İngilterede yayımlanan haftalık siyaset ve ekonomi dergisi The Economist, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yapılmış bir söyleşi ve yoruma yer verdi.
Economist, 17 Aralık tarihinden bu yana Türkiyede giderek yükselen milliyetçi tepkilerin ABye katılma fikrine karşı geliştirilmiş tepkiler olduğu yolundaki bazı eleştirileri yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın bu eleştirileri haksız bulduğuna dair sözlerini de aktardı.
Erdoğanın, Türkiyeye karşı bir kampanya yürütüldüğünü vurguladığına dikkati çeken dergi, Başbakanın, "AB sürecine sıkı sıkıya bağlıyız. Hükümet olarak bizden beklenen her türlü şeyi yapıyoruz ve gerekli bütün adımları atıyoruz" şeklindeki sözlerine yer verdi.
Erdoğan, Economiste verdiği demeçte ayrıca, asıl büyük testin reformların uygulanması olduğunu da belirterek, uygulamalar görüldükçe Türkiyede bir "zihniyet değişiminin" olduğunun kanıtlanacağını bildirdi.
AB ile müzakereleri yürütecek ismin açıklanması konusundaki gecikme eleştirilerini yanıtlayan Başbakan Erdoğan, bu konuda bir aceleleri bulunmadığını, görüşme sürecinin yürütülmesinin her aşamasında kendisinin de işin başında bulunacağını vurguladı.
Başbakan Erdoğan, Fransa ve Hollandada iki hafta içinde Avrupa Anayasası konusunda yapılacak referandumlarla ilgili bir soruyu yanıtlarken de, Türkiyenin bu tartışmanın içine çekilmesinin yanlışlığını vurguladı. Başbakan Erdoğan, Türkiyenin AB üyeliğinin konuyla ilgisi bulunmadığını ifade etti.
Son aylarda Türkiyedeki bazı olayların "provokasyonlar sonucu" olduğunu da vurgulayan Başbakan Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Türkiye karşıtı bazı kararlarına dikkat çekilmesi üzerine de, bu kararların pek çoğunu doğru bulmadıklarını bildirdi ve kendisinin Türkiyedeki bağımsız yargıya müdahale hakkı olmadığını hatırlattı.
Başbakan Erdoğan, Türkiyedeki Kürtlerin haklarını koruyan sivil toplum kuruluşlarına da seslenirken "1999 yılında şiir okuduğum için hapse atıldığımda neredeydiniz?" diye sordu.
Economist, Başbakan Erdoğan ile yapılmış röportaja yer verdiği yazının yorum bölümündeyse Türkiyenin AB üyeliği için daha "tırmanacak çok dağı" bulunduğunu savundu.
Türkiyenin 3 ekimde ABden kesin bir yanıt almadan önce yapması gereken iki şey bulunduğunu, bunlardan birinin Yeni Ceza yasasının yürürlüğe girmesi, ikincisininse Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği protokolünün 10 yeni üyeyi de içine alacak şekilde genişletilmesi olduğunu yazan Economist, Türkiyenin bunu yapmaya hazır olduğunu bildirdi.
Bunun dışında, süreçte diğer bazı sorunların da bulunduğunu öne süren dergi, Kıbrısın bu sorunların başında geldiğini iddia etti.
aa
Yayın Tarihi :
13 Mayıs 2005 Cuma 23:24:05
Güncelleme :13 Mayıs 2005 Cuma 23:45:53