Emniyet'ten Kırcı notu: Arkadaşa yardımcı olun
Bahçelievler’de 1978’de 7 TİP’linin katledilmesinin ardından tüm dünyada Kırmızı Bülten’le aranan Haluk Kırcı’nın, Maliye Bakanlığı’ndan verilen bir belgeye dayanarak yeşil pasaport aldığı belirlendi. Kırcı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün de ilgili birime gönderdiği "yardımcı olunsun" yazısının ardından "Remzi Bulut" adına düzenlenen yeşil pasaport sayesinde bazı ülkelere vize almak zorunda kalmadan girebildi
Milliyet Gazetesi'nde Tolga Şardan imzasıyla yer alan haberi alıntılayarak aktarıyoruz:
Ukrayna’da yakalanan Kırcı’nın üzerinden çıkan yeşil pasaportun, Nisan 1995’te Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar - Pasaport ve Hudut İltica Daire Başkanlığı’nca verildiği anlaşıldı. Sadece Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yeşil pasaport verilen o dönemde Kırcı için Maliye Bakanlığı’ndan kuryeyle Emniyet’e "1. derece kadrolu uzman" olduğunu belirtir resmi yazı gönderildi. Devlet görevlisi gibi gösterilen Kırcı için bu mizansen pasaport başvuru formuna da işlendi.
Süresi uzatıldı
Başvuru dosyasında Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Kalem Müdürlüğü’nün de "özel yardım notu"nun bulunduğu öğrenildi. Kırcı’nın fotoğrafıyla "Remzi Bulut" adına düzenlenen pasaportun "başka bir devlet kurumunda görevli bir kurye" tarafından "imza karşılığı" teslim alındığı belirlendi. 4 yıllığına verilen pasaportun 1999’da dolan süresi, Hamburg Başkonsolosluğu’nca zorunlu olduğu halde Ankara’ya bildirimde bulunmadan 4 yıl uzatıldı.
Bir Emniyet yetkilisi, Abdullah Çatlı’ya da aynı yöntemle yeşil pasaport verildiğine dikkat çekti. Pasaportların, "Çatlı ve grubunu yurtdışındaki faaliyetlerde kullanmayı amaçlayan devlet kurumunun isteği üzerine verildiğini" belirten yetkili, şunları söyledi: "Maliye’de Mehmet Özbay adıyla bir kişinin olmadığı ortaya çıkmıştı. Remzi Bulut adında birinin de bulunacağını sanmıyoruz."
Ağar, nikâh tanığıydı
"Remzi Bulut" adına yeşil pasaport düzenlenmesi için Özel Kalem Müdürlüğü’nce not gönderilen Emniyet Genel Müdürlüğü makamında o sırada Mehmet Ağar oturuyordu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevinden sonra Erzurum Valiliği’ne atanan Ağar, 1 Ağustos 1992’de evlenen Kırcı’nın nikâh tanıklığını yaptı. Ağar, kamuoyuna yansıyan nikâh tanıklığını "vali - vatandaş ilişkisi" olarak açıkladı. Dönemin Maliye Bakanı da İsmet Atilla’ydı.
Sistem aynı sistem
Susurluk’ta 3 Kasım 1996’da meydana gelen trafik kazasında ölen firari ülkücü Abdullah Çatlı’nın da "Mehmet Özbay" adına Maliye Bakanlığı’ndan Emniyet’e gönderilen "Maliye müfettişi sıfatıyla 1. dereceden devlet görevlisidir" yazısıyla yeşil pasaport aldığı belirlenmişti. Firari ülkücü Çatlı’nın 1994’te aldığı "TR A 245202" seri numaralı yeşil pasaportla dünyayı dolaştığı ve defalarca Türkiye’ye girip çıktığı belirlenmişti.
’Yanlış hesap’ piyangosu
Haluk Kırcı, 7 TİP’liyi öldürdüğü gerekçesiyle 7 kez idama mahkûm edildi. Hapisteyken cezası, Terörle Mücadele Kanunu’nda yapılan ve idam cezalarını 10 yıla, müebbet hapsi de 8 yıla indiren değişiklikle 70 yıl hapse dönüştürüldü. Yapılan hesapla da Kırcı, bir kez idama mahkûm edilmiş sayılarak tahliye edildi. Yanlış hesap yapıldığı fark edilince yıllarca arandı, 1996’da yakalandı, ancak aynı gün kaçtı. 1999’da yeniden yakalanan Kırcı, 12 kişinin öldürülmesinden hüküm giyen Mustafa İzol’un ardından, 2002’de çıkarılan AB’ye uyum paketindeki idam cezalarını müebbet ağır hapse dönüştüren düzenlemeden yararlanmak için Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Kırcı’nın dosyası 2003’te Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne geldi. Daire, Kırcı durumundaki hükümlülerin cezasının 8 yıl hapis olarak hesaplanması gerektiğini karara bağladı. Kırcı, 18 Mart 2004’te tahliye edildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, dairenin yanlış hesap yaptığını, Kırcı durumundaki hükümlülerin cezaevinde kesintisiz 30 yıl kalmaları gerektiğini karara bağladı. Savcılık da daha 13 yıl cezaevinde kalması gerektiği anlaşılan Kırcı için yakalama emri çıkardı. Ancak, Kırcı, çoktan kayıplara karışmıştı.
