30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Erdin, kaynayan kazanı yazdı

Dünyanın en önemli metropollerinden İstanbul'un güvenliğini sağlayamaya çalışan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde neler oluyor?

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bütçesinden aslan payını alan bu dev kentin güvenliğini sağlamaya çalışan polis teşkilatında sular bir türlü durulmuyor.

AKP iktidarının göreve gelmesinden itibaren İstanbul emniyetinin komutanı konumundaki sert adam Celalettin Cerrah'ın bizzat göreve getirdiği kişiler ne oldu da her biri görevlerinden alındı?

Kenthaber Yazarı Feramuz Erdin, işte tüm bu soruların yanıtını aradı ve kendi deyimiyle 'taraf olmadan' kaynayan kazan İstanbul Emniyeti'nin içinde yaşanan süreci okuyucularıyla paylaştı.

İşte Erdin'in 'İstanbul Emniyeti'nde neler oluyor?' başlıklı yazısı...

İstanbul Emniyeti'nde taşlar yerine oturdu mu? Önder Aytaç & Emre Uslu ikilisinin Taraf Gazetesi’nde yayınlanan 21 Eylül tarihli yazısına göre, öyle oldu.

Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu da yukarıda sözünü ettiğimiz yazıyı 21 Eylül tarihli köşesine taşıyarak, kendisinin de aynı düşüncede olduğunu beyan etmiş oldu.

Bu yazarlara göre İstanbul Emniyeti’nin Organize, Mali Şube, Yabancılar gibi önemli şube müdürlükleri, yazılarının genel ifadelerinden anlaşıldığı kadarıyla, “gırtlağına kadar suça batmış” ve “kasıt taşıyan” şube müdürleri ve bunların bağlı olduğu emniyet müdür yardımcıları tarafından ele geçirilmişti.

Bu yüzden de İstanbul adeta bir “suç cenneti” olmuştu.

Bu arada İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah da bizzat kendisinin göreve getirdiği bu insanlara kayıtsız şartsız güvenmek suretiyle tam bir gaflet içindeydi.

Neticede, bir kısmı adli ve idari, bir kısmı da sadece “idari” olarak gelişen operasyonlarla C.G, S.Y, S.H, İ.H ve A.G isimli emniyet müdürleri görevlerinden uzaklaştırılarak Aytaç ve Uslu’nun kendi tabirleriyle, “genç emniyetçilerin rahatlamasının önü açılmış oldu.”

“İstanbul’da durumun artık normale dönmesinin ilk adımı atılmıştı”.

Acaba durum gerçekten böyle miydi?

* * *

Bu operasyonla görevlerinden uzaklaştırılarak pasifize edilen (yine Aytaç ve Uslu’nun kendi tabirleriyle) “safralar” aynı fikirde değiller!

Birçoğu Celalettin Cerrah’ı adeta bir “ağabey” olarak benimsemiş kimseler olduklarını söylüyorlar.

İstanbul’un güvenli bir kent olması için gece gündüz demeden çalıştıklarını, özellikle Cerrah’a laf getirtmemek için mesai yerlerini gece saat ikilere üçlere kadar terk etmediklerini anlatıyorlar.

Müdürlerine duydukları bu bağlılık ve güvenin karşılıklı olduğunu da vurguluyorlar.

Peki, o zaman nasıl oldu da Cerrah’ın bu “altın çocukları” bir gecede “tenekeye” dönüştü?

* * *

Onlara sorarsanız, bu süreç bir hayli karışık:

Onlara göre bu bir Cerrah’ı “yalnızlaştırma” operasyonuydu.

Kendileri, Emniyet’te yıllardır yaşanmakta olan bir “güçler savaşının” kurbanı olmuşlar ve isimleri de yok yere lekelenmek suretiyle, bir daha aynı görevlere gelemeyecek şekilde tasfiye edilmişlerdi!

“Çete”, “fuhuş”, “rüşvet” kelimeleri yan yana kullanılmak suretiyle, Cerrah, itiraz etse kendinin de sorumluluk alacağı bir dosya ile “ikna edilerek”, yakın çevresini ve en güvendiği adamlarını tabiri yerindeyse “harcamak” zorunda bırakılmıştı.

Böylece, Aytaç-Uslu ikilisinin “önü açılan genç emniyetçiler” olarak nitelendirdiği ve ‘Ankara’nın işaret ettiği’ isimler, görevleri teslim almışlardı.

* * *

Bu operasyonla “tasfiye edildiklerini” iddia edenler, ilk şoku atlatır atlatmaz haklarını aramak için hemen karşı davalar açma yarışına ve kendi yerlerine atananlarla ve bu operasyonun “müsebbibi” olarak gördükleri kimselerle ilgili bilgi ve belge toplama arayışına girmişler.

Görünen o ki bu pilav daha çok su kaldıracak.

Emniyette yaşanacak yeni “dosya savaşlarına” hazır olun.

Bizden söylemesi.

“Taraf olmadan” hep birlikte izleyelim.

Feramuz Erdin - Kenthaber
Yayın Tarihi : 22 Ekim 2008 Çarşamba 11:20:34
Güncelleme :22 Ekim 2008 Çarşamba 11:33:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Milli Eğitim Bitti, Şimdi Sıra Emniyette! IP: 85.105.213.xxx Tarih : 22.10.2008 00:22:24

AKP kadrolaşmaya 90'lı yıllarda başlamış ve devamı oldukları milli görüşün kadrolarını aynen devam aldıkları gibi yönteminide devam almıştır. Milli eğitim artık tam bir batak. Emniyet ve asker içinde bu yapılmaya çalışılıyor. Atatürk, laik devlet ve üniter devlet yapısını benimseyen ve hatta iyimidir acaba diye düşünen personel dahi ağzıyla kuş tutsa "teneke" gibi gösterilip yok ediliyor. Rüşvet almayan, alıpda diğerleriyle paylaşmayan ve hatta ait oldukları üst gruba payını vermeyen / kotasını dolduramayan anında çukura itiliyor. Bunlar benim gözlemlerim. Az çok gözü gören, fanatik olmayan bunları ve daha fazlasını görüp iğrenmiyorsa insan olamaz.


emrahunaloglu.tr.gg KARS IP: 78.160.155.xxx Tarih : 22.10.2008 03:32:17

AKPCİ DEĞİLLER DİYE ALMIŞLARDIR GOREVDEN...


TANKUT TAN IP: 88.228.112.xxx Tarih : 22.10.2008 08:32:15

ne emniyeti,,ne milli eğitimi ne osu ,ne busu memlekette çökmeyen yermi kaldı. sizler anayasa mahkemesinin türbanla ilgili gerekçeli kararına rağmen orman işletme müdürlüklerindeki personellerin bu kararı nasıl ihlal ettiklerinede bir baksanız çöküşü,meydan okuyuşu daha iyi görürsünüz.