20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Erdoğan'dan ABD'ye PKK tepkisi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Amerika’nın Irak’taki PKK varlığıyla etkin mücadele etmeyişine tepki gösterdi. Başbakan Erdoğan Sabah gazetesine verdiği demeçte Amerika’nın PKK sorununu "askeri olmayan yöntemle çözme" anlayaşını eleştirdi.

Erdoğan, Amerika’nın PKK’yla askeri olmayan yöntemlerle mücadele sözlerinin kendisini ikna etmediğini, sabrın bir sınırı olduğunu söyledi ve ’’İnsanlarımızın şehit edilmesini daha fazla izleyemeyiz. Üstümüze düşeni yaparız’’ dedi.

Başbakan Erdoğan’ın bu sözleri Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’ün 31 Ağustos günü Hakkari’de 11 teröristin öldüğü, 2 askerin de şehit olduğu çatışma sonunda yaptığı benzer açıklamalar sonrası geldi.

Gül de Erdoğan’ın sözlerine benzer olarak, terörle mücadele konusunda uluslararası desteğe ihtiyaç olduğunu ve Türkiye’nin güvenliği için herşeyin yapılabileceğini, Türkiye’nin düşmanla nasıl baş edildiğini bildiğini söylemişti.

Sabah gazetesinin Başbakan Erdoğan’la yaptığı röportajda, Amerika Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleeza Rice’in ’’PKK’yla askeri olmayan yöntemlerle mücadele’’ sözünün hatırlatılması üzerine tepki gösteren Erdoğan, bu sözlerin kendisini ikna etmediğini, Amerika’nin teröre bu şekilde cevap vermedigini söyledi ve ’’O zaman Felluce’de neden bombalar yağıyor?’’ dedi.

Erdoğan: "Terörün dini, ırkı, milliyeti yok"

Rusya’daki rehin alma eylemini değerlendiren Başbakan Tayyip Erdoğan, törörün dini, ırkı, milliyetinin olmadığını belirterek, olaya ’Çeçen terörü’ şeklinde yaklaşılmasının doğru olmadığını söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya’da bir okuldaki rehin alma eylemi ve gerçekleştirilen operasyonla ilgili olarak, “Savunmasız öğrencilerin, küçük yavruların, annelerin düştüğü durumu tanımlayacak ifadeler bulamadığını” söyledi.

Erdoğan, ATV ana haber bülteninde Ali Kırca’nın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Rusya’da eylem ve gerçekleştirilen operasyona ilişkin görüntüleri izleyen Erdoğan, “Savunmasız öğrencilerin, küçük yavruların, annelerin düştüğü durumu insan kendi nefsinde değerlendirmeye tuttuğunda tanımlayacak ifadeler bulamıyor” değerlendirmesini yaptı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Türkiye’ye yapacağı ziyareti, rehin alma eylemi nedeniyle ertelediğini anımsatan Erdoğan, bunu “anlayışla” karşıladıklarını söyledi. Putin’in, yaptıkları telefon görüşmesinde en kısa zamanda ziyareti gerçekleştireceğini söylediğini belirten Erdoğan, önümüzdeki dönemde, takvimi belirlemeye dönük bir çalışma yapılacağını kaydetti.

Terör eylemleri konusundaki düşüncesini geçmişten beri hep altını çizerek ifade ettiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

“Şimdi bazı çevreler yanlış anlayacak ama sorumluluk makamında bir insan olarak ben yine isimlendirmekten kaçıyorum. Terörün dini, ırkı, milliyeti yok, uluslararası boyut almış durumda. Buna ’Çeçen terörü’ şeklinde yaklaştığınız zaman bu neyi getiriyor, yarın bir Rus vatandaşı, Çeçen dediğimiz zaman bunların hepsine terörist olarak bakacaktır. Batı’da zaman zaman bakıyorsunuz bazı çevreler bize farklı bakıyorlar. Oradaki bir Türk’ün yaptığı yanlış sebebiyle kalkıp tüm Türkleri suçlama yoluna gidiyor. Bu tabii doğru değil.”

“TERÖRÜN İSLAM İLE ALAKASI OLAMAZ”

Erdoğan, Rusya’daki terör olaylarıyla ilgili olarak bazı yetkililerin, “El Kaide” ve “radikal İslamcı terör” örgütlerinin bağlantılarından söz ettiklerinin anımsatılması üzerine, “Terörün önünde ’İslam’ ya da “İslamcı’ sözcüğünü görmek istemediğini” söyledi.

Terörün “İslam ile alakası olamayacağını, İslamcı bir sıfatla terör olamayacağını” kaydeden Erdoğan, hiçbir semavi dinin adının terörün önüne gelemeyeceğini belirtti. Başbakan Erdoğan, uluslararası teröre karşı ortak bir mücadele platformunun henüz oluşturulamadığına dikkati çekerek, uluslararası boyutta “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığının sürdüğünü söyledi.

Uluslararası teröre karşı ülkelerin istihbari bilgileri mutlaka paylaşmaları gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, bu başarıldığı takdirde sonuç alınabileceğini ifade etti.

Erdoğan, terörün önlenmesi için mutlaka kaynağında yatan nedenlerin saptanması ve üzerine gidilmesi gerektiğini belirterek, ”Teröristi yakalamakla, vurmakla netice alınmaz ki. Irak’ta, Rusya’da birkaç tanesi vurursunuz, sonra bir bakıyorsunuz bir başka yerden tekrar o antrenman alanına geliyorlar. Buraları çünkü antrenman alanları olarak görüyorlar” dedi.

Yoksulluğun terörün nedenleri arasında ilk sırada, ideolojilerin ikinci sırada yer aldığını belirten Erdoğan, terörü önlemek için ”bataklıkta sivrisinek avlamak değil, bataklığı kurutmak gerektiğini” kaydetti.

“TERÖRİSTLE PAZARLIK OLMAZ”

Başbakan Erdoğan, okuldaki rehin eylemi ve gerçekleşen baskın konusunda Rus güvenlik kuvvetlerinin tavırlarına ilişkin bir soru üzerine, “Terörle, teröristle pazarlık olamayacağını” belirterek, şunları kaydetti:

“O konudaki tavırlarını doğru buluyorum. Rusya Devlet Başkanı’nın bu nedenle uluslararası bir ziyaretini ertelemesi, psikolojik takviye ve motivasyon bakımından da önemli. Hiçbir zaman teröre taviz vermek asla düşünülmemeli. Haberleri izlerken operasyonun başlatılmasına yönelik bir emir gelmediği, sanki emrivaki olduğu gibi bir durum söz konusu olduğu belirtiliyordu. Bu bir defa ölü sayısını artırmıştır. Teröristleri de şoka sokmuş, planlamadıkları adım atmak durumuna gelmiş olabilirler. Belki çok daha az insanı rehine olarak alarak veya öldürerek bu yola gireceklerdi. Bir kaos ortamı yaşandığı ve bu ortam rakamı büyüttü gibi geliyor bana. Şokla birlikte bir bocalamanın olduğu görülüyor.”

“TERÖR BİZİ DE VURUYOR”

Terör olaylarının karşısına dikilmek gerektiğini, 11 Eylül sürecinde “uluslararası teröre karşı bir ortak bir mücadele platformu” oluşturulması önerisinde bulunduklarını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Terör bizi vuruyor mu, vuruyor. Terör bizi Doğu’da, Güneydoğu’da vuruyor. Şimdi Irak’ta vuruyor. Bizim de 30’a yakın vatandaşımız şu veya bu şekilde Irak’ta teröre kurban gitti. Oraya giden vatandaşımız savaşmak için ya da başka bir nedenle değil, ekmek parası için gidiyor. Irak halkına destek için, Irak halkını sevdiği için gidiyor. ’Orada bana yabancı insanlar yok’ diyor. Güvenliği yok, her an ölümle karşı karşıya.”

Erdoğan, Irak’ta Türkler ya da Nepal vatandaşları öldürüldüğü zaman kimsenin ayağa kalkmadığını, ancak 2 Fransız gazeteci sıkıntıya girdiği zaman herkesin ayağa kalktığını kaydetti.

Fransız hükümetinin dünyayı ayağa kaldırdığı, Türk hükümetinin pasif kaldığı yönündeki iddialardan söz edilmesi üzerine Başbakan Erdoğan, “Hiç alakası yok. Bizim orada kurtardığımız vatandaşlarımız var. Bu işin yaygarasını kopararak her şey hallolmuyor” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, AK Parti milletvekillerinin İsrail’e yaptığı ziyarete ilişkin bir soru yöneltilmesi ve ziyaretin ABD’nin uyarısı üzerine gerçekleştiği iddiaların anımsatılması üzerine, “Bize kimseden herhangi bir uyarı gelmedi. Bizim hükümetimiz bugüne kadar kimseden uyarı alarak çalışmamıştır” dedi. İsrail’den AK Parti’ye gelen davet üzerine bu ziyaretin gerçekleştirildiğini belirten Erdoğan, “Ben arkadaşlarıma ’her iki tarafa gidilmesini kabul ederlerse bu daveti kabul edebileceklerini’ söyledim. Başbakan olarak ben de, Dışişleri Bakanımız da gidecek olsa yol haritası hem İsrail hem Filistin olacaktır” diye konuştu.

Milletvekillerinin, hem İsrail hem Filistin tarafıyla görüşmeler yaptıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

“Burada her iki tarafta da karşılıklı bir fedakarlık dönemi başlamış değil. Ölümler her gün devam ediyor. Bütün bunlar karşısında ’Türkiye olarak biz arabulucu olalım’ diyoruz ama burada ABD’nin önce arabulucu olarak devreye girmesi lazım.

Benim antisemitizmi bir insanlık suçu olarak ilan ettiğimi biliyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez Hahambaşı’nı ben ziyaret ettim. Sinagog baskınlarının ardından insani değerlerimle bunu yaptım. Biz, bunu yaparken, aynı şeyi karşı tarafın da düşünmesi lazım. Bir tarafta elinde misket gibi taş atanlara bomba yağdırırsanız, ben buna ’gayet güzel yapıyorsunuz’ diyemem. Dost ülkenin başbakanı olarak ben, bir uyarıda bulunuyorum, bunu olumsuz bir yaklaşım olarak değil, bir dost uyarısı olarak alacaksınız.”

Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün “Irak Vietnam olma yolunda” değerlendirmesi anımsatılarak, “İyi ki de gitmemişiz, bir bataklıktan teğet geçtiğimizi düşünüyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Böyle bir çerçeve bakış yaptığınız zaman buna ’evet’ diyebilirsiniz, ama Türkiye’nin orada yer almasının oradaki şartları değiştirip değiştirmeyeceği ayrı konu. Mesela Afganistan’da bizim askerimize bakış farklı, diğer koalisyon güçlerine bakış farklı. Yani Türkiye’nin oraya sağlayacağı avantajlar olabilirdi. Şu anda oraya lojistik desteği veren çok ciddi sayıda Türk var. Sayın Özkök’ün şu anda Vietnam’a dönüşme tespitine katılıyorum. Şu andaki tablo o.”

Erdoğan, bir başka soru üzerine, Irak’ta PKK/Kongra-Gel ile mücadele konusunda ABD’nin şu ana kadar Türkiye’nin beklediği ciddi yaklaşımı ortaya koymadığını belirterek, “Temenni ederiz ki bundan sonraki süreçte ortaya koysun” dedi.




Dışişleri Bakani Gül ve ardından birkaç gün sonra Başbakan Erdoğan’ın Amerika’yı eleştiren bu sözleri, Ankara’nın gerekirse Irak’a sınırötesi operasyon seçeneğini elinde tuttuğu yönündeki düşünceleri akla getirdi. PKK-KONGRA-GEL teror örgütü geçtiğimiz haziran ayında 5 yıllık ateşkesin ardından Türkiye’ye karşı tek taraflı ateşkese son verdiğini duyurmuştu.

SABAH
Yayın Tarihi : 4 Eylül 2004 Cumartesi 00:28:16
Güncelleme :4 Eylül 2004 Cumartesi 00:30:40


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?