Bu konuda son sözü söyleyecek olan Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yapılacak başvuru için gerek yeniden milletvekili olma umudunu taşıyan eski milletvekilleri, gerekse DYP yönetimi tarafından YSK’nın emsal ve ilke kararları üzerinde çalışmalar hızlanırken, olası gelişmelere ilişkin stratejiler de konuşuluyor.
     
     Parti yönetiminde, YSK’dan hangi yönde karar çıkarsa çıksın 3 Kasım seçim sonuçlarının tartışmaya açılacağı, hükümetin meşruiyetinin sorgulanacağı ifade edilirken, yaklaşan mahalli idareler seçimi nedeniyle gelişmelerin AKP tarafından “baskın bir çifte seçime” yönlendirilebileceği tahmin ediliyor.
     
     YSK’nın 66 milletvekiline vize vermesi durumunda DYP’nin “sağın tek adresi” olarak TBMM’de yerini alacağı, buna paralel yapılacak bir erken seçimin de DYP’yi sağın gerçek adresi olarak tescil edeceği görüşleri yine yönetim arasında dile getiriliyor.
     Öte yandan seçimin üzerinden on ayı aşkın bir süre geçmesine karşın Meclis’e dönme hayalleri kuran olası yeni milletvekilleri grubu içinde ise farklı hesaplar dikkat çekiyor.
     
     YSK’nın DYP’ye 66 milletvekili ile TBMM yolunu açması halinde 3 Kasım’da ortaya çıkan adaletsizliğin giderileceği savunulurken olası bir erken seçime soğuk bakılıyor.
     Grup içinde, DYP’nin de TBMM’de yerini alması ile mevcut Meclis aritmetiğine yapılan “temsil” eleştirisinin ortadan kalkacağı ve Meclis’te temsil edilecek seçmen iradesinin artmış olacağı vurgulanıyor.
     
     Bu çerçevede CHP’nin yanı sıra DYP ile birlikte Meclis içi muhalefetin daha etkin hale geleceği dile getirilirken, TBMM’nin oluşacak yeni yapısıyla devam edebileceği belirtiliyor.