17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Erdoğan'dan Avrupa'ya 'çifte standart' eleştirisi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Leyla Zana'nın salıverilmesini isteyen Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Irene Han'a, "Bu konuda kararı yargı verecek" karşılığı verdi.
Erdoğan, insan hakları konusundaki uluslararası örgütlerin faaliyetlerindeki çifte standarttan yakınarak, "İnsan haklarına ideoloji gömleği giydiren örgütler bu meseye çok şey kaybettiriyor" dedi.
Başbakan Erdoğan, Ankara'da temaslarda bulunan Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Han ve beraberindeki heyeti Başbakanlık Merkez Bina'da kabul etti. Görüşme yaklaşık 1 saat sürdü. Alınan bilgiye göre, görüşmede Han, Türk Hükümeti'nin son bir yıl içinde insan hakları ve düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda yaptığı reform çalışmalarını büyük takdirle karşıladıklarını bildirdi. Başbakan Erdoğan'a 'çok cesursunuz' şeklinde iltifat eden Han, kurumsal düzeyde henüz arzu edilen noktaya gelinemediğini, insan hakları konusunda ise önemli değişiklikler yapıldığını ancak daha yapılacak çok şey olduğunu söyledi. Avrupa Birliği üyesi olmanın insan hakları konusunda tam bir yeterliliğe kavuşulduğu anlamına gelmeyeceğini ifade eden Han, AB üyesi ülkelerde de insan hakları ihlalleri olduğunu dile getirdi. Han, Almanya'daki insan hakları ihlalleri ile ilgili bir rapor hazırladıklarını da kaydetti. Han, Uluslararası Af Örgütü'nün, Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde okuduğu bir şiir nedeniyle yargılandığı süreçte bir bildiri yayınladığını hatırlattı.
Başbakan Erdoğan ise Uluslararası Af Örgütü'ne sitem ederek, "Sadece bildiride kaldı" karşılığını verdi. Uluslararası Af Örgütü ve Avrupa Parlamentosu gibi örgütlerin fiili olarak girişimlerde bulunduğunu bildiklerini ama bu konuda farklı standartlar olduğunu tespit ettiklerini kaydeden Erdoğan, çifte standartı Diyarbakır eski Belediye Başkanı Feridun Çelik ile kendisi arasında bir kıyaslama yaparak ortaya koydu. Erdoğan, "Ben de belediye başkanıydım, Diyarbakır Belediye Başkanı da belediye başkanıydı. Diyarbakır Belediye Başkanı'nın davasına 4 Dışişleri Bakanı geldi ama bizim davamızla kimse ilgilenmedi. Ben Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdum. İki sene sonra Abdullah Öcalan başvurdu. Benim davamla ilgili savunma alınmadan Öcalan davasıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı alındı. Bu arada ben Başbakan oldum. AİHM hala bir karar vermedi ve ben de davamı geri çektim" diye konuştu.
Hükümetlerin insan haklarını dış politikalarına göre değerlendirebildiklerini anlatan Han, bu açıdan kendilerinin farklılık taşıdığını belirtti. Uluslararası Af Örgütü'nün devletlerden finansman sağlamayan, 77 ülkede şubesi bulunan ve 110 ülkede insan hakları ile ilgili girişimlerde bulunan bir örgüt olduğunu kaydeden Han, AK Parti'nin, halkın değişim isteği sayesinde iktidara geldiğine dikkat çekti. Han, hükümetin reformlarını desteklemek istediklerini ve yapıcı önerilerle bu reformlara nasıl katkıda bulunabileceklerini araştırdıklarını anlattı.
Başbakan Erdoğan ise örgütün çok önemli bir görev üstlendiğini belirterek sivil toplum örgütlerinin demokratikleşme açısından büyük önem taşıdığına işaret etti. Sivil toplum örgütlerinin, hükümetlerin karar süreçlerinde de çok önemli bir role sahip olduklarını dile getiren Erdoğan şunları söyledi:
"İnsan hakları bizim için çok ama çok önemli. İnsan haklarına ideoloji gömleği giydirmek ise çok ama çok yanlış. İnsan haklarına ideoloji gömleği giydiren örgütler bu meseleye çok kaybettiriyor. Çünkü onlar olaylara hep at gözlüğü ile bakıyor. Hangi ideolojik gruptan olursa olsun bu tür örgütlerin hepsi aynıdır. Fakat bunun yanında sivil toplum örgütlerini siyasetin dışında düşünemeyiz. Aksi, katılımcı demokrasiye aykırıdır".
İşkenceye karşı sıfır toleranslı olduklarını vurgulayan Erdoğan, cezaevlerine yönelik çalışmalarda da aynı hassasiyet içinde olduklarını bildirdi. Erdoğan, "İdeal noktaya ulaşmış değiliz. Çünkü bu bir süreçtir. İdeal noktaya ulaşmak için elimizden geleni yapacağız" şeklinde konuştu. Erdoğan, sınırsız özgürlük olamayacağının da altını çizdi.
Han da Uluslararası Af Örgütü'nün, sınırsız özgürlük olamayacağını savunan ilk insan hakları örgütü olduğunu belirtti. Gittiği ülkelerde görüştüğü yöneticilerden düşünce suçlularının salıverilmesini istediğini hatırlatan Han, Erdoğan'a, "Sizden de Hatip Dicle ve Leyla Zana'nın serbest bırakılmasını rica ediyorum" dedi. Erdoğan ise bu iki ismin cezalarının kesinleşmiş olmasına rağmen yeniden yargılama sürecinin, hükümetin çıkardığı bir yasa sayesinde başladığını hatırlatarak, "Bundan sonrası yargının işidir" diye konuştu. Bu konuda yargıya müdahelede bulunamayacaklarını vurgulayan Erdoğan şöyle konuştu:
"Bu konuda görev daha çok sivil toplum örgütlerine düşüyor. Mahkeme takibinden cezaevlerindeki durumlarına kadar gidin görün diye ben sivil toplum örgütlerine tavsiyede bulundum. Temennim odur ki bu mesele biran önce neticelenir".
Görüşmenin sonunda Han, Uluslararası Af Örgütü'nün Türkiye ile ilgili hazırladığı raporu Başbakan Erdoğan'a sundu.
ZAFER ÇAKMAK - ANKARA (İHA)
Yayın Tarihi : 12 Şubat 2004 Perşembe 15:33:00
Güncelleme :13 Şubat 2004 Cuma 00:44:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?