Erdoğan'dan AB'ye müthiş rest!

Başbakan Erdoğan, İstanbul'da Hyatt Regency Otel'de düzenlenen ''Economist Yuvarlak Masa Toplantısı''na katıldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB yolunda ödevini yapan Türkiye'nin önüne engeller çıkarıldığını belirterek, "Engeller bu şekilde devam edecek olursa, biz Kopenhag siyasi kriterlerinin karşısına Ankara siyasi kriterlerini, Mastrit ekonomik kriterlerinin karşısına da İstanbul siyasi kriterlerini koyar yolumuza devam ederiz" dedi.

Toplantıda Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ve birçok şirketin Ceo'su da hazır bulundu.

"Tarihi reformlar yaptık"

Konuşmasında, Türkiye'nin son 5.5 yıldır köklü bir değişim sürecinden geçtiğini belirten Erdoğan, demokratikleşme noktasında tarihi adımlar atıldığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, "Bunun en önemli başlığı Kopenhag Siyasi Kriterleri. İnsan hak ve özgürlükleri alanında tarihi nitelikte reformlarımız oldu. Kısa süre içinde gerekli kriterleri karşılayarak AB katılım sürecini başlattık.

Dünya'nın 17., Avrupa'nın 6. büyük ekonomisiyiz

Ekonomide 10 yıllardır cesaret edilemeyen reformları tek tek hayata geçiriyoruz. Türkiye'yi bugün dünyanın 17., Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi seviyesine çıkardık" dedi. Başbakan Erdoğan, iktidara gelmelerinin ardından Türkiye'yi bir çok alanda ileriye taşıdıklarını söyledi.

İktidara geldiklerinde 36 milyar dolar seviyesinde olan Türkiye'nin yıllık toplam ihracatının, geçen ay sonu itibariyle 121 milyar dolar seviyesine ulaştığını belirten Başbakan Erdoğan, "2002 yılında Türkiye'de yıllık enflasyon yüzde 30 seviyesindeyken, 2007 yılı sonu itibariyle tek haneli rakamlara inmiş durumdayız. Küresel dalgalanmaya rağmen enflasyonla
mücadele sürüyor" diye konuştu.

"Yapısal reformlar devam ediyor"

Borçlanmada vadelerin uzadığına ve faizlerin düştüğüne değinen Başbakan Erdoğan, yapısal reformları da kararlılıkla gerçekleştirmeye devam ettiklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan, "Finans piyasalarını yeniden düzenleyen yasalar çıkardık. Finans sektörü eskisine oranla daha sağlam bir zemine oturuyor. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 230 milyar dolardan 630 milyar dolara yükseldi. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı arttı. Küresel ekonomideki olumsuzluk 2008 hedeflerimizi aşağı çekti" açıklamasında bulundu.

Hızlı bir özelleştirme programı uyguladıklarını belirten Erdoğan, "Otomotiv, tekstil, gıda, elektronik ve cam sektörlerimiz bugün Türkiye'nin en önemli üretim ve ihracat kalemlerini oluşturmaktadır.

Uygulanan reform programı sayesinde yeni istihdam imkanlarının oluşturulması, mali disiplinin yakalanması hedeflenmiştir. Bu hedeflerin bir çoğuna ulaştık. Son yıllarda yakalanan büyüme ve refahı tüm Türkiye'ye yaymak önceliklerimiz arasında yer alıyor.

Bölgesel teşvik politikamızı özellikle ülkemizdeki bölgeler arası dengesizliği gidermek için başlattık ve ciddi mesafeler aldık. GAP ile bölgede 3.5 milyon kişiye iş sağlanacak" dedi.

Petrol fiyatlarındaki artış ve gıda krizinin, ekonomileri etkilediğine dikkat çeken Erdoğan, "Yaşanan sıkıntılar bizim için aşılamayacak sıkıntılar değil. Önümüzdeki yıllarda da özelleştirme sürecine hızla devam edeceğiz. Yapısal reformlar konusunda yavaşlama ya da sapma söz konusu değil" diye konuştu.

Sözlerinin sonunda, Türkiye'nin AB yolundaki kararlılığına dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi: "Bazı ülkeler tarafından önümüze çıkarılan engellere rağmen biz Türkiye olarak ev ödevimizi yapıyor, ihtiyacımız olan reformları gerçekleştiriyoruz.

Reformları bir takviye bağladık, sorumlu kurumları belirledik. Müzakereler noktasında önümüze engeller çıkarılsa da, biz reformlarımızı kararlılıkla yapmaya devam ediyoruz.

Engeller bu şekilde devam edecek olursa, biz Kopenhag siyasi kriterlerinin karşısına Ankara siyasi kriterlerini, Mastrit ekonomik kriterlerinin karşısına da İstanbul siyasi kriterlerini koyar yolumuza devam ederiz.

Türkiye çok kısa sürede dünyanın ilgisgini çeken bir performans göstermiştir. Türkiye'nin başarılarının arkasında demokratikleşme, milli eğemenliğe, halk iradesine duyulan saygı, etkin dış politika vardır".