19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

DYP: Hükümet millet ve tarih önünde suç işledi

DYP, hükümetin,  "Türkiye’nin anlaşmalardan kaynaklanan  haklarını büyük ölçüde kısıtlayan  ya da kaldıran Annan Planı’nın aceleye getirilerek referanduma sunulmasını,   peşinen aldığı bir siyasi kararla, kabul etmek suretiyle  Millet ve Tarih önünde suç işlediğini" bildirdi.

 

DYPGenel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamadı, "Hükümet, gerek New York, gerek İsviçre  görüşmelerinde taraflar arasında bir uzlaşma  sağlanamamasına rağmen, Türkiye’nin anlaşmalardan kaynaklanan  haklarını büyük ölçüde kısıtlayan  ya da kaldıran Annan Planı’nın binlerce  sayfalık ekleri ile birlikte bir bütün halinde aceleye getirilerek referanduma sunulmasını,   peşinen aldığı bir siyasi kararla, kabul etmek suretiyle  Millet ve Tarih önünde suç işlemiştir" dendi.

 

Açıklamad,  Planda yer alan Kurucu Sözleşme Taslağının 3 numaralı ekinde yer alan “Kıbrıs Deniz Sahası” na ilişkin Federal Kanun hükümlerinin, Türkiye’yi bugüne değin onaylamadığı Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesine Türkiye’yi taraf haline getirdiği vurgulanan açıklamada, şöyle devam edildi:

 

"Dışişleri Bakanımız teknik içerikli rutin  düzenlemeler olarak  nitelendirdiği Plan eklerinin uzmanlar tarafından  incelendiğini ve Türkiye’nin çıkarları ile çelişen hususlarda gereken önlemlerin alındığını  ifade etmekle yetinmiş, ancak bu önlemler hakkında   bilgi vermekten kaçınmıştır.

 

Korkarız ki, bu konuda verilen güvenceler de,  AB yetkililerinin Birincil Hukuk  konusunda  verdikleri ve  sonradan  bir çırpıda  dönüş yaptıkları güvencelerden öteye geçemeyecektir."

 

Rum AKEL Partisinin son iki haftadan bu yana uygulamakta olduğu ve "şantajı anımsatan taktikle" BM Genel Sekreteri  Kofi Annan’ı istekleri doğrultusunda  derhal harekete geçirebilmesinin  de ibretle izlenmesi  gereken bir olay olduğu vurgulanan açıklamada, "Türk tarafının AB Birincil Hukuku  konusundaki ısrarlı girişimlerinin ciddi  bir destek  vermek için bugüne değin  hiçbir özel çaba  harcamayan  Genel Sekreter, AKEL’in isteklerini süratle  işleme koymuş olup, İngiltere’nin  bu konuda  oluşturduğu Karar Tasarısı  halen BM Güvenlik Konseyinde görüşülmektedir" görüşüne yer verildi

 

Açıklamada, şöyle dendi:

 

"Türkiye’nin ve Türk tarafının aleyhine  olan ve Rumların, 1 Mayıs’tan sonra da, Annan Planı’nın uygulamasında  Genel Sekreteri  ne denli yönlendirebileceklerinin açık bir göstergesini oluşturan  bu girişimler  karşısında  Hükümetimiz seyirci  kalmakta ve Dışişleri  Bakanı bu girişimi küçümsemek gibi sakıncalı bir tutum izlemektedir.

 

Rum tarafının, bugüne değin kendilerine sürekli destek veren AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Günter Verheugen’i  dahi isyan ettiren ve “kendimi Rumlar tarafından aldatılmış görüyorum” dedirten  taktiklerinde cesaretlendiren  en önemli  faktörün  Yunanistan’a  olan güvenleri olduğunu  ve Kıbrıs Rum  tarafı ile Yunanistan arasında bu hayati  konuda,Türk tarafında olduğu gibi bir  ikiye bölünmüşlük yaşanmadığını vurgulamak  gerekir.

 

Bizim Hükümetimiz  ise, daha işin başında, Sayın Denktaş’la ters düşen ve ipleri koparma  aşamasına gelen  bir politika izlemek suretiyle bölünmüşlüğü açıkça sergilemiş olup, halen de aynı basiretsiz ve tehlikeli  politikayı, AB’ne hoş görünme  çabası içinde sergilemeyi sürdürmektedir."

KENTHABER
Yayın Tarihi : 21 Nisan 2004 Çarşamba 19:55:59
Güncelleme :21 Nisan 2004 Çarşamba 20:02:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?