En çok mafya dizileri izleniyor

Ankara Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, gösterimde olan diziler arasında en çok mafyayı konu alan dizilerin izlendiğini ortaya koydu.

Araştırma, yerli dizilerin toplum üzerindeki etkisinin olumlu olması için daha nitelikli denetim yapılması gerektiğini de gösterdi.

Ankara Üniversitesi Psikiyatrik Kriz Uygulama ve Araştırma Merkezi, sekiz medya kuruluşunda yayınlanan 50 yerli dizi üzerinde araştırma yaptı.

Yerli dizilerin ruh sağlığını nasıl etkilediğine yönelik yapılan araştırma, 200 kişiye uygulandı.

Gösterimde olan 50 diziden 35’inin evlilik ve aile içi sorunları, 6’sının dini değerleri, 5’inin mafya, 2’sinin eğitim sürecinde kurulan yakın arkadaşlıklar ve 2’sinin de anonim türküler baz alınarak toplumsal hikayeleri işlediği saptandı.

Araştırma dizilerin tamamında ’aşk’ı ve kadın-erkek ilişkilerini konu alındığını gösterdi. Çalışmaya katılanların yüzde 90’ının akşam saatlerinde daha çok televizyon seyrettikleri, günde ortalama 3-6 saat televizyon başında vakit geçirdikleri belirlendi.

’’En çok mafya dizileri izleniyor’’

Anketle, diziler arasında en çok mafyayı konu alan dizinin izlendiğini ortaya koydu. Dizilerde en çok şiddet görüntülerinin yer aldığı, gerçek hayatta da olumsuz etkilerinin haberlere konu olduğu belirtildi.

Bu etkilerin çetelerin oluşması, kimlik arayışı içinde olan gençlerin şiddet uygulayıcı karakterlerle özdeşleştirme yapmasından ölüme sebep verecek boyutlara kadar uzandığına dikkat çekildi.

Araştırmada, pek çok dizide insan ilişkilerindeki sorunlu alanların işlendiği, ancak olumlu çözümlerden çok, kişileri şiddete yönelten sonuçlar içerdiği vurgulandı. Çalışmada, bu durumun toplum üzerindeki etkisinin olumsuz olacağına dikkat çekildi.

"Sıkı denetim şart"

Araştırmada, özellikle yerli dizilerin toplum üzerindeki etkisinin olumlu olması için denetlenmesi gerektiği belirtilerek, medyanın tek denetleyicisi olan Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) bu konunda yetersiz kaldığı savunuldu.

RTÜK’e ek olarak toplumun gelişimi ve ruh sağlığıyla ilgili tüm profesyonellerin ve sivil toplum örgütlerinin çabaları sonucu yapılacak yönlendirmelerle medyanın toplumu olumlu yönde etkilemesi ve sağlıklı çözümlere özendirmesinin sağlanabileceği belirtildi.