17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Ekonomik kriz uyarısı

Türkiye`de yüksek ekonomik büyümenin altında yabancı sermaye girişlerinin bulunduğu, durumun 1990 yıllarında büyük bir kriz yaşayan Arjantin ile paralleliğin şaşırtıcı olduğu savunuldu. International Herald Tribune`de yayımlanan bir makalede Türkiye`de ekonomik duruma dikkat çekilirken ufukta ``kriz`` uyarısı yapıldı.

International Herald Tribune, Türk ekonomisine ilişkin uyarıları içeren ``Türkiye, yeni Arajantin mi?`` başlıklı bir makale yayımladı.

Bilkent Üniversitesi`nden Prof. Dr. Erinç Yeldan ve Washington`daki Economic and Policy Research Center Eş Direktörü Mark Weisbrot imzalarını taşıyan makalede yabancı paranın süratle Türkiye`ye yöneldiği, bunun da biçok yatırımcı ve analistinin ülkenin ekonomik politika ve reformları övmesine yol açan bir büyümeye katkıda bulunduğu belirtildi.

Ancak Türkiye`deki durumun 1990 yıllarının başındaki Arjantin`e benzediği vurgulanan yazıda paralleliklerin şasırtıcı olduğu savunuldu.

Latin Amerika`nın tarihinin en büyük çöküşlerinin birini yaşayan Arjantin`de de kriz öncesi büyümeyi yabancı sermaye girişlerinin kamçıladığı, para biriminin aşırı biçimde değerlendiği, bunun sonucunda da ülkenin imalat sanayiinin temelinin yıkıldığı anımsatıldı.

Türkiye`deki son dönemdeki yüksek büyüme rakamlarının arkasında 2003 yılında 10.9, 2004 yılının ilk sekiz aylık döneminde ise 10.9 milyar dolar tutarında bir sermaya girişinin bulunduğuna dikkat çekilen yazıda 2003`deki sermaye girişinin ekonominin yüzde 4.6`sını oluşturduğu vurgulandı.

Buna karşın doğrudan yabancı yatırımların 2000 yılından beri gerilediği belirtilen yazıda ``Yabancı para girişi kuruduğunda ülke ciddi bir ekonomik düşüşe çok kırılgan hale geliyor`` ifadesi kullandıldı.

Herhangi bir dış gelişmenin sermayenin Türkiye`den kaçmasına neden olabileceği belirtilerek bir örnek olarak ABD ve dünya faiz oranlarında olası bir yükseliş gösterildi. Türk lirasının 2000-2003 döneminde dolara karşı yüzde 139 değer kazandığına dikkat çekildiği yazıda şöyle denildi:

``Ülkenin yüzde 70 düzeyindeki kamu borcu sürdürülülemez. Bunu sürdürebilmek için IMF, hükümeti yüzde 6.5 oranında bir faiz dışı fazlayı verdirtiyor. Bu oran, Arjantin`deki yüzde 3 ve Brezilya`daki yüzde 4.25`e göre aşırı derece yüksek.``

IMF programının diğer ``yıkıcı`` unsurunu yüksek faiz oranlarının oluşturduğunu savunan Yeldan ve Weisbrot, ABD`de yüzde 2 oran reel faizlerin Türkiye`de yüzde 15`i bulduğuna işaret ettileri.

Yazıda Türkiye`de spekülasyona dayalı bir ekonominin yarattıldığı öne sürülürken şu değerledirmesi yapıldı:

``Türkiye ile AB, olası katılım konusunda görüşmeleri devam ettirken Türk hükümeti son beş yıldaki sürdürülemez ekonomik politikaları gözden geçirmelidir. AB nezdinde kredibilite sağlanacağı umuduyla IMF-destekli politikaları sürdürmek tehlikeli olabilir. İronik olarak bu tür politikalar, Türkiye`nin üyelik şansını yok edebilecek bir ekonomik başarısızlığa yol açabilir.``
sansursuz.com
Yayın Tarihi : 9 Aralık 2004 Perşembe 00:45:38
Güncelleme :9 Aralık 2004 Perşembe 13:57:18


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?