NOKTA dergisi bu hafta Başbakan Tayyip Erdoğanın ruh halini ve gerginliklerini
"Erdoğan Panik Atakta" başlığı ile masaya yatırıyor.
Erken seçim kapıda
Başbakan R.Tayyip Erdoğan için, iktidarın balayı günleri erken bitmiş gibi
görünüyor. İç ve dış baskılardan bunalma, karakterinden kaynaklanan ani ve
beklenmedik kararlar alma eğiliminde olduğu yönünde çok işaret var.
Uzmanlar ufukta erken seçim görüyor...
Uzmanların ve uzman politikacıların ortak görüşü, Erdoğanın siyasetteki
balayı döneminin hızla sona erdiği ve artan baskılar karşısında, sözünden
çıkmayacak bir grupla tek başına iktidarını korumak için bir "erken seçim"
formülünü gündeme getireceği yönünde.
Araştırmacı-yazar Aytunç Altındal, Başbakan Erdoğanın, siyasi panik-atak
halleri yaşadığını, Ankaradaki güvenilir kaynaklarına dayanarak analiz
eden bir isim.
Altındal, NOKTAya yaptığı açıklamalarda Başbakanın siyasi panik-atak
hallerini anlattı:
"R.Tayyip Erdoğanın bugün yaşamakta olduğu siyasi kariyerin başlangıç
noktasında Amerika Birleşik Devletleri var. Hem AKPnin kuruluşunun
başında Amerikaya yapılmış bir gezi var, hem de henüz Abdullah Gül
başbakan iken, Türkiyenin gelecekteki başbakanı sıfatıyla AKP Başkanı
olarak Beyazsaraya ziyaret var. Belli ki, bu ziyaretler ve temaslarda
önemli sözler verilmiş. Bu çok net anlaşılıyor. Bu sözlere rağmen, AKP,
önce 1 Mart tezkeresini çıkartmadı. Yani, Amerikaya, askerini doldur
gemilere, bana yolla dedi ama, sonra geri gönderdi. Şimdi... Amerikalıları
birazcık tanıyan herkes bunların, tüm ilişkilerde öncelikle güven
aradıklarını çok iyi bilirler. Amerikalıların AKP ve başkanına karşı
inanılmaz bir güvensizliği doğdu. Sonuçta bu güvensizlik artık bütün
ilişkilere yansır hale geldi. Erdoğanın ilerleyen zamanlarda İsraile
gitmeyeceğini açıklaması, Başbakan Şaronu teröristlikle suçlaması gibi
gelişmeler de AKPnin, kendisini destekleyen en büyük güçle son köprüleri
atmasına neden oldu..."
"Panik atak belirtileri..."
Türkiyede merkez-sağ politikacıların iktidara doğru yürüyüşünde ABDnin
bir başlangıç noktası olmasının Türk siyaseti açısından geleneksel bir
tutum olduğunu da vurgulayan Altındal, Menderes, Demirel ve Özalın bu
geleneğin en güçlü örnekleri olduğunu hatırlatarak, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Sonradan bu üç politikacının da başı Amerika ile derde girmiştir.
Menderesin sonu hazindir... Demirel de iki kez yıkılmıştır... Özalın
serüveni ise ortadadır... Sanıyorum, Erdoğanı da benzer bir korku sarmış
durumda. Bu bir iddia değil, çok güvenilir kaynaklardan alınmış bir
bilgidir. Son zamanlarda ciddi panik atak krizleri geçirdiği ifade
ediliyor. Çevresine, yaptıkları her hatada, "beni ipe götüreceksiniz"
dediği belirtiliyor. Bu atak hallerinde yardımcıları bir şeyler
söylediklerinde "anlatmayın artık kafam karıştı" deyip toplantıları terk
ettiği bildiriliyor. Bu sendromlar sağlıklı değil. Sonunda sağlıklı
sonuçlar getirmez..."
"Erdoğan baskıya alışık değil..."
Son seçimde AKPden milletvekili seçilen fakat Tayyip Erdoğanı
eleştirerek partiden ayrılan Emin Şirinin de Başbakana dönük ciddi
kaygıları var:
"Ben, Tayyip Erdoğanın yakın çevresinde değilim. Yakın çevresinden de
bilgi almam mümkün değil. Ama kendisini tanırım ve izliyorum. Beyin
kimyasında ciddi bir değişim var. Kendisi asgari düzeydeki bir baskıya
bile dayanamaz ve beklenmedik tepkiler gösterir. Kaldı ki, bugün
yaşadıkları artık asgari düzeyi aşmış durumda. Bu nedenle çok rahatsız ve
ruhi durumu sallanıyor."
Haberin tüm detayları bu hafta NOKTAda...
NOKTA DERGİSİ
Yayın Tarihi :
19 Mart 2005 Cumartesi 18:32:47
Güncelleme :19 Mart 2005 Cumartesi 18:33:20