Erbakan'ın gazetesinden Kıbrıs yorumu: Sevr hortluyor
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, AKP hükümetinin öncelikleri arasında Kıbrıs bulunmadığını belirterek, “AKP hükümeti ne pahasına olursa olsun ABD ile iyi dost olmayı ve Avrupa Birliği’ne girmeyi ya da tarih almayı istiyor. AKP’nin tek kırmızı çizgisi budur. Bugüne kadar hiç bir hükümetin vermediği tavizler veriliyor. Kıbrıs zincirin sadece ikinci halkası. Birincisi Irak’tı. Sonra Ege gelecek, ardından Ermeni soykırımı tazminat ve toprak talebi gündeme getirilecek. Sonra Güneydoğu sorunu ortaya konulacak. Rum Pontus meselesi ile birlikte Fener Patrikhanesinin durumu da gündeme gelecek. Bütün bunlar Türkiye’nin geleceği, birlik ve bütünlüğü açısından önemlidir. Bu 2. Sevr’dir.” dedi.
Dün partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu Kıbrıs’taki son gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Newyork’ta yapılan görüşmelerin henüz usül üzerine olduğunu daha esas görüşmelere geçmediğini kaydeden Karamollaoğlu, bundan sonraki gelişmelerin endişe verici bir duruma geleceğine dikkat çekti.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın bu süreç içerisinde kendisinin teklifine ya evet ya hayır cevabı beklediğini hatırlatan Karamollaoğlu, “Buna müzakere denilemez. Annan’ın teklifindeki hiç bir şeyin müzakere edilmeden ya kabul edilmesi ya da reddedilmesi isteniyor. Zaten Denktaş Annan’ın teklifini koşulsuz kabul etmek anlamına gelen Newyork’taki toplantıya gönüllü gitmedi. Hükümetin zorlamasıyla gitti. Ancak Denktaş yine de görüşmelerde basiret gösterdi. Türkiye’yi ve KKTC’yi zora sokacak, taviz verecek bir tavıra girmemiştir.” diye konuştu.
Boş senete imza
Annan’ın teklifinin müzakereye açık olmaması ve Rumlar’ın endişesini taşıyan birisi tarafından kaleme alınmasının endişeleri arttırdığını aktaran Karamollaoğlu, Türkiye’nin bu görüşmelerde köşeye sıkıştırıldığını, taviz vermeye zorlandığını vurguladı. Başbakan Erdoğan’ın ABD ziyaretinde ABD Dışişleri Bakanı Powell’ın arabulucu teklifi ile müzakerelerde boşlukta kalan yerleri Annan’ın doldurması konusunda da endişe duyduklarını kaydeden Karamollaoğlu, bunu boş senete imza atmaya benzetti.
Zaten görüşmelerde KKTC ve Türkiye açısından kritik olan noktalarda anlaşmaya varılamayacağını ve böylesine hayati bir öneme sahip konuda başkalarının boşluk doldurmasının doğru olmayacağını belirten Karamollaoğlu, bu meselenin TBMM’ye gelmesi halinde kabul edilmeyeceğine inandığını bildirdi.
AKP’nin tek kırmızı çizgisi
AKP’nin iktidara gelmeden önce ve sonra da hükümetin öncelikleri arasında Kıbrıs olmadığını vurgulayan SP Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu şunları dile getirdi:
“AKP’nin tek kırmızı çizgisi ABD ile ilişkileri iyi tutmak ve Avrupa Birliği’ne girmektir. Tehdit de etseler, başlarına çuval da geçirseler ABD ile iyi dost olmak için uğraşıyorlar. Ne pahasına olursa olsun Avrupa Birliği’ne girmek istiyorlar, en azından tarih almak istiyorlar. Bugüne kadar hiç bir hükümetin vermediği tavizleri veriyorlar. Kıbrıs zincirin sadece ikinci halkası. Birinci halkası Irak idi. Kıbrıs’tan sonra Ege gelecek, ardından Ermeni soykırımı tazminat ve toprak talebi gündeme getirilecek. Sonra Güneydoğu sorunu ortaya konulacak. Rum Pontus meselesi ile birlikte Fener Patrikhanesinin durumu da gündeme gelecek. Bütün bunlar Türkiye’nin geleceği, birlik ve bütünlüğü açısından önemlidir. Bu ikinci Sevr’dir. Herkes bunu fazla önemsemiyor ama bu önemsenecek bir gerçektir.”
Muhalefet iktidarı destekliyor
ABD’nin Büyük Ortadoğu planı ile Afganistan’dan Fas’a kadar olan bütün müslüman ülkelerinin sınırlarını yeniden belirleyeceğini anlatan Karamollaoğlu, bu planın görülmezse ileriki günlerde Türkiye açısından büyük bir tehdit oluşturacağına işaret etti. Bütün bu tehlikelere karşılık muhalefetin de görevini yapmadığını, iktidara destek verdiğini belirten Karamollaoğlu, muhalefetin iktadara muhalefet ettiği noktalarda ise halkı karşısına aldığını, iktidarı böylece daha da güçlendirdiğini dile getirdi.
Karamollaoğlu, Newyork’ta yapılan görüşmelerden umutlu olmadıklarını, aksine endişe duyduklarını belirterek, Milli Güvenlik Kurulu’nun 7 temel hususta olmazsa olmazının dikkate alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
