22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

'DTP en beceriksiz Kürt partisidir'


YASEMİN ÇONGAR'IN yazısı...

"Kürtlerin genç, demokrat, akıllı bir lidere ihtiyacı var"

Bayram sonrasında Yaşar Kaya ile söyleştik. DEP genel başkanlığı ve Sürgünde Kürt Parlamentosu başkanlığı yapan Kaya, yıllarca yaşadığı Köln’den ayrılıp Kuzey Irak’a yerleşmiş.

Bir akşam, Erbil’in son derece konforlu, güvenlikli yeni apartman bloklarından birinde buluştuk. Kaya, Irak Kürdistan Bölgesel Hükümeti Başbakanı Neçirvan Barzani’nin kendisine tahsis ettiği geniş villa iyi ısınmadığından, Kürdistan Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan bir arkadaşının evinde misafir kalıyordu.

Yakında 70’ine basacak olan Kürt siyasetçisinin sesinde, 14 yıllık sürgün hayatının ve iki kalp ameliyatının izlerini örten bir enerji vardı. Gerek PKK’yı gerek DTP’yi kıyasıya eleştirdi; Ak Parti’yi beni şaşırtan cümlelerle övdü.

“Apo, Stalin’in köylü versiyonudur.” İmralı’daki PKK liderini böyle tanımladı Kaya. Yıllar önce Şam’da yüz yüze görüştüğü ve kendi ifadesiyle “psikolojisini çözmeye çalıştığı” Abdullah Öcalan’ın “dar kafalı, diktatör yanıyla Stalin’e benzediğini,” ancak Gürcü kökenli eski Sovyet liderinin “birikiminden yoksun olduğunu” söyledi.

Kendi ailesinden PKK’ya katılıp hayatını yitiren 27 kişi olduğunu vurguladı. PKK’nın bugün izlediği politikayı da, dağdaki lider kadrosunu da “çağa aykırı” bulduğunu anlattı.

Asıl çarpıcı olansa Kaya’nın DTP’ye ilişkin görüşleriydi:

“DEP’i, HADEP’i, DEHAP’ı bir yana ayırın. Bence DTP Türkiye’de kurulmuş Kürt partileri arasında en beceriksizi, en çapsızı, çağı ve ülkeyi en az okuyabileni… Partinin adının Öcalan tarafından konmasına ne gerek vardı ki? Parlamenter siyaseti becerememek, İmralı’dan bağımsız davranamamak zaaf.”

Yaşar Kaya yine de bugün Türkiye’de Kürt sorununun çözümü için fırsat doğduğunu düşünüyor. Ak Parti’nin Avrupa Birliği’ne uyum çabasını, iktisadi politikasını, 27 Nisan muhtırasına karşı durarak seçim kazanmasını ve Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı seçtirmesini desteklediğini ifade ediyor.

“Kürt hareketinin son dönemde iki büyük hatası oldu” dedi sohbetin bir yerinde, “Birincisi, Başbakan Erdoğan ‘Kürt sorunu vardır’ diyerek Diyarbakır’a gittiğinde onu orada yalnız bırakmaktı. Ben Türkiye’de siyasetin içinde olsaydım, ne yapar eder yüz binlerce Kürt’ün Erdoğan’ı karşılamasını sağlardım.”

Bu açıdan “Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de, Erdoğan’ın çıkışının değerini anlamayan, onun cesaretinin karşılığını vermeyen her Kürt siyasetçisi de hatalıydı” Kaya’ya göre.

“PKK dağdan iner mi? Eve dönüş mümkün mü” diye sorunca, Kaya’dan “Çok zor” yanıtını aldım:

“Yıllardır dağda olmanın rantını yiyen bölge komutanları, eyalet komutanları kapıcılık yapmak için Türkiye’ye dönmek istemeyecektir. 100-150 kişilik bir lider kadrosu için üçüncü ülkeye sürgün formülü bulunabilir. O zaman da eve dönüş düzenlemesine sahip çıkacak, demokratikleşmeyi zorlayacak çapta bir siyasi liderin eksikliği hissedilecek.”

Nasıl bir lider olmalı bu?

“Genç bir Kürt lider lazım” dedi Kaya. “Parlamenter siyaset yapabilecek, Kürt sorununa sahip çıkarken Türkiye’yi ve çağı kavrayacak, küreselleşmeden yana, demokrat, liberal, akıllı bir lider.”

“Bir Kürt Gerry Adams’ına ihtiyaç var yani” diye IRA’nın silah bırakması sürecinde anahtar rol oynayan Sinn Fein liderinin adını anınca ben, Kaya da başıyla onayladı.

* * *

Hafta başında Erbil ve Süleymaniye’de sohbet ettiğim Türkiyeli Kürtler arasında, Kaya’ya kıyasla PKK’ya çok daha içeriden bakanlar da vardı, örgüte Kaya’dan çok daha sert eleştiri getirenler de. Örgütün iç kapışmaları, eylem planları ve yarattığı izlenimler konusunda defterime düştüğüm notlardan birkaçını aktarıyorum.

*PKK’nın içindeki bir kanadı temsil eden bir Muşlu: “Eğer örgüt Suriye uyruklu Behoz Erdal’ın (Feyman Hüseyin) eline kalsa, Türkiye’deki eylemleri çok daha sertleşecek. Savaşı tırmandıran da Erdal’ın talimatıydı zaten. Erdal ‘Politika yapmayın. Gazetecileri öldürün. Bakanlara suikast düzenleyin’ diye emir veriyordu ama susturuldu. Murat Karayılan denetimi aldı.

*PKK’nın eylem planlarından haberli Batmanlı bir Kürt: “Örgüt İstanbul’da ve başka şehirlerde araç yakmaya devam edecek. Sınırötesi operasyonlar sürdükçe, araç yakma eylemleri de bitmez. Yeni taktik bu.”

*PKK’yı bugünkü haliyle desteklemeyen, ancak Türk devlet politikasını da benimsemeyen bir Diyarbakırlı: “İlk sınırötesi operasyonda PKK beş kaybımız var dedi; gerçekte 35 kayıpları vardı. Operasyonlar, PKK’yı bitirmez ama elini kolunu bağlar. Nitekim güvenlik için elektronik iletişimi kestiler, sadece kurye ile haberleşiyorlar. En çok bahara kadar dayanabilirler buna.”

*Süleymaniye’de sürgün yaşayan bir başka Diyarbakırlı: “PKK baharda çözülmeye başlar, ama eve dönüş için gerçek bir af lazım. Türkiye’de özellikle milliyetçi cepheye, MHP’ye büyük görev düşüyor. PKK’yı dağdan indirmek onların ne yapacağına bağlı.”

*Ve birçok kişiden, benzer ifadelerle dinlediğim bir medya eleştirisi: “TSK’nın operasyonları davul zurnayla ilan edildiği, sevinçle sunulduğu zaman Türkiyeli Kürtlerde nefret duygusuna yol açıyor. Güneydoğu çocuğu, ailesi dağda olanlarla dolu; bu unutulmasın.”

Taraf
Yayın Tarihi : 30 Aralık 2007 Pazar 08:15:42
Güncelleme :30 Aralık 2007 Pazar 09:44:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
İBRAHİM ÇAKICI IP: 85.103.34.xxx Tarih : 30.12.2007 16:15:48

ERMENİ SOYKIRIMI EMPERYALİST YALANDIR DİYEREK İSVİÇRE'DE TÜRK'ÜN SESİNİ DUYURAN PERİNÇEK'E 20 YIL ÖNCEKİ APO RÖPORTAJI İLE SALDIRANLAR; GELDİĞİMİZ ŞU NOKTADA , 'TARAF' HAİNLERİNİN BU RÖPORTAJ VE YORUMUNA NE DİYECEKSİNİZ?! BEN YAZAYIM : HİÇ!... ZATEN DEMEMİŞSİNİZ DE!... NE KADAR SIRADAN VE KABULLENİLEBİLİR OLMUŞ . TARAF' IN NE TARAFTA OLDUĞU BİR TARAFA , KENTHABER DE SON ZAMANLARDA BİRİLERİNİN (!) MESAJLARINI FAZLACA VERİR OLDU! YOK BİZ BASININ GENEL SEÇMELERİNİ VERİYORUZ DİYORLARSA EĞER, O ZAMAN BASININ YÖNÜYLE İLGİLİ DİKKAT ÇEKİCİ GELİŞMELER VAR DEMEKTİR... ZAMANA BIRAKALIM - VE OLACAKLARI GÖRELİM DİYEMEYECEĞİMİZ GELİŞMELER!... DİLİMİZ SÖYLEMEYE VARMASA DA BİZ BİLİYORUZ-ANLIYORUZ. ÇABAMIZ BİRİLERİNİN ÜZERİNDEKİ ÖLÜ TOPRAĞINI SİLKELEMEK DOĞRULTUSUNDADIR. YAKLAŞAN SEÇİMLER ÖNCESİNDE BU VE BUNA BENZER HABER-YORUMLARI SIKÇA DUYACAKSINIZ... HER YÖNLENDİRMEYE BALIKLAMA ATLAMAYIN. UNUTMAYIN ; BU BASIN BİZİM BASINIMIZ DEĞİL, HER İKİ DURUMDA DA KAYBEDECEĞİMİZ OYUN İSE BİZİM OYUNUMUZ HİÇ DEĞİL!... BİRAZ KAPALI MI OLDU? OLSUN , ANLAYAN ANLADI!...


ali güneş IP: 78.181.35.xxx Tarih : 30.12.2007 00:28:07

siz boşuna konuşuyorsunuz. Aslında DTP yi ve PKK yı destekleyen sayısı % 1 bile geçmez. seçimden bir gün önce kentlerde, kasaba ve köylerde oy toplamak için nasıl bir oyun oynanadığı sağır sultan duydu. siz kimseyi temsil etmiyorsunuz. Kürt dediğiniz devletten tarafta, birliktelikten tarafta. siz hikaye okuyorsunuz. araç kundaklama olayı çok farklı yarın araç kundaklayanlar milletin sabrını taşırısa canlarından olacaklarını bildikleri için bu eylemi fazla uzatamazlar. vatan hainlerinin sonu belli. beyler sanal sorun yaratmayın... sakın ha bu millet kardeşce yasıyor yaşamaya da devam edecek. masun insanların üzerinden nemalanmayın saygısızca IRAK ta yaşamaya devam edin ne de olsa şimdilik babanız ABD var.


yusuf aslan IP: 78.163.174.xxx Tarih : 30.12.2007 12:14:12

dtp yi destekleyenlerin sayısı nasıl yüzde biri geçmez denir geçen seçim de gördük ne kadar oy alındıgını bazıları hala anlamakta güçlük çekiyor bir dahaki seçimlere böyle giderse daha çok oy alacak bence


ali güneş IP: 78.181.35.xxx Tarih : 30.12.2007 21:34:10

yusuf aslan bey siz kürt gerçeğini biraz bilmiyorsunuz. insaları tehdit etmenin ne demek olduğunu biliyormuzsunuz. bir kısım insanların iradeleri ile mi oy verdiklerini zannediyorsunuz. esas AKP nin ezici oy almasını sorgulamak lazım


kasim ozcelik IP: 212.10.66.xxx Tarih : 29.12.2007 23:32:35

EVET vitnelikte becerikli oz kendi vatanini baska milletlere satmaya hazir bu yoldan kendine gore bir igrec kimlik pesine dusmus kisiliklerini kaybetmis kendini baska bir insanmis gibi gostermeye calismakla kendine gore insanlari parcalayan bolen kutuplara ayiran kendi oz anadolu kulturune dusman olmus degerlerini hice saymis kuklalariyla insanlarin kaniyla yasayan asalakligiyla basarilidir ihanetlerle dolu bir gecmis tarihleriyle buyuk tur miletini arkadan vuran isbirlikci hemen boslugu fisat bilen bir seytanin oyunu gibi oynayanlar takimi gibi oyunculardir uyuma boyuk turk milleti


kaan sata IP: 88.243.204.xxx Tarih : 30.12.2007 13:24:00

orta ve uzun vadeli planı olmayan devletimizin ,malesef böyle kısa vadeli ve yüzeysel çözümlerle boğuşması normaldir.sadece ve sadece; haburu kapatma tehdidinin bile kuzey ırak ve güneydoguda nasıl deprem etkisi yarattıgını hatırlayalım.Bu maksatla; diyarbakırda bir araya gelen 200 işadamı ; sınırı kapatmamak konusunda devleti üsüt kapalı tehdit ble etmişlerdir.Her türlü; terörle mücadele argümanını elinde bulunduran devletimiz, malesef siyasi çatışmalar ve populist politikalar nedeniyle sorunu askeri çözümlerle sadece gününü kurtarmıştır.Halbuki, ana mayası türk olan ve ismi türkiye olan bir ülkede gündemi belirlemek ve dış siyasetin yönü, sadece 7,5 milyon kürtün istekleriyle yürütülemez. Bütün dünya ülkelerinde de böyle ayrılıkçı gruplar vardır.Buradaki sorun dogu ve güneydoguyu tümüyle kürt siyasetçilerin insiyatifine bırakmaktır.onların tüzügünde o bölgenin kalkınması ile ilgili bir maddeleri yoktur. sadece demokrati haklar , ana dil gibi hamasi laflar. Halbuki dogu ve güneydogu türklerin ilk yerleşim yeridir ve geçmişi vardır.Bu gün diger parti liderleri dogu ve güneydoguda karar alma insiyatifine sahipmidir.


İBRAHİM ÇAKICI IP: 85.103.37.xxx Tarih : 31.12.2007 03:42:32

(Açık İstihbarat : Emekli paşalardan , Baykal'a kadar bir çok ismin Kürdistancı kesilmesine şaşıyorsanız, Türk Devleti'nin tepesine, "İslamcı Irak'a karşı laik Kürdistan tamponu" paketini satanların pazarladığı ürünü bütün boyutları ile aşağıdaki haberde bulabilirsiniz. PKK'yı Güneydoğu'yu "laikleştirici" bir güç olarak analiz edenlerin bu devletin derinliklerine sızabildiği bir ülkede, ABD'nin elindeki "laik Kürdistan" şekeri daha nice şaşkını gaflet, dalalet ve ihanet uçurumuna sürükleyecektir.) ************************************************************* Amerikan Dışpolitika Ulusal Komitesi adlı düşünce kuruluşunun Proje Direktörü David Phillips, geçen hafta Washington’’da bir dizi konuşma yaparak, “PKK’’nın Silahsızlandırılması; Hareketinin Sınırlandırılması ve Yeniden Kazandırılması” başlıklı raporunu tanıttı. Phillips, Johns Hopkins Üniversitesi, Amerikan Üniversitesi ve Georgetown Üniversitesi’’ndeki Türk Araştırmaları Enstitüsü’’nde birer konuşma yaptı, ayrıca, Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’’nda bir brifing verdi. 15 Ekim tarihli raporunda, Phillips, PKK’’ya karşı sınır ötesi operasyon yapılmaması gerektiğini; herhangi bir operasyonun Türkiye’’nin demokratik gelişmini zedeleyeceğini, Türkiye’’deki Kürtleri aşırılığa iteceğini, bölgesel sorunları alevlendireceğini ve bunun da Türk Amerikan ilişkilerine zarar verip Türkiye’’nin Avrupa Birliği üyeliğini tehlikeye atacağını savunuyor. Phillips, PKK sorununa çözüm olarak ‘demokratikleşme’’ sürecine işaret ediyor. Bu bağlamda, David Phillips, ‘sivil Anayasa’’ teklifinin önemli bir adım olduğunu; siyasi ve kültürel reformların ugyulanması gerektiğini; TCK 301. Maddesi ve Terörle Mücadele Kanununun kaldırılması gerektiğini düşünüyor. Öte yandan, Phillips, Güneydoğu bölgesinin kalkındırılmasının önemine işaret ediyor. Phillips, özelleştirme ve toprak reformunun istihdam yaratacağını, yatırımlar sayesinde altyapının gelişeceğini belirtiyor ve sağlık ve eğitim çalışmalarına hız verilmesi gerektiğini dile getiriyor. Bu tür reformların yapılması için Avrupa Birliği’’nin önemli rol oynadığını belirten Phillips, Türkiye’’nin tam üyeliği için destek verilmesi gerektiğini vurguluyor. Phillips, uluslararası toplumun PKK’’nın finansman ve propaganda altyapısını hedef alarak örgüt üzerindeki baskıyı arttırabileceğini yazıyor. David Phillips, Türkiye’’nin beklentilerinin gerisinde kalsa bile Irak’’la 28 Eylül tarihinde imzalanan terörle mücadele anlaşmasının doğru bir adım olduğunu düşünüyor. Ancak Phillips, Irak hükümetinin bu anlaşmada yer alan adımları atmakta yetersiz olduğnu yazıyor. Onun yerine, Phillips, Irak’’taki Kürt Bölgesel Yönetiminin bazı adımlar atması gerektiğini savunuyor. Buna göre, Phillips, Kandil Dağı çevresindeki PKK kontrol noktalarının Peşmergelere devredilmesi, PKK’’ya mali desteğin kesilmesi, Mahmur kampında yaşayanların Türkiye’’ye yerleştirilmesi ve Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi gibi PKK’’yı destekleyen grupların sınırlandırılması önerisinde bulunuyor. Phillips, Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’’nin bu adımları atması durumunda, Türkiye’’nin Barzani’’yle doğrudan ilişki kurması gerektiğini savunuyor. David Phillips, Barzani ve Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’’nin nüfuzlarını kullanarak PKK’’nın 12 ay süreyle ateş kes ilan etmesini sağlamasını istiyor. Phillips makalesinde ayrıca şu ifadeye yer veriyor: “Türkler, Kerkük’’ün Kürt bölgesine katılımının, bağımsız bir Kürt devleti kurulmasını tetiklemesinden kaygı duyuyor. Ve bunun da Türkiye’’deki ayrılıkçı Kürtleri cesaretlendirmesinden korkuyorlar. Bundan kaygı duymamaları gerekir. Kürtler, denize çıkşı olmayan bir Kürdistan’’da yaşamaktansa Avrupa’’ya dahil olmak ister. Bu arada, Türkiye de şunun farkına varabilir: batı yanlısı, laik, istikrarlı bir Irak Kürtdistan’’ı, Yslamileşen bir Irak’’a tampon oluşturur.” Phillips, PKK sorununun cephede çözümlenemeyeceğini belirtiyor ve PKK’’nın barışçı bir yaklaşım sergilemesi durumunda, örgüt üyeleri için af ilan edilmesi gerektiğini düşünüyor. Öte yandan, Phillips, Demokratik Toplum Partisi milletvekillerinin PKK’’yla Türkiye arasında arabulucu olabileceğini yazıyor. Ancak, Phillips, DTP üyelerinin de terörü kınaması ve Türkiye’’nin toprak bütünlüğüne bağlı olduklarını göstermesi gerektiğini dile getiriyor. David Phillips, raporunda, Amerika’’nın da Irak hükümeti ve Kürt Bölgesel Hükümeti üzerinde baskı kurarak Türkiye’’yle ilişkilerini onarmasının şart olduğunu vurguluyor. Amerikan Dışpolitika Ulusal Komitesi, özel, partiler-üstü, kar gütmeyen bir düşünce kuruluşu. Dışpolitika üzerine araştırma yapan kuruluş, 1974 yılında New York’’ta, Prof. Dr. Hans Morgenthau tarafından kuruldu. Realist eğilimli olan Amerikan Dışpolitika Ulusal Komitesi kendisini şu ifadelerle tanıtıyor: “Amerika’’nın çıkarlarını tehdit eden ihtilafların çözümlenmesini hedefleyen ve bu amaç uğrunda çalışan, kar gütmeyen bir kurum.” Kuruluşun Proje Direktörü David Phillips, aynı zamanda Columbia Üniversitesi Ynsan Hakları Araştırma Merkezi’’nde konuk araştırmacı olarak görev yapıyor. Daha önce Amerika Dışişleri Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’’ne danışmanlık yapan Phillips, Ellie Wiesel Vakfı Direktörlüğü’’nün yanı sıra, Dışilişkiler Konseyi gibi düşünce kuruluşlarında farklı görevlerde bulundu. Phillips, 2001 yılında bir grup Türkiye ve Ermenistan’’dan bir grup aydın, işadamı, politikacı, kadın grubu temsilcileri ve yerel yöneticilerin oluşturduğu Türk-Ermeni Uzlaşma Komisyonu’’nun birkaç yıl süren ve resmi olmayan çalışmalarına katılmıştı. Bu çalışmalar sonunda Türkiye ve Ermenistan’’a, iki ülke arasında diyalog sağlayacak adımlar atmaları çağrısında bulunulmuş, Ermenistan, bugünkü Türkiye-Ermenistan sınırını belirleyen 1921 Kars Anlaşması’’na bağlılığını tekrarlamaya çağrılırken Türkiye’’nin de Ermenistan’’la ilişkileri normalleştirme yönünde adımlar atmasının Avrupa Birliği’’ne girme çabalarına destek olacağı anlayışıyla hareket etmesi görüşü dile getirilmişti. KAYNAK: www.acikistihbarat.com


caner welat IP: 212.175.112.xxx Tarih : 30.12.2007 11:56:52

ali güneş burada sizi eleştirmeye çalışmıyorum aksine görüşlerinize saygı duyuyorum. aslında siz yanlış bilgilendirilmişsiniz dtp yi destekleyen yüzde biri geçmez değil zaten geçmeseydi 19 millet vekili çıkarmazdı insanlar önlerine gelen düşünceleri açıklayabilir buna inanmak veya inanmamak en doğal hakkınız yanlız bunun doğru vaya yanlış olduğunun bilincinde olmanız gerekir