Konya'da çöken binanın enkazı altında yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Hatice Oğuzalp'in, bir yıl önce mezun olduğu Özel Envar Lisesi'nin ''Vuslat'' adlı dergisine ölümü anlatan bir yazı yazdığı ortaya çıktı.
      Anneannesi Hatice Ersan, annesi Safiye, kardeşleri Abid, Yusuf ve Selman Turan (üvey) Oğuzalp ile enkaz altından ölü çıkarılan Hatice Oğuzalp, yazısında, kendisi gibi 19 yaşında ölen bir gencin mezarı başında hissettiklerini anlatıyor.
      KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 2. sınıf öğrencisi olan ve bayramlaşmak için geldiği Konya'daki ailesinin yanında hayatını kaybeden Hatice Oğuzalp'in geçen yıl yayınlanan ''Sessizliğin Sesi'' başlıklı yazısı, ''Bir akşam üzeri girdiğim mezarlıkta ürktüğümü ve bu mahzun diyardan ibret aldığımı söyleyebilirim'' şeklinde başlıyor.
      Yazısında, mezarlıkta şehrin gürültüsünden kurtulduğu için derin bir nefes alıp rahatladığını belirten Oğuzalp, ''Yaşadığımız dünya ne kadar gerçekçi görünse de esas yurt burasıymış'' ifadelerini kullanıyor.
      ''Buraya gelirken gerçekten korkmuyorum. Beni ayaklarım ve yüreğim sürüklüyor. İnsan sevgilisinin yanına zorla mı gider? Nasıl sevgili bu ölüm? Hem seviliyor, hem de istenmiyor'' diyen Oğuzalp, bugün okuyanları duygulandıran ve şaşırtan yazısında, şu ifadelere yer veriyor:
      ''Biraz daha ilerledikten sonra bir mezar taşının üzerine oturuyorum. Mezar 1996 doğumlu küçük bir çocuğa ait. Hemen karşımdaki mezar ise 19 yaşında ve bir yıl önce toprağa verilmiş gence ait. Mezar taşının üzerine kısa bir şiirle (Allah rahmet eylesin) yazılmış. O an içimde bir şeylerin kıpırdadığını göz bebeklerimin hareket ettiğini hissettim. Demek genç yaşta da hayat kaybedilebiliyormuş. Oysa ben ölümün gençlere dost olmadığını zannederdim.''