yer aldı. Bu mesajında, "Lütfen, donuyorum. Helikopter. Kendileri dedi. Ölüyorum Sinan" diye yazan Özgen, içinde bulunduğu sıkıntılı ortamı en net şekilde anlatmaya çalıştı.

Ümit Özgen’in, Sinan Uçkan’a gönderdiği son mesaj ise "Bir ışık görüyorum" oldu. Saat 18.20’de yollanan bu mesajdan 10 dakika sonra cep telefonunun şarjı biten genç, saatler sonra ekipler tarafından bulunmasına rağmen, kurtarılamadı. Arkadaşının ölümünden dolayı büyük üzüntü yaşayan Sinan Uçkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "akşam saat 19.00’a kadar, olaya ciddi bir vaka olarak bakılmadığını" iddia etti.

Ümit Özgen’in, saat 12.00’de bir arkadaşıyla Maden Pisti’ne çıktığını anlatan Uçkan, "Arkadaşı, sis nedeniyle geri dönmek istemiş, ama Ümit, kayarak ineceğine inandığı için devam etmiş. Kendisinin Uludağ’daki ilk günüydü ve bence otelin ne tarafta olduğuna emin değildi. Bizce piste değil pistin arka tarafına doğru kaymış" dedi.

"KOSKOCA ULUDAĞ’DA FİŞEK BULAMADIK"

Uçkan, kaybolduğunu anlayan Ümit Özgen’in, bir süre sonra kendini arayarak durumu haber verdiğini belirterek, "Boardunu çıkarıp yürümeye başlamış. Kaybolduğunda beni aradı ve ’fişek yok mu’ diye mesaj attı. Biz de
arkadaşlarımızla beraber bazı kişilerle görüşerek fişek aradık. Ama maalesef koskoca Uludağ’da fişek bulamadık" diye konuştu.

Mesajlaşmayı sürdürdüğü Ümit Özgen’in, bir ara şehri gördüğünü söylediğini ifade eden Uçkan, Özgen’in, iddia edildiği gibi bir kulübeye girmediğini, sadece yanından geçtiğini savundu.

Uçkan, jandarma ekiplerinin kulübeye dönmesini istediğini, ancak Ümit Özgen’in "Bunun imkansız olduğunu belirttiğini" anlatan Uçkan, "O saatten sonra yapılan tek şey jandarma motorlarının sayısının artmasıydı. Maalesef farklı hiçbir şey yapılmadı" görüşünü öne sürdü.

Arkadaşlarıyla birlikte Özgen’in kullandığı cep telefonu hattının bağlı olduğu GSM operatörünü aradıklarını ve yaklaşık 4 saat sonra bir sonuç alabildiklerini iddia eden Uçkan, "Savcılık izninin ardından GSM operatörü yetkilileri yaklaşık 2 saat sonra yazının tamamlandığını ve 20 dakikaya yanımızda olacağını söylediler. Ama bu yazının bize ulaşması 4 saatten fazla sürdü. Ayrıca belirtilen koordinatlar Yunan adalarında bir bölge çıkmış" dedi.

"YOĞUN ŞEKİLDE HELİKOPTER TALEP ETTİ"

Görüşmeleri ve mesajlaşmaları sırasında Ümit Özgen’in yoğun bir şekilde helikopter talebinde bulunduğunu dile getiren Uçkan, bunun üzerine ulaşılan Bursa Valiliğinin konuyla yakından ilgilendiğini, ama sis nedeniyle helikopterin kalkamadığını söyledi. Uçkan, telefon konuşmalarında arkadaşının sesinin çok güçlü geldiğini ifade ederek, "Kendisiyle konuşurken sesi sanki normal bir gündeymişiz gibi geliyordu.

Çok güçlüydü. Fakat üzerinde kaymak için bile uygun olmayan giysiler vardı. Penye ve montu çok inceydi. Zifiri karanlıkta dereye düşünce üstündeki ince montun donduğunu ve bu yüzden üzerinden çıkarıp attığını da öğrendik. O kurum, bu kurum derken çok zaman geçti. Saat 12.00’de kayboldu, saat 24.00’de ulaşıldı. Bürokrasi yüzünden arkadaşımızı kaybettik."

AA
Yayın Tarihi : 22 Ocak 2009 Perşembe 16:28:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
YASEMİN ATALAR IP: 85.110.179.xxx Tarih : 23.01.2009 13:27:50

Arkadaşlarının panik olduğuna anlam verebilirim ama köy insanı olsa oradakiler ona yetişirlerdi bir şekilde o tek başına otellerden ekip olarak arayabilirlerdi durumu iyi bilemiyorum ama yinde oradakilerin vurdumduymazlığı olarak niteliyorum. göz göre göre ölüm olmuş allah ailesine sabır versin çok üzüldüm.


yücel bayram IP: 85.104.118.xxx Tarih : 23.01.2009 10:38:58

yazıklar olsun bu ne vurdumduymazlık arkadaşına mesj gönderiyor.ve arkadaşının haberi olmuyor ne arkadaşı böyle arkadaşlıkmı olurmuş ya arkadaş dediğin böyle durumlarda belli olur ne kadar acılkı bir olay... Allah sabırlar versin ailesi ve yakınlarına...


Sezen Burgu IP: 78.166.66.xxx Tarih : 23.01.2009 00:56:31

Sadece yardımcı olmayan telefon şirketini merak ediyorum.


BAŞAK ÖNER IP: 94.123.92.xxx Tarih : 23.01.2009 17:31:26

ümit saat 11 de kayboldu ve bize haber verdiğinde 12 civarıydı. bu saatten sonra onu 12 saat boyunca 12 kişilik arkadaş gurubumuzdan 1 kişi dahi aramadı sadece sinan uçkan ile mesajlaştı ve toplam 6-7 mesaj var bu 6 saatlik sürede.bunun haricinde jandarma veya kurtarma ekiplerince yerini tarif etmesi için telefon görüşmeleri yaptı.ümiti sürekli arayarak şarjının bitmesine ve ölümüne sebep olan arkadaşlarıdır diye açıklama yapan jandarmanın acaba vicdanı rahatmı?yetersiz ekipmanla ve yetersiz ilgiyle ölüme terk edilen arkadaşımız saatlerce helikopter ve fişek istedi ama hava kararana kadar olay yetkililer tarafından gerekli şekilde ele alınmadı.sis olduğu için helikopter kaldıramadıklarını söyleyenlere soruyorum madem sis vardı km lerce uzaktaki toki konutlarını ümit nasıl gördü? bu ülkede insan hayatına değer bu kadar veriliyor kimse sorumluluk almıyor eksiklerini gözden geçirmek yerine 12 saat boyunca ümit için kahrolan acı çeken üzülen arkadaşlarına gerçekliği asla olmayan bir suçlamayla karşılık veriyor.bizler eğitimli bilinçli üniversite öğrencileriyiz ümitin kaybolduğu ilk saatlerden itibaren birbirimizi aramamamız gerektiği konusunda hep uyardık ve sinan aracılığıyla haber aldık ki henüz ilk saatler olmasına rağmen biz bunu düşündük ama 6 saat boyunca telefonu açık olmasına rağmen bürokrasi sebebiyle! boşa harcanan zamandan kim yada kimler sorumluysa onlar suçlansınlar.çok merak ediyorum acaba kendi çocukları orada olsaydı kurtarılması 1 saati geçermiydi?!!


ayse IP: 88.232.229.xxx Tarih : 22.01.2009 21:34:33

allah kimiinsanı zenginlikle kimini fakirlikle imtihan edermiş arkadaşım neticede gencecik bir fidan gitti çalışan fakir olmaz merak etme ben çok üzüldüm ülkemizde insan canının hiç kıymeti yok ihmaller yüzünden daha kimler ölecek acaba yazıklar olsun insana değer vermeyen insancıklara


adnan Koşar IP: 212.175.130.xxx Tarih : 23.01.2009 14:34:48

bu çocuga çok üzüldüm  allah rahmet eylesin ailesinin başı sagolsun


ibrahim aykut IP: 88.76.126.xxx Tarih : 22.01.2009 22:03:10

Ailesine bassagligi diliyorum..Allah sabir versin.Burasi türkiye normal böyle seyler...


ali can IP: 88.227.7.xxx Tarih : 23.01.2009 01:30:31

öncelikle donarak ölen gencin ailesine başsağlığı diliyorum.ama sonuç olarak gördüğüm kadarıyla bir insan hayatının bir hayvan kadar değeri olmadığını anladım ve görüyorum eğer o durumda bir kedi olsaydı tüm türkiye ayaya kalkardı.işte insana verilen değer bu


prapareus IP: 212.175.40.xxx Tarih : 23.01.2009 11:07:48

Bu genç arkadaşın kendi hatası sebebi ile hayatını kaybettiğini düşünüyorum. Kurtarma görevlileri, kendisine ısrarla 'kulubede kal' dedikleri halde 'panik atak' rahatsızlığı sebebi ile görevlileri dinlemeyerek -3 derecede yolunu bulmaya çalışmış. Ama ecel geldi ise panik atak bahane tabii. Merhuma Allahtan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyorum.


BAŞAK ÖNER IP: 94.123.92.xxx Tarih : 23.01.2009 17:44:16

kulubede kal ihtarına uymadığı söyleniyor ama ümit mesajında bir kulubenin yanından geçtiğini söyledikten sonra sinan oraya izleri takip ederek geri dönmesini söylüyor ama ümit mümkün olmadığını ve dönemeyeceğini belirtiyor.lütfen mantıklı olun 3-4 metre kar olan bir dağdaki kulübenin kapısının açık olabileceğini ümitin buna rağmen orayı terk ettmesini aklınız alıyor mu?? uludağdaki otellerin ilk katlarına kadar kar yığılı pencereler karla kapalı ki bunlar bakım yapılan ve karların temizlendiği oteller!! dağdaki kulubenin ne kadarının kar altında kalmış olduğunu siz tahmin edin ümitin tek hatası kurtarılabileceğine ve onu kurtaracak ekiplere güvenmek oldu!


burak IP: 78.186.16.xxx Tarih : 22.01.2009 21:52:19

Çok üzüldüm ya..Ölüyorum Sinan diye yazması çok üzdü beni..Allahım sen koru bizi..Allah rahmet eylesin ne diyebiliriz ki


necati yavilioğlu IP: 78.186.69.xxx Tarih : 22.01.2009 17:35:13

YARAB sen ne büyüksün kimi fakirlikten donar ölür kimi varlıktan haksız mıyım arkadaşlar