Bakan Şimşek, Türkiye'nin 1990'lı yıllarda enflasyon liginde 4. ile 7. sıra arasında yer aldığını söyledi.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 6,6 büyümesinin sanal bir büyüme olmadığını vurgulayarak, ''Büyüme vatandaşa yansımaya da devam ediyor'' dedi.
Şimşek, Gaziantep'te düzenlediği basınla sohbet toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İlk çeyrekteki yüzde 6,6 büyümenin sanal büyüme olduğu görüşlerine ve halkın cebine para girmediğine ilişkin soru üzerine Şimşek, Türkiye'nin büyüdüğünü ve bunun vatandaşa da yansıdığını söyledi.
Şimşek, Türkiye'de son 5-6 yıldır araç sayısının 8-9 milyondan 13 milyona civarına geldiğine, konut sayısının 13 milyondan 19 milyonu aştığa, cep telefonu kullanan sayısının 23 milyondan 63 milyonu aştığına, uçakla yolculuk yapanların sayısının katlandığına dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti:
''Neresinden bakarsanız bakın aslında Türkiye hızlı şekilde gelişmiş ve bu vatandaşa yansımış. Ama, herkese eşit şekilde yansıması hiçbir ülkede de olmuyor. Bütün ülkede gelir dağılımı, önemli bir sorun. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 6,6 büyüme nasıl ki gerçekse, yılın son çeyreğinde büyüme düştüğü zaman o da gerçekti. Geçen sene büyüme yılın son çeyreğinde yüzde 4'ün altına inmişti. Nasıl ki o rakamlar gerçekçi bulunduysa, aynı hesaplama yöntemiyle yüzde 6,6'da hesaplanmıştır. Dolayısıyla sanal bir büyüme rakamı değil.''
Türkiye'de hesaplama sisteminin AB ve dünya ile aynı teknikle olduğunu vurgulayan Şimşek, ''Bence, büyüme vatandaşa yansımaya da devam ediyor'' dedi.
Şimşek, İMKB'de banka ve finans sektörü dışında 219 tane şirket bulunduğunu, bu şirketlerin yılın ilk çeyreğinde satışlarının yüzde 21,5 artığına dikkati çekti.
Bakan Şimşek, Türkiye'nin 1990'lı yıllarda enflasyon liginde her zaman 4. ile 7. sıra arasında yer aldığını belirten Şimşek, ''Ben bu hesaba bu yılın başında baktırdım; Türkiye şu anda dünya enflasyon liginde 59. sırada'' dedi.
Şimşek, dünyada her yerde enflasyonun yükseldiğinin altını çizdi. Şimşek, şunları kaydetti:
''1950 yılında biz, Kore'nin iki katından fazla kişi başına milli gelire sahibiz. 2002'ye geliyoruz, Kore'nin kişi başına milli geliri bizim 5-6. Neden? Çünkü sürekli şekilde siyasi istikrarsızlık, demokrasinin sekteye uğraması, iş-aş üretenlerin önünün açılmaması sorunlarıyla karşı karşıya kaldık. Türkiye, o performansı devam ettiremedi.
Bugün Türkiye, Avrupa ile arayı hızlı şekilde kapatıyor. Beğenmediğiniz yüzde 4,5 büyüme bile Avrupa büyümesinin bu yıl için konuşuyorum, en az 2-3 katı olacak.
Eğer bizi dönemimiz talihsiz bir dönem olmasaydı, yani metal, gıda ve enerji fiyatlarının sürekli yükseldiği bir dönem olmasaydı, Türkiye'nin net ihracatı büyümeye nötr olsaydı, son 6 yılda yıllık büyüme yüzde 9 civarında olacaktı.''