Uzun zamandır sağlık sorunları çeken Katoliklerin ruhani lideri Papa II. Jean Paul, yeniden hastaneye kaldırıldı ve rahat nefes alabilmesi için bir operasyon geçirdi. Vatikan, Papanın sağlık durumunun iyiye gittiğini belirtirken, bir yandan da Papa ölürse ya da ölmezse neler olacağı tartışılıyor...
Vatikanda San Pietro Meydanının çevresindeki binalarda uzun zamandır daire bulunamıyor. Dünyanın önemli televizyon kuruluşları meydanı gören her yeri kiralamış, Papanın ölümü halinde yayın yapmaya hazır durumdalar. Romadaki Gmelli Hastanesinin önünde de televizyon kameraları Papanın yattığı onuncu kata çevrilmiş bekliyor. Katolik dünyasının ruhani liderinin endişe verici durumu dikkatle izleniyor. Daha şimdiden dönemindeki uygulamasına yönelik olumlu - olumsuz değerlendirmeler yapılıyor.
Kiliseyi ne kadar değiştirdiği, komünizmin yıkılmasındaki etkisi, Musevilerle ve Müslümanlar diyalog arayışı örnek gösteriliyor. Ama aynı zamanda muhafazakar tavrıyla ılımlı Katoliklerin kiliseden uzaklaşmasına da neden olması da hatırlarda. Protestan kilisesinde olduğu gibi kadınların dini görev üstlenmesine izin vermemesi, doğum kontrolü ve kürtajı her durumda yasaklaması, eşcinsellerin evliliğine karşı çıkması modern yaşamın kuralları ile uyuşmuyor.
Sağlık sorunları
Papanın parkinson hastası olduğu uzun süredir biliniyordu. Toplumdaki gençlik çılgınlığı ile tam bir tezat teşkil eden hastalıklı ve yaşlı adam görüntüsü uzun zamandır televizyon ekranlarında. Tedavisi olmayan parkinson hastalığına yakalananların çoğunluğu gripten öldüğü için Papa II. Jean Paulün grip olduğu ortaya çıktığından bu yana endişeler artmıştı.
Hatta Papanın bu durumda görevini gerektiği gibi yapıp yapamayacağı da tartışılıyor, çünkü Papa seçildikten sonra görevden ayrılmak iki yolla mümkün: İstifa ya da ölüm. Papa II. Jean Paul, hizmet etmekten istifa edilemeyeceğini söyleyerek bu olasılığı devre dışı bırakmıştı. Bu durumda Katoliklerin beklemekten başka çaresi yok.
Papanın yerini kim alacak?
Katolik kilisesinin anlayışına göre Papa, İsanın temsilcisi ve bu anlamda yardımcısı olamıyor. Papalık mühürünü de ondan başka kimse kullanamıyor ve ölümü ile mühür hemen yok ediliyor, yeni bir Papa seçilinceye kadar. Papa herşeyi kendi yapmak zorunda değil, görev dağılımı yapabiliyor, bu amaçla Vatikan Kuryeleri adı verilen bir kardinaller grubu var.
Örneğin, hastaneye kaldırılmadan önce beş kişinin aziz ilan edilmesi yetkisini Kardinal Sodanoya vermişti. Ama kilise ile ilgili kararları vermek ve mührü kullanmak sadece papanın yetkisinde. Nitekim Vatikandan yapılan açıklamada, Papanın yatağının yanında kağıt kalem bulunduğu belirtiliyor. Bu şimdilik bulunan çözüm, Papanın komaya girmesi ya da hastalığının iletişimsizlik noktasına kadar ilerlemesi halinde ne olacak? Bu sorunun cevabı şimdilik yok.
Şu sıralar tartışılan bu sorunun cevabından çok Karol Voytila ya da Vatikandaki adıyla II. Jean Paulden sonra kimin Papa olacağı. Seçimi kilise hiyerarşisinde bu hakka sahip kardinaller, dünyevi anlamda Papanın prensleri yapıyor. Bu kuruldaki yaklaşık 120 kardinalin hemen hepsini Papa II. Jean Paul atadı. Bu durumda onun anlayışındaki birisinin Papa seçilmesi ihtimali çok yüksek.
DW TÜRKÇE
Yayın Tarihi :
28 Şubat 2005 Pazartesi 00:28:49
Güncelleme :28 Şubat 2005 Pazartesi 00:30:19