Erdoğan: Tarımsal projeler ekonomiye yılda 300 trilyon sağlayacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan önümüzdeki aylarda başlayacak tarımsal projeler sayesinde ekonomiye yıllık 300 trilyon lira artı bir katkı sağlanacağını söyledi.

Erdoğan, dış ticaret açığının son 12 ayda 24 milyar doları bulduğunu hatırlatan CHP Lideri Baykal’a "Dış ticaret açığı meselesi çekinilecek, korkulacak bir şey değildir" karşılığını verdi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği tarafından düzenlenen Dünya Çiftçiler günü kutlama töreninin açılışı, Karayolları Konferans salonunda gerçekleştirildi. Açılışa Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Devlet Bakanı Beşir Atalay, Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda çiftçi katıldı.

BAYKAL: BUĞDAY ÜRETİMİ 1986’DA 19 MİLYON TONDU, 2003’TE DE 19 MİLYON TON

Cumhurbaşkanı Sezer ve Erdoğan tören öncesinde birbirleriyle tokalaştı. Açılışta bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türk tarımının uzun süredir çok büyük bir bunalıma içine sürüklendiğini belirterek, 1980 yılından beri izlenen genel politikaların en ağır yükü tarım sektörünün üzerine yüklendiğini söyledi.

Tarım ve çiftçi sorunlarını ele alıp, çözüm getirme arayışlarının sona erdiğine işaret eden Baykal, son 20 yılda tarımın gündemden düştüğünü, tarım politikalarının ekonomi ve mali politikaların uzantısı olarak ortaya çıktığını kaydetti. Baykal, bunun sonucunda çiftçinin ekonominin sırtında bir kambur olarak görülmeye başlandığını ifade etti. Tarıma desteğin tümüyle tasfiye edildiğini belirten Baykal, "Türkiye kadar kendi çiftçisine ihanet etmeye zorlanan, bu ihaneti kabul etmiş bir başka hükümet bilmiyorum. Bizde tarıma destek vermek ayıp sayılmıştır. Asıl yanlış olan budur" diye konuştu. 1986 yılında Türkiye’de buğday üretiminin 19 milyon ton olduğunu hatırlatan Baykal, 2003 yılında da buğdayda aynı oranda üretim gerçekleştiğini söyledi. Mısır, şekerpancarı ve diğer bir çok üründe de benzer gelişmelerin yaşandığına dikkat çeken Baykal, bütün dünyü ilerlerken Türkiye’nin en kritik sektörde bir adım bile ilerleyemediğini belirtti. Türkiye’nin buğdayı, mısırı dışardan ithal ettiğine işaret eden Baykal, yabancı ülkeleri en çok tedirgin eden olayın, Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyellerini harekete getirmesi olduğunu anlattı. 2003 yılında yapılması gereken doğrudan gelir desteği ödemelerinin hala tamamlanamadığını kaydeden Baykal, çiftçinin 1.3 katrilyon liralık alacağının hale beklediğini kaydetti. Baykal buna karşın çiftçinin en küçük borcunun bile faizlerle cezalandırıldığını ifade etti. Baykal’ın bu sözleri salonu dolduran çiftçilerin Tarım Bakanına yönelik tepkileriyle kesildi. Bazı çiftçiler aya kalkarak, Tarım Bakanının destek ödemelerini ne zaman yapılacağını açıklamasını istedi. Baykal ise "İnanıyorum ki birazdan Başbakan söyler" diyerek çiftçileri yerine oturttu. Baykal, elektirik borçları yüzünden bir çok kooperatifin kapanma noktasına geldiğini hatırlatarak, bu konuya çözüm bulunmasını istedi.

"DIŞ TİCARET AÇIĞI 24 MİLYAR DOLARI BULDU"

Hükümetin ekonomi politikasını de eleştiren Baykal, son 12 aylık dönemde Dış Ticaret açığının 24 milyar doları bulduğunu dile getirdi. Çiftçilerin borçlarını ödemede gösterdiği gayreti banka hortumlayanların da borçlarını öderken göstermelerini isteyen Baykal, "Hükümetin çiftçilerin borçlarını tahsil etme konusunda gösterdiği gayreti bankaları batıranlardan milletin alacağını tahsil etme konusunda da göstermesini bekliyorum" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan ise tarım sektörünün sorunlarının yıllardır gözardı edildiğini hatırlatarak, kalıcı politikalar yapısal değişiklikler ve önemli projelerle sağlıklı ve istikrarlı bir tarım sektörü oluşturmak yerine sorunlar ertelenerek, bugünlere gelindiğini söyledi. Kırsal kesim ve tarımın büyük oy potansiyeli olarak görüldüğünü, açıkça istismar edildiğini, vaadlerin çoğu defa havada kaldığını anlatan Erdoğan, 1980 yılına kadar ağırlıklı olarak fiat yoluyla desteklemeler yapıldığını ve desteklenen ürün sayısının giderek arttığını belirtti.

ERDOĞAN: "2004 PROJELER YILI OLACAK"

Başbakan Erdoğan, 1999 yılında IMF’ye verilen niyet mektubu ile tarımsal politikalar için yeni bir dönem başladığını kaydetti. Hükümet’in programında tarımın öncelikli bir sektör olduğuna işaret eden Erdoğan, ekonomik programın temel dinamiğinin, sosyal politikalarla ekonominin temel sorunlarının birlikte alınması olduğunu bildirdi. Bu sektörün ayağa kalkması ve istikrarlı bir gelişme göstermesi için 2003 ve 2004 yıllarında yoğun bir faaliyet yaşandığını dile getiren Erdoğan şunları söyledi: "Öncelikle ilave desteklerle yıllarca tarım kesiminin içinde bulunduğu ekonomik sorunların azaltılması hedeflenmiştir. Bu kapsamda önce 2003 yılında çiftçilerimize yaptığımız en önemli destekler ve uygulamaya koyduğıumuz bazı projelerden bahsetmek istiyorum. Çiftçilerin tarımsal kredi borçları yeniden yapılandırılarak haciz kıskacına düşmüş olan çiftçilerimize yeniden üretim gücü kazandırılmıştır. Çiftçilerimize 2003 yılı için 2.3 katrilyon lira doğrudan gelir desteği ödemesi yapılmıştır. 2004 yılı bütçesinden ayrılan Doğrudan Gelir Desteği de 2.8 katrilyon liradır. 2003 yılı için yapılan mazot desteğinin ilk dilimi ödenmiş olup 3 Mayıs 2004 tarihinden bu yana ödenmekte olan ikinci dilim ödemeleri ile üreticilere toplam 640 trilyon lira aktarılacaktır. 2003 yılı içinde üretim açığı bulunan pamuk ve yağlı tohumlu bitkilere ödenen prim desteği 264 trilyon liradır. 2004 yılı içinde yapılacak prim ödemeleri için ise uygulama tebliği çıkarılmıştır ve 282 trilyon lira ödeme yapılacaktır. Hayvancılık destekleri çerçevesinde 2002 yılına kıyasla 2003 yılında yüzde 100 artışla çiftçilerimize 130 trilyon lira ödenmiştir. 2004 yılında hayvancılık desteklerine ayrılan kaynak 174 trilyon liradır. Köye Sosyal Destek Projesi ve diğer kooperatif projeleri dahil edildiğinde toplam destek ve düşük faizli kredi desteği olmak üzere 2004 yılında 463 trilyon lira destek sağlanacktır."

Başbakan Erdoğan, yasal düzenlemeler kapsamında İslahçı Hakları Yasası’nın çıkarıldığını belirterek bu Kanun’un bir yandan bitki çeşidi geliştiren kurum ve ıslahçıların haklarını koruduğunu, diğer yandan bitki ıslahı alanında yeni yatırımları teşvik edeceğini söyledi. 2004 yılında çıkarılacak Kanunlarla yasal boşlukların doldurulacağını anlatan Erdoğan, 2005 yılından sonra Doğrudan Gelir Desteği’nin toplam destekler içindeki payının yüzde 80’den yüzde 45’lere çekileceğini ifade etti. Besicilerin acil sorunlarının farkında olduklarını kaydeden Erdoğan, bu amaçla ete 2004 yılı içinde prim ödenmesi için Bakanlar Kurulu Kararı çıkarıldığını söyledi.
Erdoğan, 2004 yılının tarımda projeler yılı olacağını vurgulayarak projeler hakkında açılışa katılanlara bilgi verdi. Önümüzdeki birkaç ay içinde başlayacak olan projeler sayesinde ekonomiye yıllık 300 trilyon lira civarında bir katkı sağlanacağının hesaplandığını belirten Erdoğan, bunların yanında bu yıl 300 bin tohumluk dağıtmayı planladıkları Mahsul Fiyatına Sertifikalı Tohumluk Temini Projesi’nin uygulanacağını ve bu proje ile çiftçilerin yıllık 100 trilyon lira civarında artı kazanç sağlayacağını belirtti.

Türkiye’nin nüfusunun önümüzdeki yıllarda 80 milyonun üzerine cıkacağını ve böylece Türkiye’nin, Avrupa Birliği’nin en büyük ülkelerinden birisi konumuna geleceğini kaydeden Erdoğan, "Milli gelirimiz 2023 yılında AB ile eşit seviyeye gelecektir. Önümüzdeki 20 yılda tarımsal nüfus yüzde 10’a düşecek, ancak üretim değeri 10 misli artacaktır" dedi. Erdoğan , çiftçilere bir müjde vermek istediğini ifade ederek besicilerin karşı karşıya kaldıkları mağduriyeti önlemek için kaskas ağırlığı esas alınarak beher kilograma 1 milyon TL et teşvik primi uygulanacağını belirtti. Erdoğan, uygulamaya ilişkin Bakanlar Kurulu kararının Cumhurbaşkanı’na gönderildiğini, onayın ardından devreye gireceğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan konuşmasının son bölümünde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Hükümet’in politikalarına yönelik eleştirilerine cevap verdi. Türkiye’nin buğday ithal ettiğinin doğru olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye’nin yıllık buğday ihtiyacının 13-14 milyon ton olduğunu ancak Türkiye’deki buğday kalitesi düşük olduğu için ekmek yapımında kullanılmak üzere buğday ithal edildiğini anlattı. Erdoğan, Türkiye’de üretilen ihtiyaç fazlası buğdayın ise un ve makarna olarak ihraç edildiğini söyledi. Enerji fiyatlarının sanayiden daha yüksek olmadığını kaydeden Erdoğan, kooperatiflerle daha önce görüştüklerini ve gerekli iyilehumştirmeleri yaptıklarını kaydetti.

BAYKAL, ERDOĞAN’IN SÖZLERİNE MÜDAHELE EDEREK YANLIŞ ANLAMAYI DÜZELTTİ
Erdoğan, Türkiye’nin cari işlemler açığının Baykal’ın söylediği gibi 24 milyar Dolar değil 8.6 milyar Dolar olduğunu söyledi. Erdoğan’ın sözlerine müdahele eden Baykal, 24 milyar Dolar rakamını cari işlemler açığı için değil dış ticaret açığı için kullandığını ifade etti. Bunun üzerine Erdoğan, dış ticaret açığı meselesinin çekinilecek, korkulacak birşey olmadığını vurguladı. Dış ticaret açığının, lüks tüketim mallarının ithalatı arttığında tehlikeli olduğuna işaret eden Erdoğan, ihracata yönelik malların ithalatında ise korkulacak birşey olmadığını dile getirdi. İhracatın artmasının, dünya piyasalarına Türk ürünlerinin yerleşmesi anlamına geldiğini ifade eden Erdoğan, bunun bir daha aşağıya çekilemeyeceğini de vurguladı.

Çiftçinin enerji borçlarını ödeme konusunda girdaba girmesi gayreti içinde olmadıklarını anlatan Erdoğan, borçların taksitlendirildiğini ve çiftçinin bu yolla korunduğunu belirtti. Serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı bir dünyada alternatif ürünlerin konulması ve bazı ürünlerde değişikliğe gidilmesi gereğinin altını çizen Erdoğan, bunun, ülke insanının menfaatine olduğunu söyledi. Erdoğan, çiftçiyi alternatif ürünlere kaydırarak bir denge sağlamanın gayreti içinde olduklarını belirtti. Türk tarımının ABD ve Avrupa tarımı ile kıyaslanamayacağını kaydeden Erdoğan, önce tarımı ayağa kaldırmak gerektiğini vurguladı. Erdoğan, sübvansiyon olayını düşürmek zorunda olduklarını belirtti. Tarımda verimlilik hesapları yaparak adım atma şeklinde bir anlayışları olduğunu söyleyen Erdoğan, başarısız yöneticiler sebebiyle sürekli devlete yük olan kooperatiflerin ne yapılacağının düşünülmesi gerektiğini bildirdi. Erdoğan, Baykal’ın banka batıranların borçlarının tahsili ile ilgili eleştirilerine de değinerek bundan önce Fon’a devredilen bankalarda uygulanan anlayışın artık uygulanmadığını söyledi.