Türkiye'de tarım ürünleri tarlalardan sofralara ulaşana kadar 4 kat pahalanıyor.
Nakliye, hal, pazar ve market aşamalarının ardından tüketicilerin sofralarına ulaşan tarım ürünlerinin fiyatı, bu süreçte yüzde 400'e yakın oranda artıyor.
AA muhabirinin Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nden (TZOB) aldığı bilgiye göre, tarladan 1,25 liraya satın alınan domates, marketlere geldiğinde 3,50 liraya, 25 kuruştan satılan patates 1 liraya, 87 kuruştan satılan mandalina 3,41 liraya, 1,85 liraya satılan pirinç 2,90 liraya, 50 kuruştan satılan kuru soğan 1,30 liraya, demeti 15 kuruştan satılan maydonoz ise 84 kuruşa satılıyor.
"Ucuza üretiyoruz ama ucuz yediremiyoruz"
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ürünlerin sofralara gelene kadar fiyatının arttığını söyledi.
Bayraktar, fiyat artışının Türk tarımının en büyük sorunu olduğuna işaret ederek, "Türk çiftçisi olarak ucuza üretiyoruz ama halkımıza ucuz yediremiyoruz. Tarladan sofraya arada büyük bir fiyat farkı var. Fiyat farkı bazı ürünlerde yüzde 400'e ulaşmış durumda" diye konuştu.
Fiyat artışının hem üreticilere hem de tüketicilere zarar verdiğini vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
"Çiftçinin 1 liraya ürettiği malı, 1,5 liraya alırsa vatandaşımız onun da refahına katkı sağlar. Daha fazla besin maddesi tüketir vatandaşımız. Ancak şu anki sistemde bunu yapamıyor. Tarım ürünleri üreticiden, tüketiciye ne kadar çok pahalanırsa evlere giren sağlıklı gıda miktarı o kadar azalır. Tarladan sofraya ne kadar çok ucuzlatırsak bu ürünleri halkımız çok daha iyi beslenir.
1 liradan üretilen ürünü halkımız 4 liradan alıyor. Asıl mesele de bu zaten. Bu bir zincir ve zincir içinde üretici ile tüketiciyi birleştirmemiz lazım. Yani aradaki mesafeyi kısaltmamız gerek. Yani direkt üreticiden halka bir sistem yapılmalı. Hem üretici hem de tüketici kazanmalı."
"Üretici ve tüketici buluşturulmalı"
Bayraktar, Türkiye'de üreticilerin ve tüketicilerin bulaşacağı bir sistem oluşturulması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de yapısal bir sorun yaşandığına dikkati çeken Bayraktar, "Türkiye'de ilk olarak ekonomik örgütleri kurmamız gerekiyor. Üretici birliklerini ekonomik örgütler haline getirmemiz lazım. Bu kurumlar olursa hasat zamanında üreticinin bol miktarda ürettiği ürünü alıp stoklayarak talebe göre piyasaya sunmalıdır. Bu şekilde fiyat istikrarı gelir" şeklinde konuştu.
"Birçok Avrupa ülkesinde tarım ürünlerinin satışını kooperatifler yapıyor" diyen Bayraktar, şunları söyledi:
"Ülkemizde de bunu gerçekleştirmemiz gerek. Üretici ve tüketiciyi en rahat şekilde buluşturacak sistemlere ihtiyacımız var. Çiftçimizin mağduriyeti bu şekilde giderilir. Çitçi para kazanacak ki üretim yapsın. Bu bir ekonomik faaliyet ve kazanamadığı zaman üretimden vazgeçer."
herşey lafta kalıyor ne olacak millet alışmış 100 de 100 para kazanmaya bakın herşeyi kendi agzınızla söylüyorsunuz neden bu köylünün ürettigi ürün para etmiyorr köylü perişan durumda samanı ithal ettginiz gibi korkmayın artık herşeyi ithal yersiniz tabiiiki ne yediginizi bile bilmezssiniz baksanıza şimdiden sudanda 50000 bin dönüm arazi kiralanmışş üretip orada yapılacak neden aacaba ARTIK TÜRKİYEDE ÇİFTCİGİ ÜRETİMİ BİTİRDİLER VE BİTİRECEKLERDE AZ KALDI BİRİLERİ BUNU İSTİYORR KÖYLÜ ÜRETCİ BİTTİ ARTIKK BAKINIZ ÜRETİCİ OLMADAN BU MİLLET AYAKDA DURAMAZ ÖNCE ÜRETCİYİ DÜŞÜNECEKSİNİZZ KENDİNİZE EDERSİNİZZ BU KÖYLÜ PARA KAZANISA HERKEZ KAZANIR HERŞEY ÜRETİCİYE DAYALIDIR KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİ DEGİL RESMEN KERİZİ OLDU ARTIKK YETER ARTIKKKKK BU KÖYLÜ ZAMANI GELDİ OLDU HERŞEYİN DERSİNİZ VERECEK ARTIK BU KÖYLÜYE 1 VERİP 5 ALMA DEVRİ BİTECEK ARTIK GELECEKTE TARIM SÖKTÖRÜ BİTECEKKK DAHA DOGRUSU BİTİRECEKLERRRR ŞİMDİDEN TARIM SÖKTÖRÜNDE DARALMA VAR ARTIK YAZACAK ÇOK ŞEY VARDA KONUŞ KONUŞ AYNI NE DEMEK İSTEDİGİMİ HERKEZ ANLAMIŞTIR SAYGILARIMLA