Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türk askerinin Adadan çekilmesi ve toprak talebi ile ilgili bize yapılmış herhangi bir teklif yok, söylenmiş bir şey yok. Böyle bir şey mümkün değil. Yapılması gerekenler yapıldı, bitti" dedi. Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annanın KKTCye yönelik izolasyonun kaldırılmasına da olumlu baktığını söyledi.
Erdoğan, Kofi Annanla yaptığı görüşmeden sonra Türkevinde basın toplantısı düzenledi.
KKTCye uygulanmakta olan izolasyonların kalkması hususunda, ABD Kongre üyelerinin KKTCye direkt olarak yaptıkları ziyareti, "siyasi noktada olumlu bir adım" olarak değerlendiren Erdoğan, İngiliz işadamlarının yapmış oldukları ziyaretin de "olumlu bir adım" olduğunu kaydetti.
Erdoğan, "Fakat, biz bu süreci, özellikle Ercan-Washington veya diğer ülkeler arasında bu uçuşların başlatılmasının çok çok anlamlı olacağını ve Güney Kıbrısa da bir uyarı niteliği taşıdığının altını çizerek vurguluyoruz" dedi.
Başbakan Erdoğan, Annan ile görüşmesinde, Irakta BMnin mevcut inisiyatifinin daha da artması konusunun gündeme geldiğini belirterek, özellikle anayasanın yazımı konusunu değerlendirdiklerinin altını çizdi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kerkükle ilgili düşüncemiz, Saddamın geçmişte düştüğü hataya, şu andaki yönetimin düşmemesidir. Kaldı ki, mevcut yönetim böyle bir şeyi de asla düşünmüyor.
Kerkük, tüm Irak halkınındır, tüm Irakındır, belli bir etnik unsura ait olmayacaktır. Mevcut yönetimin anlayışı budur. Sayın Caferinin Türkiyeyi ziyaretinde, kendilerinden bu şekilde dinledik. Bu konudaki düşüncelerimizi de kendilerine ifade ettik. Özellikle Irakın toprak bütünlüğü bizim için önemlidir dedik."
Erdoğan, Türkiyenin 2009-2010 yıllarında BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği için talebi bulunduğunu da belirterek, "Bu konuda şu ana kadar görüştüğümüz, desteğini istediğimiz ülkelerden hemen hemen olumsuz bir tepki görmedik. Hepsi bizlere bu konuda olumlu bir yaklaşım içerisindeler. 1961den bu yana Türkiye bir geçici üyelik almış değil. Temenni ederiz ki, bu girişimimiz olumlu bir netice verir ve 2009-2010 yıllarında BMde geçici üye olarak Türkiye yerini alır" diye konuştu.
Erdoğan, bir gazetecinin, "BM Genel Sekreteri Annandan, Kıbrısla ilgili ne tür bir karşılık aldınız? ABD uçaklarının, Ercan Havaalanına sefer yapması konusu gündeme geldi mi? Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kıbrısla ilgili Türkiyenin önerileri konusunda bir mektup verdi. Mektubun yankıları ne oldu?" şeklindeki sorusu üzerine, şöyle konuştu:
"Bunlar, bu gelişte verilmiş mektup değil, daha önce verilmiş mektuplar... Burada, olumlu yaklaşımlar var. Havacılık olayı dediğiniz zaman, bu sadece bir ülkenin kendi başına vereceği karar değil. Bu noktada, uluslararası havacılık örgütü var. Bunlarla görüşmeler yapılıyor. Buralarda belli baskıların oluşturulması lazım. Bunun için de bu ülkelere bu mağduriyeti anlatıyoruz ve onların desteklerini istiyoruz. Eğer burada böyle bir destek, böyle bir atmosfer meydana gelirse, olumlu neticeler çıkar diye inanıyoruz.
Nitekim, işadamları geldiğinde, onlara da farklı şeyler söylediler. Farklı şeyler söylendiğinde verdikleri cevap çok anlamlıydı. Onlar, Biz işadamıyız, kendi kararımızı, kendimiz veririz, istediğimiz yere gideriz şeklindeydi. Çünkü onlar için bağlayıcı bir şey yoktu.
Havacılık olayının farklılıkları var, burada bu atmosferin meydana getirilmesidir, bu mücadelenin sürdürülmesidir. Temenni ediyoruz ki, bu mücadele olumlu bir netice verir ve olumlu neticenin sonunda hava taşımacılığı da başlamış olur."
Başbakan Erdoğan, "Kofi Annanın yeni bir girişimi olacak mı?" şeklindeki soru üzerine ise 28 Mayıs Raporunun aslında olumlu bir rapor olduğunu ifade etti.
Annanın, bu raporla ilgili "bir inisiyatif kullanma girişimi içinde bulunacağı" yönünde bir ifade kullandığını belirten Erdoğan, "Herhalde bu, Güvenlik Konseyi mensuplarıyla görüşmeleri olacaktır, kararın bir an önce açıklanmasına yönelik girişimleri olacaktır. Bunun dışında neler olabilir, onu ben bilemem" diye konuştu.
Erdoğan, Annanın raporunun, Güvenlik Konseyinde görüşülmesine kimlerin engel olduğuna ilişkin soruyu yanıtlarken, "Bu konuda çeşitli şeyler söyleniyor ama bu ülkeleri zan altında bırakırsak doğru olmaz" dedi.
Bir gazetecinin, "ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün, Amerikan askerlerinin Ercan Havaalanını kullanarak Iraka uçacakları yönündeki açıklaması" bulunduğunu belirterek, değerlendirmesini sorması üzerine Erdoğan, konudan henüz haberdar olmadığını söyledi. Erdoğan, soruyu yönelten gazeteciye bu bilgiyi nereden duyduğunu sordu. Bunun üzerine Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, konuya bakacaklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, bir soru üzerine de BM Genel Sekreterinin Siyasi İşler Danışmanı Sir Kieran Prendergastın, izlenimlerinin olumlu olduğunu kaydetti.
Erdoğan, "Annanın, Türkiyeden beklentileri var mı?" sorusuna karşılık, "Bize, tam aksine teşekkür ediyorlar. Türkiye, atılması gereken adımları attı. KKTCdeki Türkler de atması gereken adımları, evet demek suretiyle attı" dedi.
"ABD, Türkiyeye dönük yumuşak politikasına karşılık ileride Türkiyeden bir şeyler isteyecek mi?" şeklindeki soru üzerine Erdoğan, "Kehanette bulunamam, böyle bir mesleğim yok. Böyle bir talep de yok" yanıtını verdi.
Erdoğan, bir gazetecinin Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Tasos Papadopulosun, Annan ile yaptığı görüşmede Türk askerinin adadan çekilmesi ve toprak talebinde bulunduğunu hatırlatarak, görüşmede bu konunun gündeme gelip gelmediğini sorması üzerine, "Bu iki madde ile ilgili bize yapılmış herhangi bir teklif yok, söylenmiş bir şey yok. Bunlar kulislerdeki dedikodular herhalde. Böyle bir şey mümkün değil. Yapılması gerekenler yapıldı, bitti" diye konuştu.
Erdoğan, Annanın, KKTCye yönelik izolasyonun kaldırılmasına nasıl baktığına ilişkin soru üzerine, "Olumlu bakıyorlar ve çalışıyorlar, bu noktada gayretlerimiz devam edecek diyorlar" yanıtını verdi.
Alman Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Angela Merkelin, Türkiyenin AB üyeliğini, Kıbrısla ilgili adımlar atmasıyla ilişkilendirmesini nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruya karşılık Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"17 Aralıkta bütün kriterler belirlendi, altına imzalar atıldı, bitti... Bizim muhatabımız Sayın Merkel değil. Muhatabımız, AB komisyonudur, çalışmalarımızı onlarla sürdürüyoruz. Bayan Merkel, sadece düşüncelerini söylüyor, o kadar... Biz, o düşüncelere de saygı duyarız."
AA
Yayın Tarihi :
10 Haziran 2005 Cuma 01:52:48
Güncelleme :10 Haziran 2005 Cuma 01:58:05