19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Dünyaya rezil olduk

İngiliz The Guardian gazetesinin, gezi yazıları yazan muhabiri Nick Hall, İstanbul’da başına gelen dolandırıcılık olayında, polisin kendisinden rüşvet istediğini ve failler hakkında hukuki işlem yapmaya niyetleri olmadığını ifade etti.

Hall, İstanbul’a indiği zamanki duygularını anlatırken, "Sonunda Avrupa’nın kenarına ulaşmış olmanın ne kadar heyecanlı olduğunun farkına vardım" diye yazdı. Hall, şöyle devam etti:
"Bir Türk adamla tanıştım ve beni, kurnazca bir oyunla ikna ederek, görünüşte rastgele seçilmiş ancak kesinlikle önceden ayarlanmış olan bir bara davet etti. Zararsız gibi görünen iki kız bize katılmadan önce birkaç bira içtik. Bu noktada ters birşeyler olduğunun farkına vardım ve gitmek için kalktığımda 349 milyon liradan az olmayan bir hesapla karşılaştım. Doğal olarak, bu oyunun tüm kurbanları gibi ödemeyi reddettim. Polisi aramalarını ve beni tutuklatmalarını bile talep ettim.

Bu noktada kızdılar, hem de çok kızdılar ve iyi prova edilmiş sıradan uygulamaları başka bir aşamaya girdi. Silahlarını göstermek için ellerinden gelenin en iyisini yapan sekiz iriyarı adam tarafından çevrilmiş küçük bir ofise sokuldum. Burada tekrar tekrar tehdit edildim. Tüm nakit paramı aldılar ve kredi kartlarımın kopyaları çıkarılırken, bir saat sözlü hakarete maruz kaldım.

ÇALINAN PARANIN YARISI POLİSİN PAYI

İşlerin daha da kötüye gidemeyeceğini düşünüyor olabilirsiniz ama gitti. Daha sonrasında polisle uğraşmak zorunda kaldım. En başta bana paramı geri alabileceğimi söylediler ancak sadece yarısını (Öyle sanıyorum ki diğer yarısı onların payıydı). Reddettim ve iki saat sonra isteksizce yazılı ifade vermeme izin verdiler." Hall, polis karakolunda beklediğini ve sabaha karşı, bar sahibinin karakola getirildiğini belirterek, "Bunun ardından beni bir polis arabasının arkasına attılar ve kaldığım motele geri götürdüler.
Ona (bar sahibine) hukuki işlem uygulamaya niyetleri olmadığı gayet açıktı ve çok kuvvetli ihtimalle anlaşma yapmışlardı" diye yazdı.

SULTANAHMET ESNAFI "EN TERBİYESİZLER" ARASINDA

Hall, kredi kartlarını iptal ettirmek için telefon aradığını ancak kendisine kimsenin yardım etmediğini anlatırken ise, "(Kaldığım yer olan) Sultanahmet çevresindeki dükkan ve otel sahiplerini, karşılaştığım en terbiyesiz insanlar arasında sayıyorum. Kartlarımı iptal ettirmek için basit bir ücretsiz arama yapmama izin verecek birini bulmam bir saatimi aldı" ifadelerini kullandı.

ANKA/ SÜNSURSUZ.COM
Yayın Tarihi : 24 Şubat 2005 Perşembe 14:47:14
Güncelleme :24 Şubat 2005 Perşembe 17:09:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
hayal yerli IP: 62.29.76.xxx Tarih : 23.12.2005 03:52:57
bu laylar her gün Taksim ve Beyoğlu etrafındaki gizemli veya malum işyerlerinde devamlı cereyan etmektedir. Kendilerine rehber denilen turist avcıları gibi kılıksız ve kaba tipler bu bölgenin neresinde bir yabancı veya turist görseler derhal yanlarına yaklaşıp - itici vede sevimsizce rahatsız ederek- iki kırık İngilizceleri ile onları kendi işleri ve ekmekleri, kazançları olan o malum mekanlara adete vaatlerle kandırmacasına çekmeltedirler; o İngigz bey şükretsin o iş başına Taksi'de gelmemiş yoksa 1 veya 2 veya 3 milyar ile kurtulamazdı! N e yazıkk ki bunu emniyet gayet iyi biliyor aynı mekanda bir ayda 3,5,7 defa aynı olay olursa? Yazık ve ayıp olan hepimize, aferi alan her şekilde karalamayı sürdüremlere ve gözleri yumuk olanlara.

sehap akın IP: 212.174.123.xxx Tarih : 24.02.2005 16:09:12
Bay Hall'in başına gelen olay gerçekten üzücü ve talihsiz bir olay ancak bu Istanbul'u ziyaret eden "single" yani bekar erkeklerin çok sık başına geliyor. 30 yıllık turizmci tecrübemle buna benzer olaylarla çok karşılaştım. Bizlerin "pavyon" yada şimdilerde "club"diye tabir ettiğimiz mekanlar özellikle Taksim civarında bu tarz çalışırlar ve konsmatris diye tabir edilen kadınlar masaya eşlik ettiklerinde tam bir soygun faturası çıkar. Bu tür klübler artık civarda lisan bilen ayakçılar çalıştırmakta ve onlarda tuzağa düşürdükleri bekar erkek turistleri buralara getirip yüklü hesaplar ödetmektedirler. Buraya kadar herşeyi, hepimiz biliyoruz, bunlar için taşralı Türk ya da turist farketmemektedir. Ancak şu gerçeği bilmekte yarar var. Dünyanın bir çok ülkesinde aynı tezgah ve aynı tuzak vardır ve sistem hemen hemen aynı işlemektedir. Bay Hall, bir İngiliz olarak bunu çok iyi biliyordur., çünkü Londra aynı tuzaklarla dolu bir kenttir, buna benzer bir olay Londra'da aynen benim başıma da geldi, kendimi dışarı zor atmama rağmen benden yüklü bir para tahsil etmişlerdi bile.Böyle bir olayı Türkiye'yi karalamak için kullanacağına ( ki bu uygulamayı kesinlikle doğru bulmuyor ve önlenmesi gereken acil bir vaka olarak görüyorum)önce kendi ülkesindeki aynı rezaleti gündeme getirsin. Türkiye'nin böyle olağan suçlarla karalanması hem haksızlık hemde iki yüzlülük.Bay Hall'ın tavrı klasik bir ırkçı ve üstün Avrupalı olma sendromudur.Yani " benim kötüm iyidir,senin kötün çok kötüdür" Saygılarla