Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Parlamentodaki devamsızlığı önlemek amacıyla, bundan sonraki dönemden itibaren uygulanmak üzere devamsızların milletvekilliğinin düşmesine yönelik bir düzenleme yapılabileceğini bildirdi.
Erdoğan, Etiyopya ve Güney Afrikayı kapsayan gezisinin son gününde Cape Townda köşe yazarları ve televizyon temsilcileri ile sabah kahvaltısında biraraya geldi.
Erdoğan, bir gazetecinin AKPden istifaları hatırlatarak, partiye hala hakim olup olmadığını sorması üzerine, şunları söyledi:
Bir defa hakimiyet kavramıyla bunu ifade etmeyelim. Bunu daha çok arkadaşlarımla olan münasebet kavramıyla ifade edersek bunlar gayet iyi bir konumda, iyi bir noktadır. Çünkü bizim politikalarımızı bir defa tevazu anlayışı oluşturuyor. Bunun üzerine dayalı bir siyasi yapımız var. Öyle hakimdi, değildi gibi birşey sözkonusu değil. Çünkü demokraside ve siyasette böyle bir kavramı konuşamazsınız.
Çünkü bu bir şirket değil, demokratik bir kurum ve son zamanlarda tartışılan bir konu var. Recep Tayyip Erdoğan, istifa eden milletvekillinin milletvekilliği düşsün veya devamsız olanın düşsün dedi diyorlar. Burada çok yanlış, eksik bilgi var. Bazı haber kaynakları herhalde bu konuda zayıf.
Siyasi partilerin Hazine yardımından yararlanma koşulunun yeniden düzenlenmesine ilişkin olarak muhalefetten bir öneri geldiğini kaydeden Erdoğan, Bu talep üzerine bu işler gündeme geldi. Diğer yönüyle alakalı, bizim mevcut döneme yönelik bir açıklama değildir dedi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
Benim söylediğim önümüzdeki seçim dönemine yönelik olarak ben diyorum ki; Parlamentoda istikrarı sağlayabilmek için... Mesela, Parlamentoda devamsızlık sürekli eleştirilir mi? Bundan ben de rahatsızım, diğer siyasi partilerin yöneticileri de rahatsız. Bunu gidermek için bizim bazı tedbirler almamız gerekmiyor mu? Milettin verdiği vekalete bir defa herkesin saygı duyması lazım. Milletin verdiği vekalete saygı duyulması için de senin görevin haftada 3 gün Parlamentodaki çalışmalara fevkalede bir hal olmadıktan sonra katılmaktır. Devamsızlığı alışkanlık haline getiren milletvekilleri olduğunu, bunun için önlem olduğu halde hiçbir siyasi partinin gereğini yapmadığını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
ERDOĞANIN ÖNERİSİ
Niye? O sayıya ihtiyacım var, olur ki lazım olur diye... Tarihe de baktığımız zaman devamsızlık nedeniyle ihraç edilmiş bir tane milletvekili yok. Ne yapılıyor, bunlar kayda girmiyor. Bu işin bir gerçeği. Ne yapmamız lazım. Eğer bir milletvekili devamsızlık yapıyorsa bunun oranı hesaplanır, şu oranda gelmediği takdirde partinin yetkili kurulu bununla ilgili ihraç kararı alabilir. İhraç kararını aldığı anda miletvekilliği düşer. Peki ne olacak?
İşte o anda yedek liste olacak ve onun yerine listedeki mİlletvekili gelir. Belediye meclislerinde bu uygulama var. Bu yapıldığı anda inanıyorum ki Parlamento devamlılık noktasında çok iyi bir konuma gelecektir.
Başbakan Erdoğan, partili bir milletvekilinin ben oyumla geldim diyemeyeceğini söyledi.
Kendi oylarıyla gelmek istiyorlarsa o zaman bağımsız aday olarak seçimlere girmeleri gerekir diyen Erdoğan, şunları söyledi:
Aksi takdirde ben kendim buraya geldim diyemezsin. Ne ile geliyorsun? Hangi partinin listesinden girdiysen onun ilkelerini benimsiyorsun ve bununla beraber oraya geliyorsun. Yani burada organ nakli uymadı, uydu, bunların tartışılmasının anlamı yok. Onu baştan düşünecektin.
İlkesini, herşeyini biliyorsun, kabul ediyorsun giriyorsun, ondan sonra da yok bilmem şuydu, buydu diye sudan bahaneler olmaz. Bunların hepsi ayrılış gerekçeleriydi. Bu gerekçeleri ortadan kaldıracak adım da yine budur, bu sistemdir.
Başbakan Erdoğan, yedek liste uygulamasının ölümler halinde yapılması gereken ara seçim zorunluluğunu ortadan kaldıracağını da ifade etti.
Bu sistemin, hem Parlamentonun çalışmasını, hem de demokratik süreci güçlendireceğini anlatan Erdoğan, bunun gelecek seçimlerden sonra uygulamaya konulmasının öngörüldüğünü söyledi.
Erdoğan, TBMMde yüzde 1 oy alan bir partinin temsil edilmesi isteniyorsa, 450 milletvekilinin bugünkü sistemle seçilebileceğini, 100 milletvekilinin de Türkiye Millletvekili olarak Parlamentoya girebileceğini kaydetti.
SABRETMENİN GAYRETİ İÇİNDEYİM
Erdoğan, bir başka soru üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ben alikıran, baş kesen değilim. Arkadaşlarıma bu noktada biraz daha saygılı olayım diyorum. Ne kadar fazla olabilirsem, ne kadar tahammül edebilirsem, ne kadar sabredebilirsem... Burada sabretmenin gayreti içindeyim. Şu ana kadar edindiğim tecrübeler bana bunu gösteriyor. Tabi bazen arkadaşlarımız da çok aşırı gidebiliyor. Bu da oluyor. Ama işin aslını bilseler... Ben bunları kişiselleştirmemek için bu tür şeylere girmiyorum. O zaman yahu bu dışarıdan göründüğü gibi değilmiş derler.
Kurumsal bazda tüm uzuvların çok sağlıklı çalışması gerektiğini belirten Erdoğan, kurumları vücuda benzeterek, uzuvlardan birinin rahatsızlığının vücudun tamamını etkileyeceğini söyledi.
Erdoğan, En kısa zamanda telafi etmek için diğer uzuvlar devreye girerse bu iş zaten halloluyor. 367, 368, 369a varan bir grubumuz oldu. Ama muhalefet neredeydi, nereye vardı? Onlar sadece parti işiyle uğraşıyorlar. Bizim aynı zamanda kabine sorumluğumuz var. Ben partimin halinde de memnunum dedi.
AA
Yayın Tarihi :
5 Mart 2005 Cumartesi 18:48:36
Güncelleme :6 Mart 2005 Pazar 14:40:19